YURTTA OLUP BİTENLER tanbul teşkilatına gına getirmişti. Zi- râ tarafsız vatandaşlar, acısını çek- tikleri gayretlerin de şimdi ümit bağ- ladıkları C.H.P. içinde revaç buldu- ğunu görünce kendi kendilerine “Eski hamam, eski tas mı?.." diye soruyorlardı. Umursamaz Adam jetânbul teşkilâtı, eski Genel Sekre- tere karşı hislerini ilk önce bir kongrede izhar etti. C. H. P. nin Be- yoğlu İlçe' Kongresinde o gün mikro- fonun başındaki Gülek, yüzünde sun'i bir tebessümle konuşmağa başladı- ğında salondaki hava son derece elekt- riklenmişti. Delegeler oturdukları yer- lerde şöyle bir kımıldandılar ve bir- birlerine baktılar. Gülek, büyük bir umursamazlık içinde konuşmasına de- vam etti: "- Biz bu blöfleri çok gördük. Bu bir rüzgârdır kayaya çarpar, geçer." Balonda gittikçe artan bir uğultu başlamıştı. Ön sıraları dolduran bir takım iyi giyimli adamlar yavaşça yerlerinden kalktılar ve o kürsüdeki umursamaz adamın sözlerine kulak vermeden salonu cerkettiler, Çıkanla- rı başkaları takip et Gülek evvelâ, abin terkedenlere seri bir nazar atfetti ve mikrofona bir parça daha yaklaşarak, pek se- lahiyetli bir şahıs edasıyla, C. H. P. İktidara geline neler yapacağını sı- ralamağa başladı! Salonda ciddiyet- ten eser yoktu O gün açık bir şekilde kendini bel- li eden Gülek ve İstanbul İl teşkilâtı ipa gerginlik, haftanın sonun- da son haddine ulaştı ve vaziyetin bir sanli Genel Merkeze bildirilmesi yoluna gidildi. İlk hareket, İstanbul İl teşkilatı- nın başındaki Ali Sohtorikten geldi. Sohtorik. kendisinin alışık olmadığı metodlarla çalışan sabık Genel Sek- telerin kırdığı cevizlerin bini aştığı gerekçesiyle İl teşkilâtına, Gülekin un dikkate alınması yolun- da küçük bir ikazda bulununca za- ten âynı marifetleri iç sıkıntısıyla iz- lemekte bulunan İl teşkilâtı, artık ha- rekete geçmenin faydalı olduğuna ka- naat getirdi ve geçen haftanın sonun- daki cumartesi günü toplanarak bu meseleyi müzakereye karar verdi. . P. nin Sultanâh- metteki mütavazi İl merkezi (o hayli hareketli ve bereketli saatler yaşardı Toplantı olağanüstü bir toplantı ol- masına rağmen, bulunup haber veri- lemediği için gelemeyen avukat Âb- durrahman Aslandan başka hemen bütün İl İdare Kurulu üyeleri buna iştirak ettiler. Toplantı saatlerin 14'ü gösterdiği sırada açıldı. İl merkezinin üst ka- tındaki mütevazi toplantı salonunda bulunan uzunca masanın etrafına ge- çen İl İdare Kurulu üyesi meseleyi enine boyuna müzakere etmeğe baş- ladılar. Muhtelif üyeler söz aldılar ve Gülekin bilinen ve bilinmeyen ma- rifetlerini bir bir ortaya döktüler. En kuvvetlil iddia, Gülekin parti disip- linini çiğnediğiydi. Bazı üyeler top- lantıda pek heyecanlandılar ve Güle- kin C. H. P. içinde artık koparılması gereken bir çıbanbaşı olduğunu ifade ettiler. Meselenin teşrihi oldukça u- zun sürdü. Kısa bir ara yerildikten sonra yeniden masanın başına geçil- di ve bu defa Gülekin Tanih macera- sı ele alındı. Doğrusu bu macera pek enfesti. Bir İl İdare Kurulu üyesi, Gülekin marifetlerine temasla: "— Bir de kalkmış aleyhinde de- meç Vermekten Yıkılmadığı Aziz Ne- sini ziyarette, Balmumcuya gitmiş" dedi. Uzun masanın