KİTAPLAR Cimri (Moliere'in komedisi, çeviren Ya- şar Nabi, Varlık Yayınları sayı 827, Varlık Tiyatro serisi 6, İstanbul E- bi Basımevi 1961, 96 sayfa 200 ku- pansiz mizahının ve hicvinin en büyük şöhretlerinden biri olan Moliere üzerine dünyada olduğu gribi bizde de pek çok lâf edilmiştir. Okul sahnelerinden Devlet o Tiyatrolarına kadar yüzlerce sahnede binlerce defa temsil edilmiş ve orta öğretim sağın- daki hemen her çocuğa biraz da 70- raki okutulmuş olan Cimri hakkın- daki en güzel hükmü gene bir başka büyük yasar vermişti?, Cimri için Goethe, "Cimride eşsiz bir büyüklük vardır ve bu eser son derece trajik- tir" diyor. Bilinir ki Moliere bir ko- medi yasarıdır ve Cimri bir komedi- ir. Ama Goethe, bütün bir dünya- nın güldüğü bu komedinin ardında yatan trajediyi görüp göstermiştir. Cimrinin dilimize ilk defa çevrili» sinin tarihi hayli eskidir. Cimri ilk defa Ahmet Vefik Paşa tarafından dilimize Azarya adıyla adapte edil- miştir. Moliere'e ait pek çok tercü- me adapteya sahip olan Ahmet Ve- fik Paşa, memleketimiz tiyatro ede- biyatına pek büyük hizmetleri geçen bir isim olarak daima hatırlanacak- tır. Cimrinin İkinci tercümesi, daha doğrusu adaptesi. Teodor Kasap ta- rafından yapılmıştır, Bu defa Cimri- nin adı "Pinti Hamit" olmuştur. Cim rinin -LUAvare- ilk gerçek çevrilisi Cumhuriyetten sonraya rantlar. Bu eseri tam bir tercüme olarak dilimize İsmail Hami Danişmend kazandır- mıştır. Tasar Nâbi 1945'de Milli E- gitim Bakanlığı yayınları için bu ese- ri yeniden dilimize çevirmiş, eser da- ha, sonra Milli Eğitim Bakanlığı Klâ- siklerinden sonra Okul Klâsikleri se- risinde yayınlanmış, ancak o zaman dan bu yana da piyasada pek mevcu- du kalmamıştır Şimdi Varlık Yayın- ları arasında yer alan çeviri, Yaşar Nabinin o zaman yaptığı çevirinin yeniden gözden geçirilmiş şeklidir ve dilimizdeki en güzel Cimri tercüme sidir. Kitabın başında Moliere'nin ge- niş bir hayat hikâyesi, el tam bir listesi ve sanatı hakkında notlar yer almaktadır. “ Yüzyların yıpratamadığı bu oyun, bugün daha zevkle okunabilecek bir eserdir. Bigi Esasları (Ziya Gökalp, rlik Yayınla 823, Büyük Cep Kitaplaşı serisi 823 İstanbul Ekin Basımevi, 126 sayfa 200 kuruş. Dördüncü basılış) iya Gökalp, sâdece İttihat ve' Te- Z rakki ile İkinci Meşrutiyete değil, AKİS, 10 HAZİRAN 1961 daha sonraki yıllara. Cumhuriyet devrine de ışık tutmuş nâdir fikir a- damlarımızdan biridir. Atatürk Davw rintlerinin büyük kısmının köklerinin bu fikir adamımızdan geldiği görül- mektedir. Türkçülüğün Esasları, Zi- ya Gökalpin Maltadaki sürgünden döndükten sonra kaleme aldığı ve. yeni Türkiyeye istikamet vermeye çalışan eseridir. Türkçülüğün Doğu medeniyeti ile asla bağdaşamıyaca- ğını. Batı medeniyetini aynen ve ol- duğu gibi almamız gerektiğini bu e- serinde ortaya koyan büyük fi- kir adamı Ziya Gükalp, Durkheim'- den mülhem fikirleriyle, günümüzde dahi Türkler için tutulacak yolu gösteren bir meşale olarak bizlerden yıllarca öndedir. Üzerinde pek çok konuşulmuş, ama