Doğrusu istenirse, Tasarı Adalet Bakanlığı tavafından hazırlanıp Ba- kanlar Kurulunca tasvip edilen sek- liyle pek methedilecek bâr manzara taşımıyordu. Tasarı ilk sevkedildiği A- dâlet Komisyonunda da - bu Komis- yon zaten bu konuda ihtisas sahibi olmadığından - pek büyük değişiklik- lere uğrayarak çıkmadı. Fakat, Tasa- rı. Anayasa Komisyonuna geldikten sonra sabahtan akşama k?dar devam eden 9 birleşimde ve ayrıca kurulan bir Redaksiyon Alt - Komisyonunun toplantılarında uzun uzadıya incelen- di ve hemen yeni baştan yazılarak, ak- çalı maddeleri incelenmek üzere Büt- çe Komisyonuna öylece "sevkedildi. Anayasa Komisyonunda çalışma- lar hakikaten ilmi ve objektif bir se- viyede kaldı. Tasarı Adalet Komisyo- nundan geldikten sonra, C. K.M. P li Saadet Evren ile üç arkadaşının C, K.M.P., Grupundan geçirerek getirdik leri güzel bir kanun teklifiyle .birlik- te müzakere edildi. Anayasa Komis- yonu, bu Tasarı gelinceye kadar, yeni Anayasayla girdiğimiz orejimin aşan gı yukarı bellibaşlı bütün büyük buh- ranlarının hukuki görünüşleri içinde düğümlendiği komisyon olmuştu. 14? hakkındaki tasarı Milli , Eğitim arkadaşlarının tan sonra, is Anayasa Komisyonuna getirtilmiş ve orada en makül şekliyle kotarılabilmişti. Apaydın kardeşlerin -aslında itidalden Oo ayrıldıklarından değil; fakat, sadece Gümüşpalaya kar- -ı liderlik mücadelesinde koz diye kul- lanmak için- çıkardıkları Yüksek A- dâlet Divanı ile Yüksek Soruşturma Kurulunun hukuki varlıkları konusun- daki sun'i fırtına, uzun safhalardan geçtikten sonra, Anayasanın ve aklın gerektirdiği şekilde bu Komisyonda halledilmişti. Bütün bunlar, komis- yonun üyeleri arasındaki münasebet- leri bozması kuvvetle muhtemel olay- lardı. Fakat, Anayasa Mahkemesi Ka- nunu Tasarısı komisyona gelince, du- rumun hiç de böyle olmadığı görüldü. Komisyonun C.H. P.liveC. K.M. P.'li üyeleri, yıllar yılı o mücadelesini yaptıkları bir temel müessesenin ku- rulmasına katılmaktan dolayı kıvanç içinde; A. P. li ve Y.T. P. li üyeleri de Anayasa Mahkemesi bir an evvel kurulursa Yüksek Adalet Divanı İle Yüksek Soruşturma Kurulunun görev lerd ve hukuki varlıkları sona erece- ğinden sevinç içinde işe dört elle sa- rıldılar. Komisyonda asıl teknik ça- lışmayı, komisyonun C. H. P. 11 Söz- cüsü Coşkun Kırca, C. K.M. P, M Başkan yardımcısı Saadet Evren ve A. P. li Sekreter Kemal Bağcıoğlu yaptılar. Sahir Kurutluoğlu Ter döken Aman Anayasa! Tasarı, geçen haftanın ilk günü Mil- let Meclisine geldiği zaman, ilk büyük münakaşa, beklendiği gibi, 3. üncü maddenin 8. Üncü fıkrası Üzerin- de koptu. Bu fıkrada, Komisyon, "Hâkimlik mesleğine alınmamayı ge- rektiren bir suçtan dolayı mahküm bulunmamak veya bu gibi suçlardan ceza takibi altına alınmamış olmak" şartını, Anayasa Mahkemesi üyeliği- ne seçilebilmek için ileri sürüyordu. YURTTA OLUP BİTENLER Halbuki bu fıkraya karşı, daha Ada- let Komisyonundan beri bir o kısım A. P. lilerle bir kısım Y. P. P,' İller vaziyet almışlardı. Anayasa Komis- yonunda bu mukabil tez, Başkan yar- dımcısı Evrenin de iştirakiyle büsbü- tün kuwet kazanmıştı. Fakat, neti- cede, Komisyon - ki C. H. P. liler ora- da tek başlarına salt çoğunluğa sahip değildirler - bu tezi kabul etmişti. Millet Meclisinde, başta Adalet Ko- misyonunun mutedil A. P. 11 Başka- nı İsmail Hakkı Tekinel - Kayseri mahkümlarından Necla Tekinelin ko- calıdır-, A. P. li Orhan Apaydın ya Anayasa Komisyonunun Başkan yar- dımcısı tarafından bu hükme hücum- küm olmadan suçlu sayılamazdı. Fa- kat, meselenin bu olmadığı ortadaydı. Bu hükümle, ceza" takibi altılıda olan bir kimse mahküm sayılmıyordu; sâ- dece, alelade hâkimler için olduğun- dan tamamen farksız tarzda, Anaya» sa Mahkemesinin itibarını muhafaza edebilmek için yüz kızartıcı bir suç- tan dolayı sanık sandalyesine oturmuş bir kimsenin seçilme yeterliği olmadı- ğı ifâde ediliyordu. Üstelik, bir hâ- kimin yüz kızartıcı bir suçtan dolayı sanık sandalyesine oturabilmesi evve- lâ, sâdece hâkimler tarafından seçilen bağımsız Yüksek Hâkimler (oKurulu- nun yetkili bölümünün vereceği tah- kik izninin, yine bu kurulun, genel kurulunun vereceği takip izniyle ke- sinleşmesi ve ayrıca, Cumhuriyet Sav- cısının veya onun yerini kanunen tu- tan daha yüksek bir iddia makamının cezai takibatı açması ile mümkün o- labilecekti. Bu kadar çok kademeler- den geçtikten sonra, bir hâkimin sa- nık iken Anayasa Mahkemesine seçil-