etrafındakiler dik- katle dinliyorlardı. Üye devam etti: "— Fâkât Nesin Güleki kabul et- memiş." Zaten Tanin meselesi, İl İdare Ku- rulu için bardağı taşıran son damla ölmüştü. Taninin bazı müfrit solcu- ların yuvası haline getirilmesini ya- kından tâkip eden İl İdare Kurulu ü- yeleri, teşkilât içinde başgösteren en- dişeyi bir türlü izale edememişlerdi. Her gün İl merkezine telefonla, mek- tupla veya bizzat başvuranlar, ir hin neşriyatının, halk arasında C. P. yi komünizm şaibesiyle ei yolunda ikazda bulunuyorlardı. Hele Güleğin, evvelki haftanın sonunda, pazar günü davetsiz olarak geldiği Kasımpaşa, Gençlik Kolu kongresin- de, kongrenin yapıldığı Ünal sinema- sının salonunda kürsüye çıkıp, hiç Ali Sohtorik Bir ikazcı bir selâhiyeti yokken, -ve tamamile asılsızken- iktidara geldikleri tak- dirde ocak, bucak teşkilâtının tekrar kurulacağını müjdelemesi, C. H. P. etrâfında esen meltenin yıpratıcı bir şüphe fırtınası halini almasına se- bep olmuştu. Sultahahmetteki mütevazı İl mer- kezinin üst kâtındaki mütevai salon- da bütün meseleler bir bir ele alına- rak enine boyuna Müzâkere edildik- ten sonra, serdedilen fikirlerin bir muhasebesinin yapılmasına ve bunun rapor halinde en yüksek merci C. H. P. Genel Merkebine bildirilmesine, mevcudun ittifakımla karar verildi. Hemen C. H. P. Merkez İdare Kuru- luna sunulmak üzere bir rapor kale- me alındı. Meselenin ivedilği dikka- te alınarak, evvelâ raporun hulâsası çıkarılıp bir telgrafa aktarıldı. Telg- raf, aynı günün akşamı Merkez İdari Kurulunu eline geçecek şekilde çe- kildi. Bir taraftan da İstanbul İl Mer- kezinin daktiloları faaliyete geçti ve toplantıda, kaleme alınan rapor, temi- ze çekildi Rapor hazırlanıp bir zarfa kondu ve ancak pazartesi günü taah- hütlü olarak postaya verildi. Fakat İl İdare Kurulunun işi bununla bit- medi. Bundan sonra raporun diğer bir nüshası hazır bulunanlar tarafından imza edildi, altına İl İdare Kurulu- nun mühürü basıldı ve karar, karar defterine işlendi. “Mukaddes Peder" Toplantının dağılmasından hemen sonra, daha raporu hulâsa eden telgraf başkente varmadan, İstân- bulda patırtı koptu. Tanin mensupları havadisi hemen sosyalist patrona i- 1 ettiler. Doğrusu istenirse patron bu- nu hiç beklemiyordu, Hemen mute- met adamlarını topladı ve takip edi- lecek hareket tarzınnın müzakeresini yaptı. İlk temayül, tornistandı. Zira bu sırada partiden atılmak Güleğin işine gelmiyordu. Fakat tornistan te- zi pek tutmadı. Gülek ve mutemet Gülekofilleri mağdur rolünü tercih ettiler. Nitekim ertesi gün eden konuşacağız" başlıklı bir yazı endam etti. Bundan sonra Güleğin, davetsiz misafirliklerinde çektiği nu- tuklar dâ takip ettiği siyaseti ortaya koydu. Gülek kendini mağdur da götermek niyetindeydi. Nitekim, Güleğin Hâysiyet Diva- nına verileceği partiden kapı Edileceği haberleri -daha doğru: debiyati- en ziyade "sosyal tarafından işlendi. Gülek muhabir- lerine anketler yapma, demeçler al- ma ve tabii sekreterlere birinci sây- faya resimlerini büyük koyma tali- matı verdi. Böylece davul zurnayla harekete geçirdi. Eski Genel Sek- reter yahudilerin çarmıha germeye AKİS 29 MAYIS 1961