Anlaşılan Ağaoğlu, o yolsuzlukla- rın bir defa daha Divan önünde tescilini (o istiyordu. Başkan hemen müdahale etti: — Meşru olmayan kazanç dos- yaları var." Kubalı ise Başkanı tamamladı: — Vesikalar Yüce Divanın elin- dedir." Fakat asıl cevap, Divanın gittik- çe açılan ve düşüklere hayli ter dök- türen Başsavcısı Egeselden geldi. E- gesel, Başkandan söz istedi ve: "— Dikta, birçoklarım boğazın- dan ve midesinden bağlamıştır. Yük sek Soruşturma Kurulunda Ağaoğlu için 45, Akçal için 22, Medeni Berk için 66, Hadi' Hüsm'an için 49, Men- deres için 125, Nedim Ökmen için 124, Polatkan için 81 ve Zorlu için de 43 suiistimal dosyası mevcuttur." Bunun Üzerine salonda bir alkış tufanı koptu. Dinleyiciler Başsavcınırı alkışlıyorlardı. Ağaoğlu başı önünde, süklüm püklüm yerine döndü. Arzu- suna nail olmuştu! Bundan 'sonra şansım denemek isteyen düşük Terfik İleri oldu. Ke- mikleri çıkmış, oyüzünün ortasında pek garip bir manzara arzeden göz- lüklerini söyle bir düzeltti ve sonra mikrofona yaklaşarak ağlamaklı bir sesle: " . Beni Savcı hırsızlıkla etti. Başsavcı kolaylıkla oynuyor. Oynasın, le, namusumuzla ve yerine geçti. itham oynamasın" dedi Anlaşılan, tanık Kubalının ifade- si bütün sanıklar için bir idam hük- münden ağır gelmişti. Aslında Kuba- lı bir devri anlatıyor ve o devrin kah- ramanlarının maskelerini teker te- ker alaşağı ediyordu. Fakat sanıklar bunu anlamamak- ta ısrar ediyorlardı. Bunlardan biri de Antalyanin talihsiz (milletvekili Burhanettin Onat oldu. Onat, eski ir haliyle mikrofon önüne m — Bir şahıs mahkeme huzuruna ya eli ya davacı, ya da sanık ola- rak gelir. Sayın şahit bunların hep- sini yaptı. Şahit olarak konuştu, da- vacı oOOlarak konuştu" dedi." Başol sözünü kesti: "— 27 Mayıstan evvel yazdığı ya- zı da okundu" dedi Konuşma hastalığı tepen Onat bu sözleri duymamış olmalı ki, Baş- AKİS, 10 HAZİRAN 1961 kan ikaz edinceye kadar konuşmak- ta devam et/ti. İşte, geçen haftanın başında Yas- sıadanın tarihi duruşma salonunda neticeye atılan ilk adım, Anayasayı İhlâl Dâvasının dinlenen son tanı- YASSTADA DURUŞMALARI ğıyla kesinleşti ve duruşmaların so- nunun geldiğine işaret sayıldı; Yas- sıadanın müdavimleri duruşma sa- lonunu terkederlerken: "— Dananın kopar" kuyruğu diye söyleniyorlardı. yakında (Basın - 11750) — 55