DÜNYADA OLUP BİTENLER. si tavsiye edilmektedir. Ben Gurion'- un dediği gibi, İsrail bu akla yelken açmış olsaydı, kuruluşundan sonra ancak bir kaç haftalık bir ömre sahip olurdu. Bâtının Arap - İsrail problemi kar- -ışındaki politikası günü gününe, bir politika olmakta devam ediyor ve bir türlü uzun vadeli bir program seklini alamıyor. Berlin Dedikodu Sovyetler Batı Berline giden hava koridorlarında manevra yapmak- tan ve havaya alüminyum plâkalar atârak radarları mefluç hale getir- mekten birdenbire vazgeçince Berlin meselesi (o hakkında (oAmerikalılarla Sovyetler arasınla bir uzlaşma oldu- guna dâir söylentiler yayıldı. Bu ara- da iki taraf komutanlıklarının Doğu e Batı Berlin arasında gidip gelme ile ilgili bir anlaşmaya varmaları da bu söylentileri kuvvetlendirdi. < Genel olarak ciddi tanınan bir A- merikan gazetesi ise söylentileri ha- ber şekline sokmaktan çekinmedi. Bu- na göre, Cenevrede toplanan 18 li Si- lâhsızlanma Komisyonu müzakereleri- ne paralel olarak Dean Rusk ve Gro- miko bu işi bir esasa bağlamışlar ve teferruatı uzmanlara havale etmişler- di. Anlaşmanın genel hatları hakkın- bi bir milletlerarası kontrol esası mı kabul edilmişti? Yoksa Sovyetlerin Doğu Almanya ile imzalamayı karar- laştırdıkları sulh antlaşmasına bu hu- susta özel bir madde mi konacaktı? Nihayet silâhsızlanma bahsinde Batı- lulardan istenecek bir tâviz mukabilin- de en az daha bir süre Batı Berlin işi- nin kurcalanmasından vaz mı geçili- yordu? Bu son şıkta Sovyetler "Müt- tefikleri" olan Doğu Almanyayı şüp- hesiz ki bazı fedakârlıklara zorlaya- caklardı. Bu zorlama neticesinde mi- dir ki Doğu Almanya Komünist Parti- si lideri Ülbricht'e inme inmişti? Ger- çekten Berlin hakkındaki söylentiler- le beraber Ulbricht'in felç neticesin- de Çokoslovakyaya-tedaviye gittiğine dair haberler de gelmeye başlamıştı. Bu suretle Berlin, silâhsızlanma ve hastalık haberleri birbirine öylesi- ne dolaştı ki,en yetkili uzananla" me- seleye temas etmemeyi çıkar yol bil- diler. General Clay'in dönüşü Başkan Kennedy'nin Berlindeki özel temsilcisi -General Lucius Clay'ın Wâshington'a çağırıldığı haberi, ya- vaş yavaş dağılmaya yüztutmuş olan bu söylentilerin yeniden canlanması - na sebep oldu. Beyaz Saray, General Clay.'in temelli geri oçağırılmadığını, arasıra tekrar Berline döneceğini, fa- kat artık esas itibarile Washington'- da vazife göreceğini açıklamaktaydı. Bir yandan Clay'in Dışişleri Baka- nı Dean Rusk ile her zaman mutabık olmadığı hakkında eski haber ve yo- rumları hatırlayanlar, bu dönüşü, Rusk'a yeni aranjmanında o hareket serbestisi sağlamaya matuf bir ted- bir gibi yorumladılar. Diğer bir kısım müşahitler ise, Rusk - Gromiko anlaşmasının teferru- atını Clay'ın hazırladığını ileri süre- rek Generalin bu ayrıntılar üzerinde Başkan Kennedy'ye izahat vermek i- Ulbricht Yük ağır olunca.. çin çağırıldığını ileri sürmekte idi- ler. e tarafından tutulsa, olay bazı sualleri hatıra getiriyordu. Nitekim, geride bıraktığımız hafta çarşamba gıdıklamıştı. Kendisine şöyle bir sual soruldu: Ge- neral Clay'in gelmesiyle Berlin mese- lesinin müzakere edilebilir bir safha- ya girmesi arasında bir münasebet var mıdır? Başkan Kennedy bu suali kuru bir "Hayır" ile cevaplandırdı. Basıları bunu kâfi bir yalanlama ad- dettiler, fakat bir kısım müşahitler Başkanın sadece iki olay arasındaki münasebete hayır dediğini, Berlin hak kındaki söylentileri yalanlamış sayıl- mayacağını ifadede ısrar ettiler. Dedikodu hâlâ sürüp gitmekte- dir. Bunun- sonu ancak, Önümüzdeki Pazartesi günü Washington'da Rusk ile Sovyet Büyükelçisi arasında baş- lıyacağı o bildirilen görüşmeler bir müddet ilerledikten sonra alınabile- cektir. Saçlarınız dökülüyor. mu? | Başımızda kepek ve | kayınlı var m? o; O halde; | Pilo CUTü mesaı SAÇLARINIZIN. SİGORTASIDIR.