YURTTA OLUP BİTENLER mıdır. Ama asıl zararı A. P görmüş ve darbeyi o yemiştir. A. P.'nin yarı kapalı FAYİR kampanyasına kapı- lanların miktarı bu teşekkülün ger- çek olmasa bile bile nisbet dahilinde kuwetinin ne olduğunu ortaya koy- maktadır. Gülünç miktardaki HA- YIR 'lar, memleketin yarınına ümit- le bakmak için bütün sebeplerin mevcut olduğunun ve hiç bir şeyden anlamaz sanılan büyük kütlelerin her şeyi mükemmelen görüp anladık- larının parlak delilidir ve önümüzde- ki ayların gelişmelerinde bizee ışık tutma mevkiindedir. Memleketi selamete götürecek 1- şık bu ışıktır. Seçimler Bir olmazsa, bir daha... Bitirdiğimiz haftanın sonlarında bir gün, Başbakanlığın önündeki ar- tık ziyadesiyle meşhut "Merdivenüs- tü Basın Toplantıları"'ndan birinde Cemal Gürsel, dudaklarının ucunda sualleri ile etrafım sarıveren gazete- çilere müşfik bir nazar atfettikten e Galiba, basın toplantısından İsonra bir gün aralık bile size yetmi- yor" dedi. Gazetecilerin ağzındaki sual ay- : Seçim tarihi hakkında, İhtilâ- Ekimin ilk yarısı! i bu, Devlet Başkanının şahsi fikriydi. Zira kati tarihin tesbiti, Geçici (o Anayasayla Kurucu Meclise tanınan bir hakti. Ama Kurucu Meclisin ekseriyeti de tpkı Cemal Gürsel gibi AE ve belki I Ekim değil ama, 8 ile 15 Ekim tarihleri arasından birini mü- kemmel seçim günü olarak görüyor du Kurucu Meclis, Geçici Anayasa nın bir maddesinin ilk tefsirinin ak- sine, 14 değil, 21 Temmuzda birara- ya gelerek seçim gününü resmen ilân edecektir. Maddede Anayasa netice- sinin belli olmasını takip edecek haf- tadan bahsedilmektedir, Netice, he- men pazar akşamı belli olamayaca- gından Kurucu Meclis toplantısı bir sonraki haftanın cuma gününe düş- mektedir. 21 Temmuz günü Temsil çiler Meclisi ile M.B.K. Büyük Mil- let Meclisinin gösterişli çatısı altın- da biraraya gelecekler ve, milletin dört gözle beklediği günü millete bil- direceklerdir. Ekimin ilk yarısı üzerinde ittifak edilmesinin bir kaç o sebebi yardır Bunlardan birincisi, o tarihe kadar Yassıada duruşmalarının otamamla- narak her nevi tasfiyenin yapılmış. 6 olacağıdır. Duruşmalar omühteme- len Ağustosun ilk (yarısında netice Safhasına girecektir. Ondan sonraki tasfiye ameliyesi ve yankılarının E- kim başını ideâl seçim zamanı halı- sı getirdiği muhakkaktır. Ama ikinci bir sebep, ki bu bir yandan bazı pak yüksek kudret çev- relerinden bir yandan da C.H.P. nin en yüksek kademesinden gelmekte- dir, her partiye azami hazırlık müd- detini verebilmektir. Normal düzenin en geç 29 Ekim 1961 tarihinde işleye- ceği çok önceden ilân olunduğuna göre herkesin kendisini ona göre ha- zırlaması zarureti ortadadır. Seçim- lerin Ekimden önce yapılmama- sını isteyenler, ilerde çıkarılacak "E- fendim, bizim iki ayağımız bir pabu- ca girdi" nevinden mağlüp sızlan- malarını asğari hadde indirmeyi dü- şünmektedirler. Bu arada, bir yeni parti, M.P. harfleriyle anılan Memle- ketçi Parti, bazı 'evrelerin lanse et- tiği bir teşekkül hüviyetiyle politika sahasında (belirmektedir. Bu çevre- ler A.P. ve Y.T.P. tecrübelerinin müs- bet netice vermediğini, kendi arzula- dıkları istikamette gelişmediğini gö- rerek üzülmüşlerdir, şimdi, aynı yol- da M.P. ye şans denendirilmektedir. Bir toplantı ve mânası Nitekim, o bitirdiğimiz haftanın so- ir gün, Ankaradaki Ha- nımeli sokağındaki bir apartmanın zemin katında, apartman sakinleri- nin şimdiye kadar rastlamadıkları bir faaliyet, bir kıpırdanma görüldü. Duvarlarındaki iri tabelâlardan Mem- leketçi Partinin Genel Merkezi oldu- gu anlaşılan semin kata telâşlı a- damlar girip çıkıyor, otomobiller ge- lip gidiyordu. , Genel Merkezinden çok, le yazılı şu kelimeler Memleketçi Partinin tutumunu Özetliyordu: "Sa- bır, sebat, sükünet as Muvaffakiyet" Levhayı okuyanlar ister istemiz ahşap evdeki ""Ya Hafiz" levhalarını hatırladılar, Herşey, gazetelere telefon mesiyle başladı. Memleki Genel Başkanlığına getirilen Fahri Belen bir basın toplantın yapacaktı. edil- işi, parti merkezinin yerini tesbit et- mek oldu. Bu müşkül halledildikten sonra, Belenin sözlerini dinlemek ü- zere Hanımeli sokağına gidildi. Zemin katın dip tarafındaki odaya T teklinde, yeşil çuhayla kaplı bir Ma sa yerleştirilmişti. Gazeteciler T nin etrafına sıralandılar. Belen T nin Üst başına oturdu. Yanında İhtilâl Hükü- metinin sabık Savunma Bakanların- dan Hüseyin Ataman o bulunuyordu. Gri elbisesinin önünü açmış olan Be- len, flaşlar patlarken gözlüğünü çı- karıyor, gülümsüyor ve O birçoğunu tanıdığı basın mensuplarıyla sohbet ediyordu, toto muhabirleri işlerim bitirdikten sonra Belen, o sözlerine başladı: " - Bu bir sohbet, tanışma top- lantısıdır. Şimdilik sâdece sordukla- rınıza cevap vermekle yetineceğim. Daha sonra, nasıl, olsa sık sık görü- şeceğiz." Basın mensupları nimeti ararken yerde bulmuşlardı. Beleni sıkıştırmağa başladılar. gökte Derhal C.H.P. Genel Merkez binası Amasyanın bardağı değil ki... AKİS, 10 TEMMUZ 1961