YURTTA OLUP BİTENLER mişlerdi. Çankayada Üçlü Koalisyon pişirilmiş, kotarılmıştı. İş, bir (Baş- bakanın tayinine kalıyordu. Üç parti -A.P.,C.H.P.veY.T.P.- her hu- susta anlaşmışlardı. Gazeteler için- de, müstakbel kabinenin programı konusunda ciddi bilgiler verenler bi- le oldu. Haftanın günü, öğleden sonra, Aksalın Çankayaya, Gürsele götürdüğü, bir cevaptı. gün evvel, gene öğleden sonra, İsmail (Rüştü Cumhurbaşkanı Bir aynı beklenileni anlatmıştı. Cuma akşamı nin Merkez İdare Kurulu, cumartesi sabahı, hayli erken bir sa- atten itibaren C. H. P. nin Türkiye Millet Meclisi Grubu Gürselin açık- ladığı durum üzerindeki görüşlerini sonundaki o cumartesi... rulu toplantısında niyetini Hüküme- te anlattı: Liderleri, Meclisteki en * küçük Grubunkinden başlamak üzere dâvet edecek ve fikirlerini alacaktı. Bu açıklamanın yapılmasını takiben Cumhurbaşkanlığı Köşkünden C. K M. P. Genel Başkanlığına telefon e- dilerek Osman Bölükbaşının, ertesi sabah, "Kabine konusunda görüşül- mek üzere" Gürsel tarafından beklen- diği bildirildi. Bölükbaşı, dâvete ica- bet edeceği cevabını verdi. Ne laf, nelaf! Ertesi sabah, saat 9'dan itibaren başkentin çilekeş gazetecileri ka- rargâhlarını Çankaya Köşkünün önü- ne kurmuşlardı. Yarım saat sonra Büyük Lider yeşil bir Chevrolet i- çinde arzı endam etti. Gazeteciler a- rabayı, önüne geçerek durdurdular. İsmet İnönü Çankayada Gürseli ziyaretten dönüyor Kıza sormadan tesbit etti. Merkez İdare Kurulunun da, Grubu teşkil eden senatör ve mil- letvekillerinin de Cumhurbaşkanının C.H. P. den beklediğini öğrendiklerin- de duydukları hayret, bunu Çankaya- da işitmiş olan İnönünün hayretin- den daha az olmadı. Öğleden sonra İsmail Rüştü Aksal, beklenen ve hiç kimse tarafından sürpriz o sayılma- ması gereken C. P. cevabını Ce- mal Gürsele bildirdi. Cemal Gürselin perşembe ve cu- ma günleri parti liderleriyle yaptığı temaslar bir istişare mahiyetinde ol- du. Gürsel liderlerden hiç birine ka- bine kurmasını teklif etmedi. Her bi- riyle, sâdece prensipler üzerinde gö- rüştü. Öğrenmek istediği partilerin, kabine konusundaki Oo temayülleriydi. Cumhurbaşkanı, temaslardan bir gün önce başkanlık ettiği Bakanlar Ku- 6 gelin etmişler Şoförün yanında oturmakta olan Bö- lükbaşı -orada, resmi daha kolay çe- kilmektedir- bilinenlerin dışında bir şey söylemedi. Yalnız bu sırada, C. K. M. P. Genel Başkanının asla erişile- meyecek devlet adamı vasfını göste- ren bir hâdise cereyan etti. Hırpani kılıklı bir adam otomobile yaklaştı ve Bölükbaşının elini yakalayıp öpmeye başladı. el adamı işaret ede- rek gazetec ciler "— İşte, bu sarı benizli asil arka- daş da bizim gibi fakirlerden.." de- di. Gazeteciler takıldılar — Biz de fakiriz, efendim!" Bütün hezimetlerini Basından Di- len Büyük Lider bir hakaret savur- maktan kendini alamadı: — Siz zadegâna hizmet eden fa- kirlerdensiniz.. Cevher, ertesi gün bütün gazete- ler tarafından takbih edildi. Bölükbaşı, Cumhurbaşkanıyla | saat 40 dakika görüştü. Köşkten Ay- rılırken, sâdece, bir koalisyona gir- me niyetinde olmadığını imâyla ye- tindi. Partisi ileri gelenleriyle buluş- tuğunda arkadaşlarına görüşme hak- kında izahat v Bu za bakılırsa, konuşma hiç samimi ve sıcak bir bara içinde geçmemişti. Hatta, son derece ger- gin bir hava esmişti. Zaman zaman, ziyadesiyle ısırıcı sözler sarfedilmiş- ti. Bunlardan kendi tarafından söy- lenenleri, Büyük Lider iftiharla nak- letti. Görüşmenin esasi şuydu: Gür- sel, hükümet konusunda C. K.M. P. nin nasıl bir tavır takınacağını sor- muştu. Bölükbaşının cevabı kesin ol- muştu: Red ! Sonra, bunun, kendine göre mucip sebeplerini sayıp dökmüş- tü. Gürsel A. P. ve Y.T. P. ile üçlü koalisyondan bahsetmişti. Hayır, 5 K. M. P. muhalefette kalacaktı. İki gün sonra Kudret, -"Bu, osorumdan kaçmak değildir. Demokrasilerde mu- halefet görevi de partilere (osorum yükler" diyerek Bölükbaşının tezinin fikriyatını yaptı. Büyük Lider ayrılır- ken C. K. M. P. nin davranışı kati şekilde belli a Bir Milli Koa- lisyon veya bir A.P. -Y. T. P. .K. M. P, birliği bahis konusu olmaktan çıkıyordu. İki ahbap çavuşlar Osman Bölükbaşıdan alınan cevap, hiç kimseyi şaşırtmadı. K.M. P. nin hükümete katılmayacağı bilin- meyen bir husus değildi. Gürsel, plân- larında bunu hesaplamıştı. O yüzden- dir ki Bölükbaşıyla aynı gün hiç kim- seyi çağırmadı ve diğer üç parti li- mini esas tutan sıraya riayet edildi. Önce, C. K. M. P. den biraz kabaca Y.T. P. Grubunun lideri Ekrem Ali- can Çankayaya geldi, o ziyaretini ta- mamladıktan sonra büyük partilerden 2 numaralısı, A. P. nin Genel Başkanı Ragıp Gümüşpala Köşke kabul edil- di. Gürsel liderlerle Köşkün alt ka- tındaki, en dipte bulunan sedefli sa- londa görüştü. Cumhurbaşkanının A. P. ve bilhassa kuruluşuna o kadar yardımda bulunduğu Y. T. P, temsil- cisiyle fikir dostluğu içine girmesi pek zor olmadı. Ekrem Alicanın açık mavi Con- sul'ü Çankaya önünde saat 9'da be- i. Alican gazetecilere bir selam vermekle yetinerek içeri girdi. 45 da- kika kaldı ve çıktı. Gazeteciler yo- lunu kestiler. Alican evvelâ, Bölükba- şının tutumunu imâ yoluyla tenkit etti, sonra Y. T. P. nin hükümete iş- AKİS, 6 KASIM 1961