6 Kasım 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

bilemeyen A.P. liler de vardı. A.P. listesinin başında bir "daktilo oyu- nu" ile yer almış ve bu yüzden Diyar» bakırdan A.P. nin tek milletvekiliyle gelmesine yol açmış olan Alp Doğan Şen bur ardandı ve kendisine : "— Kime oy vereceksiniz?" şek- linde sual soran gazetecilere melül melül bakıyor ve: — Orasını Allah bilir" diyordu. Fakat lehte kulis yapan gruplar da vardı. Bunların başında Y.T.P. nin minyatür kıymeti Fahreddin Kerim Gökay geliyordu. Gökay minik boyu ve kendisini son derece genç göste- ren koyu lâcivert elbisesiyle oradan oraya koşuyor ve Y.T.P. lilerin bil- hassa genç olanlarını "Centilmen An- . ve laşması"nın mukaddes çatısı altına davet ediyordu. A.P. lilerin iyi niyet- li kulisçilerinin başında ise Ferit Alp- iskender geliyordu. Alpiskender A.P. Senato Grubu Başkanı olduğu için kendini selâhiyetli hissediyor ve ar- kadaşlarına hitaben: — Tapmayın Allah aşkına, bili- yorsunuz, onlar öteki tarafta sözleri- ni tuttular. Biz de erkekliğimizi gös- terelim" diyordu. İşte Meclis Başkanı seçimine bu hava içinde girildi. Geçici Başkan Yakup Kadri Karaosmanoğlu mikro- fona eğilip de: "— Seçimlere geçiyoruz" dedi- ğinde durum son derece muğlaktı. Oylamaya geçildi ve oylar atıldık- tan sonra tekrar kulise dönüldü. Şim- di netice merakla bekleniyordu. Sol taraftaki kahve ocağının bu- lunduğu' kısımda bir araya gelen T.T. P. ve C.H.P. başlan neticenin tah- minlerini yapmağa koyuldular. C.H. . Genel Sekreteri İsmail Rüştü Ak- sal ile Y.T.P. Genel Başkam Alican üzüntülü bir şekilde neticeye intizar ediyorlardı. Bu arada, koridorda lafa dalmış olan Cevdet Perin, elinde, üstünde Fuat Sirmen yazılı oy Mi ve telaşlı adımlarla salona girdi. snif itmek üzereydi. Tasnif heyeti “Dooli dedi. Cevdet Perinin oyu, üzerinde C. H.P. adayının ismi yazılı bulunan 227. oydu. Böylece Fuat Sirmen, korkunç 225 barajını bir değil, iki farkla as- mış oluyordu. Gençler birleşiniz! geçim neticeleri okunur ve MM. nin yeni Başkam teşekkür etmek üze- re kürsüye gelirken salonda kalanlar alkışa başladılar. Salonun sağ tara- fındaki A.P. sıralarında tek tük mil- letvekili göze çarpıyordu. Bir gaze- teci, bunları seyretti ve: — İşte A.P. nin mutedilleri" konuştu. Salonda, ön sıralarda Mu- hiddin Güven, Ragıp Gümüşpala, Şi- nasi Osma görülüyordu. Büyük bir A. P. grubu salonda değildi. AKİS, 6 KASIM 1961 Netice belli olunca yeni Başkanın hazırlanman için celseye bir saat ara verildi. Böylece bir kere daha kulis, dışarıya intikal etti. Bu defa mey- danda eski kulisçiler yoktu. Onların yerini A.P. nin genç takımı almıştı. Bir köşede ise Melâhat Gedik ve Ne- riman Ağaoğlu keyifsiz keyifsiz siga- ra tüttürüyorlardı. Gençlerin en ateş- lisi olan Yılmaz Erol Akçal gazeteci dostlarının yanma yaklaştı ve: nşallah kime oy verdiğim hususunda şüpheniz yoktur" dedi. Sonra samimi bir ifade ile: — Sirmene oy verdim" diye ilâve etti. Bu sırada grubun yanından ge çen bir başka genç milletvekili atıldı "— Ben gördüm. Sen hakikaten baştan beri Sirmene verdin" dedi. Bu C.H.P. li Suphi Baykamdı. Bay- kamdan sonra A.P. Genel İdare Kuru- lu