dâima takdir ve hayranlıkla bahsedilmiş olan bu ese- ri bir kere daha bastırarak ve dilini daha anlaşılır bir hale koyarak Türk gençliğine sunmuş olan Varlık Ya- yınevi, gerçekten son derece yerinde bir iş yapmıştır. Iki Kişiye Bir Dünya (Ümit Yaşar o Oğuzcanın şürleri, Ümit Yayınları, Üçüncü baskı, E- kin mel İatanbul 1961, 80 say- Ja 300 kur ruş) Günümüzün. iyi şairlerinden biri iken, yavaş yavaş kendini tüket- me yoluna giren Ümit Yasar Oğuz- can, güzel şiirlerini içine edan kitap- larından birini. İki Kişiye bir Dün- yayı üçüncü defa bastırdı, Türkiyede Ziya Gökalp Maziden sesler bir defa basılan şiir kitaplarının bile satışı oldukça, azken Ümit Yaşarın kitaplarının -hem de diğer şiir ki- tapları baskılarına göre oldukça yük- sek baskılı olan bu kitapların-, ardı ardına birkaç defa basılıp tükenme- si, son yılların en dikkati çekici hu- suslarından biridir. Ondöri şiir kita- bı yazmış, hemen, hep mevsimde or- taya bir eser çıkarmış olan Ümit Ya- şar oğuzcan acaba niye bu. kadar çok satmaktadır? Bu sorunun ceva- bını vermek hem oldukça kolay, hem de oldukça güçtür, Şayet Ümit Ya- şar sadece esprili mısralar karala- yan bir şair olarak görülür ye kitap- larının bunun için çok sattığı söyle- nirse, yanılınır. Zira Ümit "Yaşarın" kilerden çok daha fazla espri için kendini harcayah şair taslaklarının kitapları Sahaf o sergilerinde sürün- mektedir. Ümit Yaşar derinlenmesine bir şair de, onun için mi kitapları çok satıyor, “denilebilir. O da değil! Ondan çok daha derinlemesine" ruh tahlillerine girenler, hattâ şuur al- tına inmeğe çalışan sairler var. Eser- lerini bırakın sattıracak, bastıracak yer bulamıyorlar. Peki öyleyse Ümit Yaşarı sevdiren, okuyucusuna arat- tıran şey nedir? Bu sorunun kesin cevabım vermek nasıl şiirin tam biz tarifini yapmak mümkün değilse, öy sine mümkün değildir. Ancak o tada bilinen bir ii varsa v da Ümit Yaşarın, günümüzün en çok kitap satan sairlerinden biri ol- duğudur. Ümit Yaşar Oguzcan bugün ar- tık pek yeni eşer veremiyor. Son ay- lar içinde yayınladığı bir iki kitabı bunu gösterdi. Meselâ Üstüme Var- ma İstanbul adlı kitabı, eski şiirleri- nin kötü bir kopyam olmaktan öteye geçememiştir. Sahibini Arayan Mek- tuplar adlı nesir denemesi ise, pek yavandır. Ümit Yasarın İki Kişiye Bir Dün- yadaki pürlerinden örnekler vermek için şu iyi, bu iyi diye bir seçme yap- mak gerekir. Bu ise oldukça zordur. Bu bakımdan rastgele bir takım mıs- raları, beyitleri örnek olarak e. daha kolaydır-. Meseli bir yerde le diyor: "Bitmez-Hâçlı seferler bo yunca anlatsam maceramı", bir baş- ka şiirinde de sair şairliğini şöyle di- le getiriyor: ' “Budapeşte köprüsünün üzerinde-Bir çingene falıma baktı- De- di üç günde öleceksin-Ben üçbin yıl- dır seni arıyorum-Kapılara sığmıyor umutsuzluğum-Lâgım kokuları gibi çirkef gibi kederliyim-İçimden dünya- yı ipe çekmek geliyor-Cümle yıldız- lar şahidim olsun- Yapmazsam adam değilim". İşte Ümit Yaşarı aratan mısralar, şiirler bunlar ve bunlar gibileridir. 25