İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Nato Napolyonun tavsiyesi.. işman, gözlüklü genç adam 5 lesini, "Şunu itiraf etmek gere- kir ki, Kuzey Atlantik Paktının ku- ruluş amacı, Avrupada komünizmin yayılmasını önlemekti" diye bitirdiği zaman, Siyasal Bilgiler Fakültesinin profesörler odasındaki uzun masanın etrafına toplanmış dinleyiciler bir - iki saniye nefeslerini kestiler. Etrafı bir 6lü sessizliği kapladı. Sonra mırıl- tılar yülkseldi. Şişman genç adam, Siyasal Bilgi- ler Fakültesi asistanlarından Halük Ülmandı. "NATO'nun iktisadi yönü var mıdır?" konulu açık oturumda üçüncü konuşmayı yapıyordu. oKo- nuşmasına şöyle devam etti : "— Ancak zaman göstermiştir ki, komünizm sadece Avrupada yayılma gayesini gütmemekte, Sovyet bloku bütün dünyada, muhtelif vesilelerle ideolojisini duyurma gayretini o gös- termektedir. Bunda, itiraf etmek la- zım ki, muvaffak oldukları da ogö- rülmektedir. Bu yayılmanın önemli sebeplerinden biri, muhakkak ki eko- nomik sıkıntılardır. İşte NATO ca- miası biraz geç te olsa, bunu anla- mış ve çâreler aramağa başlamıştır. Gerçi Kuzey Atlantik Paktı ilk amacına vasıl olmuş, komünizmin Avrupadaki yayılmasını o önlemiştir. Ama, bugün durum sadece bununla kalmamaktadır." Hakikaten geçen haftanın başın- da Avrupalı pek çok politikacının kafasını aynı roblem fazlasıyla meşgul etmekteydi. İkinci Cihan S.B. F. nde Natoile ilgili açık oturum Havada yağmur var Harbinden bu yana bilinen, Batı blo- ku dışında kalan komünist omemle- ketlerin iktisadi okalkınmada Batılı- lara nazaran daha fazla (omuvaffak olduklarıydı. Bir komünist Çin, kı- sa zamanda ekonomik kalkınmasını tamamlamış ve oldukça büyük başa- rı sağlamıştı. Gene Sovyet blokuna bağlı birçok memlekette bunu gör- mek mümkün oluyordu. Bu. Sovyet- ler için geçer bir propaganda vası- tası olmuştu. Batılılar arasında bile yapılan propaganda, itiraf etmek ge- rekiyordu ki, bir hayli tutmuştu. Demokrasiyi ve iktisadi kalkınmayı beraber yürütmenin ümkün olmı- yacağı fikri Batılı zihinlerde de ya- vaş yavaş yer etmeğe başlamıştı, Öy- 20 le ki, İngüterenin büyük gazetelerin- den biri olan Guardian'da yayınla- nan Türkiye ile ilgili bir makalede bu husus ayan beyan belirtilmekte, Türkiyenin bir tercih yapması rekiyor: Evvela demokrasiyi mi, oksa ekonomisini mi geliştirmek lâzım? Batının iki başlı maksadı bu olmasına rağmen, her iki hedefe birden ulaşmanın mümkün olacağı sanılamaz" denilmekteydi. Nötralistlerin duruma. A vcak bütün bunların yanında bir başka misal gözden kaçmamak- taydı. Kalkınmasını sessiz sedasız yapan Hindistan ortadaydı. Hindis- tan fici karpuzu pek ala bir koltu- ğuna sıgdırabiliyordu. Kızıl Çin teh- likesinden kurtulduktan sonra. Batı- lılardan geniş yardım imkanlarına da kavuşan Hindistanın Demokrasisi- ni ve kalkınmasını beraberce yürüt- mesi pek âlâ mümkün oluyordu. Mesele üzerinde, geride bıraktığı- mız haftalar içinde Kuzey Atlantik Paktı camiasmdaki devletler ısrarla durma, lüzumunu hissettiler. NATO anlaşmasının 2. maddesinde, üye dev- letlerin birbirine ikisadi yardım yap- ması yer almaktaydı. Ancak pakt, şimdiye kadar askeri yönüyle alâka çekmiş, 2. madde hemen hiç işleme- mişti. Gerçi bundan birkaç yıl evvel “Üç akıllı adam raporu" diye adlan- dırılan ve Kanada, Norveç, İtalya Dışişleri Bakanları tarafından hazır- lanan bir raporda Kuzey Atlantik Paktı devletleri arasında iktisadi yardımlaşmanın şart olduğu ileri sü- rülmüştü. Ancak olaylar, 2. madde- AKİS, 29 MAYIS 1961