üyesi Kâmuran Evliyaoğlu da gru- ba dahil oldu. Baykam konuşmağa başladı ve: "— Bilmem dikkat ettiniz mi. Mecliste yaş vasatisi 35'in altında o- lanlar ekseriyette" dedi. Sonra ilâve etti: — Neticeden , çok memnunum. Gördünüz mü, evvelki sinirli hava artık koridoru terketmiş." Hep birlikte gülüşüldü. Yorgan gidince tabii kavga da bitmişti. Sonra gençler kendi arala- rında birleşmenin lüzumu üzerinde durdular ve tecrübeli Baykamın söz- lerine kulak verdiler. Bir saatlik ara sona erip, Meclis Fuat Sirmenin başkanlığında topla- narak, Divanın diğer üyelerini seç- meğe başladığında, buzlar tamamen e rimişti. Partiler evvelden anlaştıkları için, Divan üyeleri itiraza mahal kal- madan seçildi. Ne var ki bu arada bir grup C.H.P. li milletvekili, başların- da İzmir milletvekili Ziya Hanhan olduğu halde, C.K.M.P. li adayları listelerden sildiler. Hanhan grubuna göre bu, minyatür bir mukabele-i bil- misildi! C.H.P. Dirlik, düzen.. Bitirdiğimiz o hafta gazetelerinden bir karadaki bürolarına, muhabirlerin hemen "Meraklı Vatandaş" adım taktıkları bazı kimseler sık sık tele- fon ettiler. "Meraklı Vatandaş", eski D.P. devrinde pek safdilâne tarzda kendilerini (ogizleyerek (Menderesin işine yarayacak bilgiyi toplayan ve- ya onun hoşuna gidecek intiba yarat- ma sevdasında polis memurlarına verilen isimdir. Yeni "Meraklı Va- tandaş'lar, Ö mek istiyorlardı: kadar C.H.P, milletvekiliyle bir ha- içinde İstanbul çoğunun An- Size Aziz Nesinden söz açmak is- yorum. Başgilin doçenti Sel- çuk Özçelikin raporu üzerine tev- kif edilen ünlü yazarımız gerçek ilim adamlarının verdiği rapor ü- zerine beraat e Sucu sosyal eşit- liği savunmak olan Aziz Nesin tev- kif edilince eler söylenmedi! Bir- takım dernek başkanları -örneğin Mustafa Kemal Derneği, M.T.T.B.- tumturaklı demeçler verdiler. Aziz Nesin sayesinde gazetesinin tirajı- nın ummadığı bir seviyeye çıktığı- nı itiraf eden Kasım Gülek, tevki- fin ertesi günü. Aziz Nesin hakkın- daki sözleriyle bir seviyesizlik ör- neği daha gösterdi. En önemlisi, çok sevdiğimiz A- KİS bile, Azla Nesinin başka di- yarın türkülerini okuduğunu iddia etti. Oysaki hiç kimse tevkifinden önce -AKİS hariç- yazılarında suç olduğunu iddia etmemişti. Kendisini savunma imkânı yok- ken ona hücum edenlerin, re gin ve adaletin tecelli etmesi üze- rine, özür dileyebilme medeni ce- saretini göstereceklerini umana Nesinin beraati, solculu- ğun ve sosyal eşitliğin zaferidir, Cengiz Taran - 8838 Hukuk İstanbul * Pembe (gözlüklü AKİS! Bugüne kadar, başkası ile ilgili husus- larda hakikate çok yakın tahmin- ler yapabilen AKİS, bu genel se- çimlerde yalnız bizi değil, kendini de aldattı. Demek ki bitaraf olabil- mek büyük iş. Bizler bu konuda da doğruyu öğrenmek için AKİS oku- yorduk. Ama o, hayallerini yazı- yormuş bu konuda. Neticenin sürprizli ME söyleyip ken- ini müdafaa; asın. Çünkü sayın İnönü, bu kanaatte değil. Ali Tekin - Sögüt * nin seçimlerde beklenen neticeyi alamamış olmasına en çok ben sevindim. Zira o taktirde AKİS'in hüviyetini (o kaybedeceğin- den korkuyordum. Fakat beklenen olmadı ve biz tekrar OAKİS'imize kavuştuk. Hulüsi Kuntar - Gelibolu 17