6 Kasım 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
"— 14 ler dediğiniz kim ki?. Ne- dir bunlar?. Bunları siz kahraman yapıyorsunuz. Bunlar alelade insan- lar. Hiç bir üstünlükleri olmıyan in- sanlar. Bunlar beş para, hatta bir pa- ra bile etmez" dedi. Kızgındı, kır- gındı. Sinirlendiği, 14'lerin yeni ma- rifetine ziyadesiyle (o içerlediği (o belli oluyordu. İki gazeteci biraz çekinerek, hat- tâ biraz korkarak titrek sesle sordu- lar: — Paşam, Senato kontenjanı- nızda iki kişilik boş yer kaldı. Acaba bunların doldurulması çişim 14'lerden düşündüğünüz var mı General Gürsel e parça daha kaşlarım çattı. İki genç adama bir- kaç saniye baktı. Dikkatle dinleme- lerini istediğini belirten bir hareket yaptı ye: "— Bunu katiyen düşünmedim.. Böyle bir şey hiç düşünülmüş değil- dir. Dünyanın hiç bir yerinde böyle şey olmaz" dedi. Daha fazla konuşmamak için o- lacak otomobiline doğru yürüdü ve gene kimsenin yardımına " ihtiyaç göstermeden içeri girdi. Şahane Cadillac baraj yolundan Yenimahalleye kadar uzandı. Orada- ki mütad turunu da tamamladıktan sonra Çankayaya döndü. Perhiz ve turşu Cemal Gürselin sert demeci, ister istemez hatıra 16 Ekim akşamı radyolarım (açanların duydukları "Milli Birlik Komitesinden tebliğ o- lunmuştur" diye (başlayan ve aynı Cemal Gürselin imzasını taşıyan met ni getirdi. Bunda 14'ler âdeta hara- retle övülüyor, İhtilâlin onlarla bir- likte hazırlandığı kaydediliyor ve gi- denlerle okalanlar arasında sâdece bir metod meselesinin bahis konusu olmuş bulunduğu belirtiliyordu. 14'- lerin, o tebliğde söylendiği gibi -birer kıymet mi, yoksa Barajda açıklan- dığı veçhile "beş para, hattâ bir pa- ra etmeyen kimseler" mi olduğu hu- susu süratle merak konusu oldu. As- lında, Gürselin düştüğü çelişme baş- lıca iki faktörün o günden bu yana hadiseler üzerinde tesir icra etmiş olmasının neticesiydi. Bir defa Gürsel, o "Vefa Beyan- namesi" mahiyetindeki tebliği, hiç de gönül rızasıyla imzalamamıştı. Tebliğ bir oldu - bittiye getiril- mişti. Metin o gün toplanan M.B.K. tarafından o hazırlanmıştı. İ Kurmaylar dışarıda oObulunan arka- daşlarının gönüllerini alamadan ede- memişler vefa duygularım giderayak belirtmek ( istemişlerdi. İşin başını, gene birkaç Albay çekmişti. Albay Okan, Albay Yurdakuler, Albay Ka- raman, Yarbay Gürsoytrak Albay Köksal tebliğin Hazırlanmasında bü- 10 İşte, Aslan Humbaracının görüşü ! Sakalıyla Ooo olduğu kadar fikir- leriyle de oOmeşhur Aslan Humbaracının, oTunustaki La Presse adli gazetede "Türk Seçimleri oOHakkında" o başlığı altında şu mektubu çıkmıştır: Bay Müdür, Türkiyede aşırı sağ Zafer kazanmıştır. undan dolayı çok memnunum. Evet, ne ka- dar garip de görünse, çok memnunum. Aşırı sağın bu zaferi, Milli Birlik Komitesinin gerçeği an- lamak istemeyen subaylarına, kati şekilde, 27 Mayıs İhtilâli- nin süratle bi ne veya bir askeri darbesine döndüğünü ispat etmiştir. Komitenin 14 subayı, zamanında o gördüklerinden o 'do- layı