kaldılar. Anlaşılan, talihsiz Bakan Zeytinoğlu, gene bir pürüzün içinden. çıkmak için bugünlerde hayli terliye- cektir. Zira bu konularda Yüksek Se- çim Kuruluna tam yetki tanınmıştır.. Politikacılar Minyatür adamın serüvenleri K imseye çatmak niyetinde de- ğiliz. Diğer siyasi partilerle münasebetlerimiz sevgi ve saygı e- sasına dayanır. Artık sen ben kav- gasını bırakalım Eğer yukarıdaki incileri gözleri- ni kapıyarak savuran minyatür a- am, Y.T.P. nin Genel İdare Kurulu üyesi ve istanbul İl Başkanı FE. K. Gökay olmasaydı, hiç kimse şaşmı- yacak, can-u gönülden alkış tuta- caktı. Fevkalâde keyiflendirici ba- sın toplantısına davet edilmiş olan gazeteciler hemen suali (o yapıştırdı- lar: İyi hoş ama, böyle parlak bir beyanatla Gökay, C.H.P. ye sözümo- na duman attıran Genel Başkanıyla tenakuza düşmüyor muydu? Sıfat hamalı Gökay kaş yapayım derken göz çıkardı ve dehşetli bir pot daha kırdı: ”— İnsanlar bazı alışkanlıkların tesiri altındadırlar" Fakat Allahtan. çabuk toparlan- di. — Ankarada Alican ile görüş- tüm. am 'müdafaa-i nefis halin- deyim' dedi." Halbuki, kır saçlı Alicana her- hangi mesul bir C.H.P. linin çattığı- nı ne işiten kulak, ne de gören göz vardı. Mesul C.H.P. liler Y.T.P. nin liderine de dehşetengiz başyazarına da boş veriyorlar, onları da zaten bu deli ediyordu. Aslında Alicanın yap- tığı iptidai bir kurnazlıktan ibaret- ti: Veryansın ederek peşinde dolaş- tığı eski D.P. nin fanatik artıkları- na Y.T.P. nin C.H.P. ye karşı oldu- ğunu göstermek istiyordu. Nihayet Gökay, Genel Başkanı- nı kendi vicdanında beraat ettirdi: "— Müdafaa-i nefis meşrudur." Toplantı haberi, gazetelere, Gö- yakın, Y.T.P. İstanbul İl Merkezinin açılışı münasebetiyle geçtiğimiz haf- tanın ilk günü saat 14.30 da bir ba- sın toplantısı yapacağı şeklinde uçu- rulmuştu. Halbuki, Y.T.P. nin Ga- lata, Mumhane Caddesindeki 19 nu- maralı Deniz Hanın üçüncü katın- daki gösterişli İl Merkezinin çoktan açılmış olduğu biliniyordu. Hattâ Y.T.P. İstanbul İl Gençlik Kolu Baş- kanı yaşlı Sadık Göksu orada Gö- kaydan on gün önce bir başka basın toplantısı düzenlemişti. Neyse ki a- çalış. öyle Gökayın şannıa yaraşan urdelâlı - makaslı cinsinden elma- AKİS, 5 HAZİRAN 1961 OLUP BİTENLER YURTTA Fahrettin K. Gökay basın toplantısında Yolculuk var! dı da herkes Minyatür Adamın ağa- beysi Menderesin eteği altında nu- tuk attığı günleri hatırlamadı. İstanbulda Kaplumbağa (süratiy- le gelişen Y.T.P., kendine henüz bir İl Merkezi kurabilmiştir. Halbuki İl İdare Kurulunun (gürültülü şekilde ilân edildiği kuruluş tarihi 16 Mart- tır! Gene aynı müddet zarfında İl İdare Kurulu, rakibi A.P.nin onbiri- ne karşı sadece altı ilçe teşkilâtı kurabilmiştir. (İl İdare (Kurulunun lokali, bazı bakımlardan fazlasıyla Ferre vi Galata Yolcu Salonu- un tam karşısındaki Deniz Hanın yedi odası bulunan üçüncü katını tamamen işgal etmektedir. Kırmızı Mizah sütunlarına zemin üzerine beyaz yazılarla hazır- lanmış levhası tek kelimeyle haş- metlidir. Y.T.P. idarecileri, .gösterişli bir İl Merkezinin büyük tesirler ya- pacağına inanmaktadırlar! Ne var ki, kafası biraz çalışan kimseler için durum hayli komiktir. Zira İl Mer- kezi Y.T.P. nin İstanbulda mevcut bütün sempatizanlarının mübalâğa- sız iki - üç mislini alacak kadar ge- niştir. Tafraturuş Y.T.P. liler İl Mer- kezleri için Deniz Hanın sahibi Şark- lı aydın Ord. Prof. Dr. Ali Fuat Baş- gile ayda 2700 lira ödeyeceklerdir. Esasen mânevi lider Başgilin, dün- yalık işlerinde paravana olarak kul- landığı Kürkçü Hanın eski Odacıbaşı ama üç aylığı peşin yatırmışlardır. anayasacının, fazla bedelle istimlâk edilmesi için düşük Koraltana o yüz kızartıcı mektubu yazdığı binadır. Tevazu fıkara: Gazeteciler göslerişli İl Merkezine geldikleri zaman her kademeden birçok Y.T.P. li ile karşılaştılar. Bil- 17