Okuyucu Mektupları, Siyasi faaliyet hakkında 1 Nisan 1961 den itibaren siyasi faaliyetin kademeli olarak ser- best bırakılması ile gene profesyo- nel politikacılar ortaya çıktılar. Turdun muhtelif (o yerlerinde gene politika cambazlıkları başladı. Ta- bii biz, tarafsız vatandaşlar hadi- seleri dikkatle takibetmekteyiz. Ka naatimce gene C.H.P. son derece başarılı bir imtihan vermektedir. Zira bulunduğum şehre pek çok partili gelmesine rağmen tek C.H. P. li politikacı uğramadı. Üstelik mahalli teskilât da son derece ziyi hatırlatır bir siyasi manevra- ya girdiklerini görünce insan ister istemez memlekette basireti elden bırakmıyan tek partinin gene C.H. olduğuna kanaat getiriyor. Sivas — Salim Görmüş İkalâbı e. durulan ortalık gene karışmaya başladı. Benim bulunduğum Ege Bölgesi bu ba- kımdan galiba pek şanslı. Zira, ev- velâ A.P. liler, sonrada'T.T. P. liler siyasi faliyete izin verilir veril mez faaliyete geçtiler. Bir bakıma partilerin ocak ve bucak teşkilatı- nın kaldırılması, iyi oldu ama bu defa da seyyar politikacılardan ela- man dilemeye başladık. Ne oluyor, anlamıyoruz? Manisa — Basen Günaydın Mecmua hakkında Mecmuanızın çıktığı günden be- ri tiryaki okuyucularından bi- riyim. Ancak, son günlerde sizde de bir şahsiyet merakının hastalık halini aldığını görüyoruz. Bir Gü- lek tutturdunuz bir türlü bitireme- diniz. Bu şekilde hareket etmekle bazı şahısları fasla ehemmiyetli hale getirmiş olmuyor (musunuz? Bana kalırsa bazan, bazı şahıslar da verdiğiniz İsabetli hüküm leri bu tarz neşriyatta İsrar zede- liyor. Eski bir AKİS okuyucusu olarak size hatırlatmayı vazife bi- liyorum. Adana — Süleyman Ünügür on sayınızda yayınlamaya başla- dığınız "Eşlerinin Ağzından Gü- nün Adamları" (başlıklı röportaj serinizi (Obüyük bir omerakla ve zevkle okuyorum. Bu ilgi çekici hazırlatmış olmanız sizin icin bir röportaj serinizi Özden Tokere avantajdır. Doğrusu, lı adam- ları ,eslerinin ağzından bu kadar ir dille anlatılabilir. Ankara — Sevim Caymaz se de, gene nükteler savurmaya ko- yulmuştu. Hele "iktidar ve gelin" hi- kâyesi toplantıda bulunanları ziyade- siyle güldürdü. Sorulan sual: — Yeni Türkiye Partisi mensup- ları iktidarı alacaklarını söylüyorlar, siz ne dersiniz?" seklindeydi. Genel Başkan Bölükbaşı, hani, sua- le sevinmemiş değildi. Zira o zamana kadar sorulanlar oldukça ciddi şeyler- di. Bu yüzden yeni sualin cevabını hemen yapıştırdı: " —Bir gelini bin kişi ister, kime kısmetse o alır Anlaşılan C.K.M.P. nin işi Allaha kalmıştı. Karargâh kuruldu K.M.P. Genel Başkanı günlerden sonra yaptığı bu toplantıda bir çok i söyleyecek mesele görüşülüyor" tarzında cevaplandırdı. Bunlar yuvar- lak, elastiki sözlerdi. C.K.M.P. lideri iki emekli Generalin ortasında oturu- yordu. Toplantıda böyle bir mizanse- ne neden lüzum görmüştü? Neden ya- nındakiler C.K.M.P. nin adları bilinen, politika sahasında ün yapmış kişile- ri değillerdi ? Buna pek akıl ermedi. Her halde, C.K.M.P. lideri modayı iyi takip ettiğini göstermek istiyordu. Nitekim üzerindeki elbisesi de son günlerde pek revaçta olan çizgili kos- tümlerdendi! Toplantının bundan sonrası gene kim tarafından sorulduğu belli olma- yan bir suale kadar böylece devam et- ti. Sual, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgiliydi. . Bölükbaşıya bir gazeteci, Cumhurbaşkanlığına adaylığım Oko- yup koymıyacağını sormuştu. Genel Başkan kaşlarını alnının ortasında birleştirip gözlüklerini düzelttikten ve yüzüne pek manalı bir ifade verdiği- ne kanaat getirdikten sonra: — Cumhurbaşkanı olmasını arzu- ladığım insanlar vardır. Ama bunu kendim için hiç düşünmedim" dedi. Basın mensupları hemen atıldılar: "— Bu arzuladığınız kişiler kimler- dir?" Manalı bakışlı Cemel lümsiyerek konuştu Başkan gü- " — Bu sualinizin laz müsaa- de buyurursanız zaman versin Bölükbaşı bu mba bir taşla iki kuş vurmuş oluyordu. Evvelâ su- ali cevaplandırmış oluyor, ikincisi de, meşhur "müsaade buyurun" unu top- lantının başından beri ilk defa sarfa» dip adetâ rahatlıyordu. Ancak iş bu kadarla bitmedi. toplantısını takip eden bir gazeteci gülümsiyerek bir başka sual sordu* Efendim, meselâ İnönü Cum- hurbaşkanı olursa, n onu da arzulamış olduğunuzu söyleyecek mi- siniz?". " C.K.M.P. Genel Başkanı herşeyi -nedendir bilinmez- bir tarafa bırakıp, alışılmış halini aldı ve: Biz siyasette mavi boncuk po- litikası takip edenlerden değiliz. Kim- leri arzuladığımızı erbabı bilir" dedi. ". İşin tuhafı, salonda bir tek Allatan kula "erbap" tan değildi. Eminsu Bir ziyaret ve ötesi Köiverensi elbiseli, saçları düz ta- ranmış, bıyıkları itinayla düzeltil- miş adam, etrafını saranlara dert an- Eminsu temsilcileri Başbakanlıkta Ticareti olmayan ziyaret AKİS, 10 NİSAN 1961