6 Kasım 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

(Sulh Ceza Hakimliği eliyle aldığımız tekziptir) Akisdergisi Leri (o Müdürlüğüne Son da ele alınan, lindeki olayda da, gerçek olan bir temel mevcuttur. Fakat bu gerçek, Akis yazarının eline geç- tikten sonra tanınmaz hale gel- miştir. Fotoğrafı oçekmeden Önce, toto muhabirine açıkça ifade ettim ki, fotoğrafımın çekilmesini iste- miyorum. Bu ricamı hiçe sayıp fo- toğrafımı çekince kızdım. Dergide tasvir edilene, uzaktan da olsa, bir miktar benzeyen bir olay etti. Ben şuna kaniim ki, de haklı idim ve ayni şartlar altın- da ayni şeyi yapardim. sayınız- Barikan ote- Akis'in gerçeği tam olarak tah- rif ettiği kısım, ertesi gün olanları anlattığı kısımdır. e Gazete bürosu- nu Ziyaret ettiğim doğrudur. Mev- cut şartlar içinde yapılması doğru bir hareket olarak, o fotoğrafçıya telef olan filmi tazmin etme tekli- fini de yaptım. Fotoğrafçı bunu kabul etmedi. Fakat Akis'in uy- durduğu (Evet tamamen oydur- duğu!) gibi, kat'iyyen nezaketsiz bir tarzda reddetmedi, Bil'âkis ba- - “Filmin değeri . Fakat bu üç lira sizinle tanışma fırsatı yaratmış ol- duğu için biç mühim değildir." Foto muhabiri ve büro şefiyle çeyrek saat kadar hasbıhal ettik beraberce çay içtik ve oradan son derece samimi bir arkadaş gibi ay- rldım. Bu olayın Akis'deki gibi evinin eşiğini aşındıranlar pek çok. ol du. Gayretler Ürgüplünün kesin mu- kavemetiyle karşılaştı. Ürgüplü ace- le etmiyordu, Oynayacağı atı, iyi se- çen yarışçı olmak niyetindeydi. Üs- telik, böylesine (o karışık bir devrede bilfül politikaya girmeğe de, doğrusu bu ya göze almak istemiyordu. Fa- kat Anayasa referandumu ve Yu- varlak Masa konferansı cesaretini arttırdı, kendisine yeni siyaset ha- yatında görev düşeceği inancını u- yandırdı. Ürgüplü dürüst bir Meçi- min yapılacağına inandığı an, seç- men değil seçilen olmakta karar kıl- akat bu defa yeni bir müşkil ile karşı karşıyaydı. Mizacı bakımından hiç bir partinin disiplini altına gir- meğe gönlü razı olmuyordu. Bu ba- kımdan bağımsız senatör adayı ol- mayı kafasına koydu ve temaslarım ona göre yaptı. Bu sırada Nevşehir- den dört parti, Kayseriden ise C.H.P. hariç üç parti kendisine adaylık tek- Zz "lâyık olduğu cevapla bürodan yolcu edildi" ifadesindeki gibi bir olayla ne ilgisi var? Akisin ger- çekleri bu kadar tahrif etme cür'e- ti insanı hayretler içinde bırakıyor. evvelki sayıların birisin- de, Akis, benim Park Otel orkest- rasına, Menderes'in idam edildiği gece, müziği Oo kesmelerini söyledi- gimi yazıyor. Bu da, tamamen bir uydurmadan ibarettir. O gece, Park otele gelip, orkestra şefi ile konuş- tuğum doğrudur. oBunu yalnız o gece değil, dalma yapardım ve ya- parım. Çünkü orkestra şefi, tanı- dığım bir zat ve arkadaşımdır. "Haberi duydunuz mu?" diye sor- duğumda (duymadıklarını söyledi- ler ve kendilerine (o haberi verdim. Kendilerine omüziği durdurmaları talimatını (o verdiğim ise tamamen Akis'in bir ouydurmasıdır. Fakat, no yazık