YURTTA OLUP BİTENLER Fethi Çelikbaş - Turhan Feyzioğlu Golcü forvet noksanlıkları bulunabileceği ve bun- ların C.H.P. den apartılacak kimse- lerle kapatılabileceği (o hayali bir ara bazı yüksek Oo başlardan dahi geçli. Kendilerinde böyle bir kuvvet, elle- rinde böyle bir imkân bulunduğu ha- vasını oyayanlar, bilhassa o politika tecrübesi az kimseleri kısa bir müd- det için kandırmağa muvaffak oldu- lar. Fakat CHP. Grubu tutumunu belli eder etmez, bunun sâdece bir fanteziden ibaret bulunduğu anlaşıl- dı. Böyle oyunlara giren veya âlet o- lan bir iki kişi ise zaten yüksek ol- mayan itibarlarını daha da kaybet- tiler. Hele, Genel Merkeze nazaran Güleke veya Erime daha yakın oldu- ğu yolunda söylentiler bulunan Fuat Sirmenin bu iki zattan, Meclis Baş- kanlığı gibi bir yorgan bahis konusu olunca el altından gördüğü muamele pek çok kimsenin gözünü açmağa yetti. Fuat Sirmen bir tur daha se- çilemezse kendi o başkanlığının ger- çekleşebileceği ümidi içinde politika- cılar, açıktan açığa kulis yapmak- tan çekindikleri ozaman kulaklara tavsiyeler fısıldadılar. Bitirdiğimiz haftanın sonunda, bilhassa koalisyon konusundaki ener- jik tutumuyla CHP. grubu CHP. teşkilâtının ve kendisine (ogüvenen sağlan kuvvetlerin itimadım topla- dı. CHP. de bir dağınıklık yoktu. Çelikleşmiş olan sâdece Genel Baş- kan İnönü değildi. Derece derece C. H.P. nin bütün mesulleri deniz as- lanlarının kükreyişi karşısında ken- dilerinin toparlanıp üzerlerindeki to- zu silkmeleri ve yarlıklarını belli et- 20 meleri lüzumuna inanmış bulunuyor- lardı. C.H.P. cephesinde durum buydu. Y.T. P. Piyangodan sonra Ertuğrul Alatlı, kendisinden hayli uzun boylu adamın omuzuna va- rarak: "— İyi oldu, iyi oldu İrfan" dedi. Alatlının, omuzuna vurduğu adam Y. T. P. Genel Sekreteri İrfan Ak- suydu.Ancak Aksunun Genel Sek- reterliğinin bir hayli mâcerası var- dı ve Alatlının "iyi oldu" demesinin sebebi bu mâceraydı. İrfan Aksu seçimler arifesinde Y. T. P. Genel Sekreterliğinden istifa etti. İstifasının sebebi enteresandır. Aksu kızgın politikacıydı. o Politika tansiyonunun devamlı yüksek olma- sını istiyor, seçimlere girerken Y. T. i n önce görünmesi için bazı meseleler üzerine eğilinmesini doğru buluyordu. Eğilinmesi gereken meseleler, o sıralarda çetin ceviz sa- yılan cinstendi. Bu bakımdan Genel İdare Kurulu tarafından bir (o hayli tenkide ouğrayan ateşli opolitikacı, fazla ısrar etmiyerek istifasını bas- t. Haber sâdece söylenti olarak do- laştı, belki de üzerinde fazla durul- mağa değer bulunmadığından duyul- madı. Geride bıraktığımız hafta içinde Y.T. P. Genel Merkezinde Genel İda- re Kurulunun yaptığı bir toplantıda Aksuya, bir hayli evvel sunduğu bu istifasını geri alması rica edildi. Ak- su bunu reddetmedi. Gerçi Aksuya istifasını geri alması ve vazifesine devam etmesi daha önce de Alican tarafından muhtelif şekillerde, muh- telif zamanlarda söylenmişti, Ancak Aksu çoğunluğun kendisini Oo tasvip etmediği, Y.T. P. nintutumunun ken- di arzuladığı şekilde olmadığı gerek- sesiyle bunu reddetmişti. Ama sim- di av avlanmış, tav tavlanmıştı. Se- cimler sonuçlanmış, Y.T.P. li idare- ciler umduklarının çok fazlasıyla Meclise girme imkânım bulmuşlardı. Aksunun yapacağı hareket, parti i- çerisinde bir karışıklığın doğmasını ve Genel Sekreterliği» o boşalmasını önleyecekti. Aksu boyun eğdi. Hani bu, biraz da yan cebime değil sayıl- mazdı. Zira öfkeli politikacının ken- di seçim çevresinde, kendi metodla- lise girmesi mümkün,olmamıştı. na rağmen, idarecilerin hatırlarının kıyısından bile geçirmedikleri seçim sonuçlarıyla. Y. T. P. bayağı adı ge- çen parti olmuş, hattâ ve hattâ Hü- kümetin teşkilinde hatırı sayılır bir teşekkül olarak meydana sıkmıştı. Durum böyle olunca Aksunun bu si- yasi teşekkülün S. adamı olma fir- satını kaçırması için de sebep kalma- dı. Üstelik ortada fol da yoktu, yu- murta da! İki başlı kartal Ancak seçim sonuçları, T. T. P. ne sâdece Mecliste ve Senatoda koltuk sağlamadı. Başına bir de dert açtı. Haftanın ortasında bir gün, kendisiy- le bu konu görüşülen bir Y. T. P. li gevrek gevrek gülerek: "— Dert ama, tattı dert!" diyor- du. Hiç beklenilmeyen sayıda Y.T. P. li milletvekili ve senatör (başkente çıkagelince, Genel Merkezle B. M. M. Grubu arasında derhal bir yarışması başladı. Seçimlerden önce bir cılız parti hüviyetinden o sıyrıla- mayan Y.T. P. nin Genel Merkezin- deki iktidar, işin başında, hemen Gru- ba kaydı. O kadar ki, bilhassa Doğu- dan gelen "Milli İrade Temsilcileri"n- den bazıları partinin idarecilerine "Bizi sizler seçtirtmediniz" diye oba- ğırmaktan geri kalmadılar. Y. T. P. için talih, Ekrem Alicanla Raif Ay- barın, kendi bölgelerinden, sonuncu olarak dahi kazanan adaylar arasına girebilmeleri oldu. Diyarbakırdan ge- len Yusuf Azizoğlunun da iltihakıyla kurulan trio, parlamento tecrübesi fazla olduğundan, Y. T. P. li millet- vekilleri ve senatörler üzerinde ya- vaş yavaş bir disiplin sağladı. oÜste- lik Azizoğlu bir çok Doğulu temsilci nezdinde nüfuz sahibiydi de.. Böyle- ce, ilk günler beliren ve A.P. lileri AKİS, 6 KASIM 1961