adayına değil ama, C.H.P. zihniyeti- ne kargı olduğunu belirterek: — Aslında bütün anlaşmazlık C. H.P. den çıkıyor! Onlar işi seçim olmaktan çıkardılar. İllâ Sirmen di- yorlar" dedi. Burhan Apaydın kardeşini ta- mamlayarak: "— Doğru, bir kaç aday ismi ver- sinler hangisini istersek Onu seçe- lim" dedi. Sonra iki kardeş yan taraftaki Grup salonunda toplantı yapıldığı- ğini ifade ettiler ove gazetecilerden müsaade isteyerek Grup odasına de- gil, salonun bir kenarında bulunan kahve ocağına doğru ilerlediler. Az ilerde C.H.P. li Oğuz Oran ve Melih Kemal Küçüktepepınar keyifsiz ke- yifsiz sigara tütürüyorlardı. Haftanın ortasındaki, o gün mil- letvekilleri erkenden (Meclise geldi- ler ve kulise başladılar. Diğerlerine nazaran daha teşkilâtlı bir parti olan A.P. ile parlâmento tecrübesi müsel- lem C.H.P. de kulis daha ziyade grup a kendini gösterdi. C. e Y.T.P. ewelden kararlı ol- dukları için, çarşa amba günü yapıla- toplantı için bir defa daha mese- leyi gruplarında tezekküre lüzum dahi görmediler. C.K.M.P. mütadı ol- duğu gibi menfi kalacak, Y.T.P. ise Sirmeni odesteklemeyecekti. Fakat bu arada Y.T.P. nin bilhassa doğu- dan gelmiş milletvekilleri (arasında yeni bir isim dalga dalga dolaştı. İsim C.H.P. li Erimdi. Bu arada C.H.P. li Ali İhsan Gö- güs ile Y.T.P. liler arasında cereyan eden bir konuşma bu "Aydınlar Par- tisi'ndeki temayülü gösterdi. Ali İh- san Göğüş Gruptan hava almak için çıkmış ve sigarasını yakmıştı ki. et- rafını Y.T.P. li milletvekilleri alıver- kendisinden edileceği yolunda cevap alınca: "— Biz fedakârlık ettik. Yusuf Azizoğlunu çektik. Siz de fedakârlık yapın, daha sempatik isim verin" dediler. Göğüş ise: — Biz de Avni Doğanı çekerek fedakârlık ettik. oTekrar birini mi harcıyalım?" diye mukabelede bu- lundu. Fakat Y.T.P. lilerin: "— Birini bulun" âvâzeleri din- medi. Meselenin bu derece karışık olduğunu anlayan C.H.P. li Göğüş: " Canım Meclis Başkam bul- mak öyle kolay mı?" diyerek lâtife etti ve ayrıldı. İşte tam bu sırada C.H.P. nin Grup toplantısı yaptığı salonun ka- pısı açıldı ve Gülek malüm tebessü- müyle göründü. Doğru Gümüşpala- nın bulunduğu tarafa gitti ve Pala Paşa ile koyu bir sohbete daldı, A.P. AKİS, 6 KASIM 1961 " lideri bu sırada Nuri Beşer ile kulis faaliyetindeydi. Gazeteciler etrafla- rını aldılar ve sual sormağa hazır- landılar. Ne çare ki fırsat olmadı, zira İsmail Rüştü Aksal yaklaştı ve Gümüşpalaya: — Paşam sizinle hususi olarak konuşmak istiyorum" dedi. Gümüş- pala Gülekin kolundan sıyrıldı, Ak- salın koluna girdi. İki lider kahve ocağına doğru yürüdüler. Aksal an- layışlı o Gümüşpalaya orada C.H.P. Grubunun Sirmenin adaylığında 1s- rar ettiğini bildirdi. A.P. liderinin Sirmenin adaylığına bir itirazı yok- tu. Ne var ki, Grubuna hakim olma- ya imkân bulamıyordu. Pala Paşa elinden geleni yapacak ve Sirmeni destekliyecekti. İki lider (ayrılırken Aksalın yüzünde rahat bir ifade var- Burhan Apaydın Yalpa di. Grup odalarında tekrar müzake- reler başladı. Fakat gazeteciler pek civara yaklaşamadıkları için mesele- nin çözülüp çözülmediğini anlayama- dılar. Salona hakim kanaat A.P. li Başgilciler ile A.P. li Apaydıncıların mene oy vermeyecekleriydi. Benim oğlum bina okur Gazeteciler (oObu defa kargı taraftaki salona geçtiler ve C.K.M.P. kuli- sini yerinde izlediler. o Salonun sol tarafında bulunan koltuklarda Bö- lükbaşı, Oğuz ve Abdülhak Kemâl Yörük hararetli hararetli konuşuyor- lardı. Nihayet karara vardılar ve Ahmet Oğuz liderinden müsaade is- teyerek kalktı, gözden kayboldu. Bu sırada C.K.M.P. li gruplar kendi ara- larında Meclisteki hareket tarzını Birinci sayısından beri zevkle uğum kiymetli nin hem uzattığınız, hem tadını kaçır- dığınız, şahsiyat yapmanızdan do- layı vaz geçeceğim. Lâkin bir İn derecesinde sevdiğim vazgeçmeden O evvel ikaz faydalı buldum. Çünkü benim A- KİS'ten ayrılmam çk zor olacak. Bundan böyle Kas Gül Cihat Baban gibi meli ufak, tefek konu olmayacak «eyleri büyü- terek bu hale getirmenize taham- mül doğrusu çok güç oluyor. Bil- . hassa bizim gibi ai safındakilere bu kadar uzun ya- ni, ısıtıp, ısıtıp çatmanıza ii razı değiliz. Mustafa Doğan - Değirmisaz * AKİSi çıktığından bu yana de- vamlı tâkip eden bir okuyucu- nuzum. Fakat ne yalan söyleyeyim *on günlerdeki tutumunuz hakkı da doğru dürüst bir fikre sahip olamadım na kalırsa AKİS tık okuyucuya keçi boyn ok- u latmak yerine bir kaç söz söylese daha iyi olur. erim İncekara - Sivas * Son günlerde gene oAKİS'in son sayfalarını ihmal etmeğe başla- dınız. Gerçi siyasi (o hadiselerin bu ğu d zinle ayni kanaatte değili den bırakılmayan bir mecm İnsan bazan siyasi meselâ Jale bıraktığınız o Tiyatro da tekrar konulmasıdır. Suna Ürden - İstanbul sayfalarının 382 sayılı AKİS'in o çerçeve içeri- sindeki yazılarını zevkle ve içim titreyerek okudum. Eğer bu haki- katları oseçim öncesi yazsaydınız, ki aslolan buydu, ne kada lurdu. Tapmadığınız için bir oku- yucunuz olarak kırgınım. Mamafih seçim sonrası da olsa gerçekleri açık ve cesaretle ele alıp tahlil ettiğiniz oOmüddetçe derginiz binlerce okuyucu bulacak ve elden ele dolaşacaktır. Cavit Karaaslan - Nevşehir 15