DÜNYADA OLUP BİTENLER başbaşa, görüşmelerdir, oGromyko, Kennedy'nin isteklerini anlayışla kar- şılamakla beraber, Laos konusunda hiçbir kesin söz verememiştir. Bu ka- dar önemli bir konuda, Kremline da- nışmadan konuşmak istememiştir. İki tarafın güçlükleri K vemlinin tutumuna gelince, bura- da oturanların daha İngiliz tek- liflerini aldıkları gün çok güç bir durumda kaldıkları anlaşılmaktadır. Gerçekten, asıl gayesi olan silâhsız- lanma meselesinde kendi görüşlerine uygun bir anlaşma sağlayabilmek için Krutçef in Laos konusunda Amerikan -İngiliz görüsünü kabul etmesi akla yatan, hattâ Batılı yorumcuların Ur çoğuna göre muhtemel görünmekte- dir. Fakat ne var ki Krutçefin Laos'- ta elleri pek serbest değildir. Solcu ihtilâl hareketlerinin en hararetli ta- raftan ve destekleyicisi olmaya baş- layan Komünist Çin idarecileri, şim- dilik kendileri için hiç önemli olma- yan silâhsızlanma konusu yüzünden Laos'ta iktidara o kadar yaklaşmış görünen solculardan yüz çevirmeye razı olmamaktadırlar. Solcular, şu sıradaki askeri üstünlüklerinden so- nuna kadar faydalanmalı, iktidarı mutlaka ele geçirmelidirler. Krutçef Kremlinde geçimsiz Çinli yoldaşların istekleriyle Amerikan - İngiliz teklifleri arasında çıkar bir yol bulmaya çalışırken, diğer yandan iki Batılı devlet de Güney - Doğu Asyadaki dostlarının endişeleriyle uğ- raşmaktadırlar. SEATO içindeki bu dostlar -ki içlerinde en çok endişe duyanları Tayland ile o Filipinlerdir- Amerikanm Laos meselesinde kararlı davranmasını, değil solcu, hattâ ta- rafsız bir idarenin bile işbaşına gel- mesine müsaade etmemesini istemek- tedirler. Laos'ta böyle bir idarenin ku- rulması bütün Güney - Doğu Asya dengesini bozacak, en önemlisi bura- daki sağcı rejimlerin geleceğini bü- yük bir ipotek altına koyacaktır. Bu iki taraflı baskı belirince, A.B. D. için yapılacak tek şey kalmakta- dır: Bir yandan tarafsız bir Laos te- zine sarılarak Sovyetlerle anlaşma zeminini korumak, diğer yandan da Laos'ta çarpışanlara dışardan yardı- ma devam edildiği takdirde Amerika- seyirci kalmayacağını kesinlikle bildirerek hem Komünist Çin idarecilerinin kulağını bükmek, hem de Güney - Doğu Asyadaki dost- larının endişelerini (ogidermek.. İşte geçen hafta yapılan SEATO toplantı- sı sonunda yayınlanan tebliğ, bu ga- yeye yöneltilmiştir. 30 Sovyet tutumu Ss satırların yazıldığı sıralarda ge- 5 len haberler, kesin olmamakla be- raber, İngiliz - Amerikan görüşünün, yavaş yavaş bütün dünyaca benim- sendiğini göstermektedir. Sovyetler, İngiliz tekliflerine verdikleri cevap- larda, bunların Laos meselesinin çö- zümü için uygun bir münakaşa zemi- ni olabileceğini söylemektedirler. Yal- nız tekliflerde bir sıra değişikliği ya- pılmasına, Laos'un durumunu karar- laştıracak konferansın ateşin kesil- mesinden önce toplanmasına taraftar AKŞ İnsan görünmektedirler. Bunu, Kremlinin Pekine vermek zorunda kaldığı bir tâviz olarak yorumlamak mümkün- dür. Fakat Kremlin, yeni Amerikan idarecilerini iyi niyetlerine inandıra- bilmek için, Laos meselesini akla en yakın gelen İngiliz - Amerikan gö- rüşüne uygun olarak çözmek, bunun için de Pekini yola getirmek zorun- dadır. Bu bakımdan, Laos meselesinin çözümü Batılılarla Sovyetler Birliğin- den çok, Moskova ile Pekin arasın- daki münasebetlere bağlı görünmek- tedir. AM Cellâdı ELCHMANN'n Duruşmasını en iyi takip eden gazetedir ESİN Duruşma safhalarını Kudüs'ten günü gününe AKŞAM a bildiriyor TALU AKİS, IONİSAN 1961