6 Kasım 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

Suat Hayri Ürgüplü evinde çalışıyor Okumuşluğun Menderes devrinin mensubu Olmak genç Be Milli Birlik devrinin de ağdur olmaktan kurtaramadı. Zevkler ve renkler Senatörler oMeclisinin yeni oBaşka- nının günlük hayatın hayhuyun- dan vakit buldukça uğraştığı tek say bahçeciliktir. Bunun dışında (o sporu sever. Gençliğinde uzun seneler Ga- latasaray klübünde sağ ve sol açık olarak oynamıştır. Sonra da aynı klübün başkanlığını (o yapmıştır. At- letizmde başarı sağlamış ve 1924 yı- lında 54,1 saniyelik bir derece ile 400 metre İstanbul birincisi tur. Halen 58'e merdiven IŞ yaşıyla, sâdece deniz sporları ile uğ- raşır Ürgüplü ailesi İstanbulda Yeşil yurtta stil döşeli bir köşkte ikamet etmektedir. Mevkii itibariyle bir yer- Ama gariptir, günü yaptığı Yeşilyurt Yapı Koope- ratifi otarafından kendisine (o hediye edilmiştir. Diğer ortaklar Ürgüplü yurt dışında iken hizmetlerine o bir şükran borcu olarak bu köşkün bu- lunduğu ve deniz kıyısını takip e den yola paralel uzanan alfalt soka- ğa "Ürgüplü" adını vermişlerdir. Ürgüplü gece hayatından hoşlanmaz. İçki ve sigara kullanmaz. Gerektiği taktirde viski içer. Kumarla da ba- şı hoş değildir. Geceleri ya okur, ya da tiyatroya gider. Gümrük ve Tekel Bakanlığına getirildiği vakit bazı C.H. P.liler İnönüye: aşam içki ve sigara kullan- mayan an bir şeyhülislamzâdeyi siz na- sıl Gümrük ve Tekel (Bakanlığına AKİS, 6 KASIM 1961 Jaydası m vaz it, samanın n Cumhurbaşkanı: "— Siz neticeye bakın. Ben bun- ları yapmayanı getirdim, ama en büyük, İslahatı o gerçekleştirdi - ve geliri arttırdı" cevabın vermiştir. Kabiliyetin başarısı İste, MN haftanın ortasın- d ir gün Senatoda cereyan eden hâdise böyle bir hayatın başa- rısını teşkil etti. O gün yeşil rengin hakim olduğu salonda bir kaynaşma göze çarptı Yeşil (o koltuklarda oturan adamlar başlarını kürsüden tarafa (o çevirdi- ler ve divana seri adımlarla yakla- şan, Başkanlık koltuğuna oturan a- adama baktılar. Adam orta boylu ve yakışıklıydı. Üzerinde bu tip toplan- tılara başkanlık edenlerin giydikle- ri frak yoktu. Koyu renk, kendinden çizgili (o elbisesi;'ile akları (o çoğalmış saçları zarif bir manzara teşkil edi- yordu. Yerine oturdu ve önündeki mikrofona yaklaşarak (o konuşmağa başladı. Salonda dikkati çeker bir alkış başladı. Koyu renk elbiseli ki- bar tavırlı adam tok bir sesle ve büyük bir rahatlıkla konuştu. Ürgüplü evvela salonda ekseriye- tin olduğunu bildirdi ve sonra baş- kanlık ettiği divanın çalışma devre- sini bir konuşma ile açtı. Ürgüplü konuşmasını: " — Hepinizi tekrar tekrar saygı ile selamlar, vazifede başarımız için güven ve teveccühlerinizin devamını ve başlangıçta vuku bulacak hatala- YURTTA OLUP BİTENLER rımızı müsamaha ile karşılamanız» bilhassa rica ederim" sözleriyle bitir- diğinde yeni bir alkış küçük, fakat zarif Senato salonunu bir anda dol- durdu. Bütün gruplar bir kaç gün evvel gıyabında itimat an ettik- leri, dört partinin müşterek aday o- arak gösterdikleri ve seçtikleri Se- nato Başkanına sevgi ve sempatile- rini izhar «diyorlardı. > di Lİ w