hudut harici edilmişlerdir. Aslan Humbaracı Soğan o cücüğü Bu subaylar, daha baştan iti- İhtilâlin ihtilâlci içine daha da fazla saplandığı uçurumdan kurtarmaya — başlayacak radi- kal reformlar üzerinde ısrar et- mişlerdir. Sizi, Türk meseleleriyle ya- kından o ilgilenmeyenlerin o anla- yamayacakları o teferruatla o sık- mak istemem. Ancak söylemek isterim oki, kanaatimce, asıl simdi bir ihti- lâli beklemek olâzımdır. . Bah- settiğim ihtilâl Anadoluyu s0s- yalizme ve nötralizme götüre- cek olan gerçek ihtilâldir. Aslı a, zafer liflerindir. imdi, bundan oo faydalanmak onlara kalıyor. ARSLAN Oo Humbaracı yük rol oynamışlardı. Tebliğ Gürsele üç Albay tarafından götürülmüş ve zaten son derece hissi olan Genera- le imzalaması için sunulmuş, ricada bulunulmuştu. Gürsel ihtilâl arka- daşlarını kıramamış, tebliğin altına imzayı koymuştu. Tebliğ gene M.B. K. üyeleri tarafından radyoya gön- derilerek acele ookutturulmuştu. O- kutturulduktan sonra da, sızıltıya yol açmıştı ya... Esasen M.B.K. içinde, dışardaki arkadaşlarım seçimlere otekaüdüm eden günlerde ziyadesiyle düşünen, onların da istikballerini garantiye almak isteyenler çoğunluktaydı. Bunlar hislerini açıkça ifadeden çe- kinmiyorlar, demeçler vermekten ka- çınmıyorlardı. Bütün arzulan, onla- rı temize çıkararak iktidarı sivil ida- reye devretmekti. Halbuki Oo 14'lerden altısı, başla- rında ziyadesiyle omeşhur "Türkeş beğ", bir çuval inciri berbat etmede inanılmaz maharet gösterdiler. Şükran borcu! Gürseli ove dışarıda bulunan ihtilâl- cilerin içerideki arkadaşlarını zi- yadesiyle üzen başkentinde ocereyan etti. Binbaşı Orhan Erkanlı Ottowa'dan, emekli Yarbay Mustafa Kaplan Liz- bondan, emekli Binbaşı Numan Esin Madritten, emekli Albay Orhan Ka- bibay Brükselden ve emekli Albay Alpaslan Türkeş Yeni Delhiden ko- pup gelmişler, Pariste buluşmuşlar- ı. Bu, bir plânlı hareketti ve tesa- düfle alâkası yoktu. M.B.K. üyeleri tarafından hazır- lanıp Gürselin imzaladığı tebliğin a- kabinde 14'ler yurda dönmek için hazırlığa girişmişlerdi. . Dönüşleri o kadar yakın biliniyordu ki hava a- lanlarında gazeteciler devamlı nöbe- te dahi geçtiler. Ancak hava birden değişti ve kendilerine bulundukları yerde bir müdedt daha kalmaları, Türk Silâhlı oOKuvvetlerinin de des- teklediği bir istek olarak bildirildi. seçim sonuçları Pariste aldılar. Pariste kendilerine pek yakın bi- risi vardı. Basın Ataşesi Aydemir Balkan, eski dostu Türkeşi heyecan- la karşıladı. Bir zamanların kudret- li Albayının koluna girdi ve projele- rinin tatbikinde önayak oldu. 6 emek 11 subay bir basın toplantısı yaptılar. Toplantıda müşterek o hareket edi- yorlar ve Türkeşin basın mensupla- rına söylediği sözleri evelâ araların- da istişare ederek karara bağlıyor- lardı. Toplantıyı tertipleyen, 14'lerin fikriyatçısı Aydemir Balkandı. Fik- ri gene o vermiş, gazetecileri o ça- gırmıştı. Türkiye oCumhuriyetinin Basın Ataşesi Balkanın zaten dış ba- AKİS, 6 KASIM 1961
