YURTTA OLUP BİTENLER “—İstifanızın sebebini açıklar mı- karar verme anında olduğu belliydi.. sınız?" diye sorunca, Neden sonra: "— Hayır!" diye kestirip attı. Salvo devam etti: “—İstifa ettiğinizi mi, yoksa isti- fanızın sebebini mi açıklamıyacaksı- nız?" “—bDevlet Başkanı istifamı galiba kabul etmiyecek" dedi ve süratle mer- divenleri inmeğe koyuldu. Kaçmak istiyordu. Gazeteciler Kır saçlı diplomat sağ eliyle şa- son olarak bir deneme daha yaptı- kaklarım sıktı. Terlemişti. Bir Şeye lar: Liderler ve Tavsiyeleri İsmet İnönü : Anayasaya EVET denmesi için kam- panya açan 1 numaralı partinin Genel Başkam olarak biri radyoda, öteki Taksim mitinginde iki nutuk söy- lemiştir. İnönü, dev şahsiyetinin ağırlığını terazinin EVET kefesine ilk günden koymak suretiyle açık va- ziyet almış ve Anayasayı tamamile benimsediğini ilân etmiştir. Netice üzerinde büyük rol sahibidir. e Politi- kanın sağduyu ve basiret kadar tecrübe de demek olduğunu bir defa daha göstermiştir. Osman Bölükbaşı : Çok sıkı bir EVET kampanyası yapmış, memleketi dolaşarak vatandaşlara OEVET'i tavsiye ederek O. K.M. P. nin Anayasayı yürekten tas- vip ettiğini bildirmiştir. Partisinin cüssesi itibariyle kampanyanın bu tutumdan bir şeyler kazandığı mu- hakkak olmakla beraber Bölük başının davranışı asıl kendisine ve C. K. M. P. ye itibar sağlamıştır. Nite- kim, bir çok çevreden takdir toplamış, artık iyi isti- datlarını geliştirmesi tavsiye olunmuştur. Ragıp Gümüşpala : Acemi Politikacıların her şey olduğu görülmüştür, parti lideri olduğu Gümüşpalanın liderliğine kadar görülmemiştir. Acemi Politikacılığını bizzat ilân eden Gümüşpalanın misali, bunun iyi neti- ce vermediğini tescil etmiştir. A. P. ve Gümüşpala, HAYIR oylarına sahip çıkarak memleketteki kuvvet- leri konusunda ilk elle tutulur bilgiyi millete vermiş- lerdir. Bu ihtiyatsız davranışları, başkaları tarafın- dan isimleri etrafında yaratılmak istenilen efsaneyi sabun köpüğü gibi yok edivermiştir. Ekrem Alican : EVET kampanyasını desteklemiş- tir. Ancak şahsının ve partisinin memleketteki tesir derecesi sıfırm pek yakınında bulunduğundan tutumu sandıklara daha fazla beyaz Oyun girmesine yardım etmemişse de, bir iyi niyet gösterisi olarak takdir edil- miştir. Böylece, her Acemi Politikacının mutlaka Gü- müspala kadar da acemi olmayabileceğini ispat etmiş ve Gümüşpalaya erişilmesi güç bir rekor kazandır- mıştır. pm CN “Öyleyse, istifanızı getri alacak misiniz aceleyle cevap verdi: "—bDüşüneyim. Bırakın düşüne- yim.." Kapısını açıp içine okendisini dar attığı 00010 numaralı Cadillac gözden kaybolduğunda, Sarperin istifa hikâ- yesinin bir düğümü çözülmüş, ancak istifanın geri alınıp alınmayacağı konusunda yeni ve çetini bir düğüm daha atılmıştı. " Sonrası Şarperin ertesi günü sakin geçti. Devlet (o Başkanından, istifasının kabulüne dair bir haber çıkmadı. Aynı gün Başkan Gürsel, Başba- kanlığın önündeki mütad öğle sohbe- tinde gazetecilere bu meseleyle ilgi- li olara "—Öyle yanda o bırakıp kaçmak yok" deyince iş, ayan beyan ortaya çıktı. Başkan Gürsel istifayı kabul et- miyordu. Etmiyordu ama. Sarper de istifasında ısrar ediyordu!.. Mesele ertesi gün kökünden halle- dildi. Saat 19 sıralarıydı. Sar - per, eşi ve kızlarıyla Hariciye köşkünde yemeğe oturmuştu. Ye- meğe henüz başlamışlardı ki bir mi- safirin geldiği haber verildi. Gelen, Başkan Gürselin oğlu Özdemir Gür- seldi. Sarperle görüşmek istiyordu. Babası tarafından, gönderilmişti. Sar- per, Başkanın oğlunu içeri aldı. Anlaşıldığına göre Gürsel, Dışişleri Bakanım bekliyordu. o Konuşacakları vardı. Sarper Özür diledi. Henüz ye- meğe oturduğunu, yemekten sonra rahatsız edeceğini bildirdi. Başkanın yebileceklerini söylediyse de, Sarper ailecek oturduğu sofradan kalkma- mayı tercih etti. Yemekten sonra gri elbisesini giy- di, gri bir kravat taktı ve Köşke doğ- ru ağır ağır yola çıktı. Saat 20.30'du. Kendisini yaverler karşıladılar. Köş- kün İkinci katına çıkan merdivene kadar , götürdüler. , Gürsel ler. Salonun soluna isabet eden ve sa- lona kapısız bağlı bulunan küçük oda ya girdiler Görüşme birbuçuk Saate yakın sür- dü, İki dost, bu arada müşterek ha- tıralarını tazelediler. Başkan Gürsel, Sarpere, istifasını kabul etmiyeceği- ni, geri almaşım söyledi. Sarper me- seleyi Başkana izah etti ve üzüntüsü- nü belirtti. Ama sonunda iş tatlıya bağlandı. İki dost sarılarak vedâlaş- ar. Birbuçuk saatlik konuşma Sarper için iki yönden faydalı oldu. Hem içi- AKİS, 10 TEMMUZ 1961