ki, Akis'in uydurduğu bu Olay iyi bir hikâye oldu. Son Havadis gazetesinden Gökhan Evliyaoğlu ve Hami Te kan, Akis Baş Yazarı hariç, her partiden bir çok Türk gazetecisi gibi, benim şahsi dostlarımdır. Pek tabii olayları objektif ve tarafsız bir şekilde vermeğe o çalışan her gerçek gazeteci gibi kendilerini de dinlemem gerekiyordu, Aynı baş- kalarını dinlediğim gibi. Barikan otelinde foroğrafımın çekilmesine itiraz edişimin sebebi ise, Akis gi- bi, olayları (o tahrifte özel ihtisas lifinde bulunuyorlardı. Arkadaşları da muhtelif vesilelerle: "— O kadar dışarda kaldın, tec- rübe sahibi oldun. İçerde de politika ile uğraştın ve en yüksek devlet hiz- metlerinde bulundun. Vazifeden ka- çamazsın" Ülgü teşviklerde bulunu- yorlardı. karara varabil- mek için en boylu düşünüp ta- şındı ve sonra kendine göre şu ne- ticelere ulaştı: C.H.P. tesanütünü, prensiplerini ve teşkilâtını omuhafaza etmiş, yö- nünü adamakıllı seçmiş bir 'vaziyet- te, tam bir istikrar içinde genel se- çimlere gitmektedir, kendisine muh- taç değildir. C.K.M.P. on senelik çapını ka- rakter ve mizacım muhafaza etmek- tedir ona yanaşmak doğru değildir. Y.T.P. zayıf kalmıştır, gelişeme- mektedir. Nitekim kendisi ile temas eden ve "Sizin için her istediğiniz yerden adaylığımız açık" diyen Ge- yazıiş yapmış kimselerin bu resmi istis- mar edeceğini çok iyi anlamış ol- mam idi. Nitekim tahminimde ya- nılmadığımı, Akis'in bu olayı istis- mar edişi pek âlâ gösteriyor. Akis gribi gazeteleri okuduğum zaman, Menderes tarafından çıka- rlan ve çok tenkidi yapılan (Bu kabil tenkid yazıları arasında be- let adamının yı damadı tarafından çıkarıldığım du- yuyorum. Akis'in bana yaptığı omanâsız hücumların sebebini ben şöyle tah- min ediyorum. Kendi memleketin- kındaki benim tahminlerim, aşırı kendisini kızdırmıştır. Bay Toker'e, Türkiye'deki ra dair verdiğim haberlerde, sızlıktan ayrıldığım hususunda bir göstermesini teklif ediyo- rum. Gösteremediği takdirde, hak- kımdaki oİthamları geri almasını beklemek, onun da bu ithamları geri alması, dürüst ve namuskâr gazeteciliğin. bir icabı olacaktır. DAVİD HOTHAM, LONDON Tİ- MES ve ECONOMİST Muhabiri Alican ile Genel İdare Başka- nel Başkan Kurulu âzası ve İstanbul il nı Fahrettin Kerim Gökaya: "— Memleketime çok bağlıyım. Hemşehrilerim fazlasıyla (o muhabbet gösteriyorlar. Fakat siz Nevşehir ve Kayseride zayıfsınız" cevabım ver- di. Ürgüplü, her ikisinde de geniş ve tanınmış ailesinin kollarının bulun- ğ evşehir ve Kayseriyi kardeş vilâyetler telâkki ediyordu. A.P. lilere gelince: Onlar Ürgüp- lüyü, Y.T.P. nin gözlerinde çok bü- yüttükleri minyatür İstanbul il Baş- kanı Fahrettin Kerim Gökayın kar- şısına il başkanı olarak çıkarmak is- tiyorlardı. Fakat Ürgüplü her hangi bir siyasi partiye yapışmayı kabul etmediği için A.P. lilerin o hevesle- ri kursaklarında okaldı. Ancak Ür- güplüye ogöre, böyle bir durumda partiler arasında arabuluculuk gibi vazife görmek daha iyiydi. Bir takım AKİS, 6 KASIM 1961