hesaplar yaptı ve A.P. nin D.P. den artakalan hayli oyu toplayacağı ka- nısına'vardı. Matlup olan müstakar bir teşrii hayat olduğu için, kendi tahminlerine göre en az 150 millet- vekili ve 50 senatörlük alması muh- temel A.P. de karar kıldı. A.P. nin bağımsız Kayseri adayı olacaktı. arada, tamamile bağımsız olarak se- çimlere girmeği do düşünmedi değil. Ancak Genel Seçimlere girmek, bir teknik organizasyon işiydi. İşin üste- sinden gelmeğe bir insanın gücü yet- miyordu. o Dolayısıyla bir siyasi te- vekküle bağlanmak gerekiyordu. Bu kararsızlık devresinde A.P. nin fik- riyatçısı Cevdet Perin ve A.P. İstan- bul il başkam Muhiddin Güven ile karşılaşmak ve konuşmak fırsatını elde etti. Konuştular ve anlaştılar. Bundan sonraki devre Ürgüplü için seviyeli bir siyasi (o mücadele içinde geçti. Kayseride C.H.P. nin ası, Tur- han Feyzioğlu ve Senatör adaylığın- da rakibi Ziya Müezzinoğluya karşı son derece nezih bir savaş verdi. Po- litikada samimi ve dürüst olmanın başarısını da toplamakta gecikmedi. Hareketli bir hayat Suat Hayri Ürgüplü 1903 yılında Kayserinin, kendine soyadı yaptı- ğı Ürgüp ilçesinde (odünyaya geldi. Babası Evkaf ve Adliye nâzırlıkla- rında bulunmuş ve İstanbula büyük hizmetleri dokunmuştur. Üsküdar tramvayları ve Vakıf o hanları mer- humun eseridir. Ürgüplünün annesi halen sağdır. Küçük Ürgüplü Jüt ve orta tahsilini ikmal ettikten sonra “Galatasaray lisesinden omezun oldu. Sonra İstanbul Üniversitesinin Hu- kuk Fakültesi bölümünü bitirdi ve 1930 yılına kadar avukatlık ve ha- kimlik yaptı. Vakta ki 1939 yılı gel- di çattı, Ürgüplünün hayatında da bir değişiklik oldu. Ürgüplü, bu ta- rihte siyasi hayata girdi. Bu arada kendi gibi bir hukukçu olan Nigâr hanımla evlendi. Genç çift, oğullan Hayri Suata sahip oldular. Ürgüp- lüler halen London School of Econo- mics'te doktorasını yapmakta bulu- nan m âdeta asıktırlar Baba Ürgüplü " OBabam bize çok emek verdi. Gayemiz bizden sonrakileri daha iyi yetiştirebilmektir" odiyerek bu sev- gisini açıklar. Ürgüplünün 1939 yılında altıncı devre Kayseri milletvekilliğine çilmesiyle (o başlayan siyasi (o hayatı, aralıksız, ofakat oldukça sallantılı geçti. Bilfül girdiği politika gençliğin verdiği avantajla başarı kazandı ve bir ara, 1942 yılın- da, Doktor Behçet Uzdan önce C. AKİS, 6 KASIM 1961 H. P. İstanbul Müfettişliğini deruh- te etti. 1943 de ise yeni bir vazife ile Ürgüplünün yıldızı birden parla- dı. O yıl Saraçoğlu kabinesinde mün- hal bulunan Gümrük ve Tekel Ba- kanlığına atandı. Devrin kudretli adamı İsmet İ- nönünün, Suat Hayri Ürgüplüye bir Müstakbel Başbakan gözüyle baktı- gı ve onu o vazife için yetiştirmeğe çalıştığı hiç kimsenin meşhulü değil- dir. İnönü, daha sonra başkaların- dan da esirgemediği emeği o tarihler- de Ürgüplüye verdi. Genç politika- cıyı beğeniyor, görüşlerini takdir ediyor, ondan memleket hesabına çok şey bekliyordu. Fakat politika- cılar arasındaki birbirini çekememez- lik, tadsız hâdiseler yaratmakan ge- ri kalmadı. Ürgüplü aleyhinde o baş- gösteren bir cereyan Mecliste (o ve Basında akisler yaptı. Bunda, genç YURTTA OLUP BİTENLER Bakanın hiç kusuru bulunmadığını söylemek hatadır. o Tecrübesizliğinin ve iyi niyetiyle dostluk anlayışının istismar edilmesi Gümrük ve Tekel Bakanını müfidi oduruma düşürdü. Buna, siyasi rakiplerinin manevrala- rı katılınca tarafsız bir Yüce Divan önünde Suat Hayri Ürgüplünün te- mize çıkması lüzumu belirdi. Suat Hayri temize çıktı, ama bu Ürgüp- lüleri hem çok üzdü, hem de kırdı. Genç politikacı başkenti ve onun Çirkin Politikacılarını bıraktı, tanbula giderek avukatlığa (döndü. Fakat politikanın, Koch basili gibi, bir bünyeye girdi mi, oradan kolay kolay çıkmadığı çok geçmeden bir defa daha görüldü. Eski ağıza yeni taam 1 950 yılı pek çok politikacı gibi Ür- güplü için de sürprizler yılı oldu. Ürgüplü Londrada Büyük Elçi iken Diplomasi tecrübesi 23