YURTTA OLUP BİTENLER yu renk bir pardesü giymişti. O da foto muhabirlerini selâmladı ve içeri girdi, doğruca odasına geçti. Sonra Parti Meclisinin diğer üyeleri gelme- ge başladılar. Turan Güneş 9.50 de kapıdan içeri girdiğinde, hemen he- men toplantı nisabı dolmuştu. Fakat foto muhabirleri için nöbet faslı he- nüz sona ermemişti. Nitekim, bekle- diklerine pişman da olmadılar. Zira bir müddet sonra Karanfil Sokağın başından dönen bir Opel taksiden C. H.P. İstanbul ekibinin asları İlhami Sancar ve Ratip Tahir Burakın in- digi görüldü. Nedense basın mensup- ları, Ratip Tahire hususi bir alâka duyuyorlardı. Nitekim bir becerikli a yanındaki arkadaşına dön- dü ve: — İşte sana iki kodaman C.H.P. li! Hemen flâşı patlat" dedi. sözler üzerine bol sayıda flâş parıltısı Ratip Tahir ve İlhami San- carı yaladı. Basın mensupları artık nöbetin bittiğine oinanmış olmalılar ki yukarı kata çıkmağa hazırlandı- lar. Asıl bekledikleri, İnönü gelme- mişti. Üyelerin arkasından Karanfil Sokağın şirin ve güngörmüş binası- nın üst katına tırmanıldı. Üst katta, merdivenin bittiği oyerde ufak bir antre ve hemen karşısında da bir ge- niş salon vardı. Salonun orta yerin- pit edilmiş altı ok dikkati çekmek- teydi. Basın mensupları, odaya şöy- le bir göz gezdirdiler ve sonra ka- pının önünde durarak Parti Meclisi üyelerinin masada yerlerini almala- rım beklediler. Bekleyiş uzun sürme- di. Üyeler oturdular ve sabah gaze- telerini tetkike koyuldular. Daha top- lantı açılmamıştı. Halbuki bilhassa foto muhabirleri pek acele ediyorlar- ı Genel Sekreter Aksalın salona gir- mesiyle foto muhabirleri, müsai pozlar tespit etmek için hazırlandı- lar. Aksal, masanın başındaki yeri- ne seçmişti ki ilk flâş patladı. C.H.P. nin başarılı Genel Sekreteri, foto mu- habirlerinin bu aceleci hallerini ta- bu karşıladı ve: "— Durun durun, daha toplanma- dık. Hele bir toplanalım, bol bol çe- kersiniz" dedi. Tam bu sırada Parti Meclisinin şakacı üyesi Ratip Tahir önündeki mikrofonla oynıyara aydi canım, Gelin bakalım" dedi. Foto muhabirleri çalışmağa başla- mışlardı. Bol bol poz tespit edildi. Bir sıkıntılı devirden sonra CH.P. li- 8 ak: toplandık bile. C.H.P. liler toplantıya geliyorlar Kazan kaynıyor ler neşelerine kavuşmuşlardı. Toplan- tıya en geç gelen Kemal Satır salo- nun kapısında göründüğünde, üyeler hep bir BEZ "— Durun, Satırsız resim olmaz, o da gelsin” diye muhabirlere takıldı- la r. Kemal Satır masanın uç tarafına doğru yürüdü ve İbrahim Öktemin yanındaki boş sandalyaya ilişti. Üç konu arti Meclisi üç konuda karar al- P ma mevkiinde bırakıldı. Bunların ikisi siyasi faaliyetin başlamasıyla ilgiliydi. Üçüncüsü daha genel poli- tika meselelerini ilgilendiriyordu. Evvelâ, Partinin kendisine bir çe- kidüzen vermesi gerekti Bunun yolu da kongrelerdi. Şimdi kademe toplan- tılarına ve Kurultaya müsaade olun- duğuna göre bunun usulünü tayin etmek lazımdı. Merkez İdare Kurulu Parti Meclisinin toplantısından ev- vel kendi arasında bu meseleyi bir karara bağladı. Kongrelere sıfırdan başlanacaktı. Yani, bütün teşkilât kademeleri yeniden seçilecekti. o Ya- pılmış kongreler devrini tamamlamış sayılıyordu. Şimdi ocaklar ve bucak- lar bulunmadığına göre, ilçe ve il kongreleri yapılacaktı. Ancak bura- da Merkez İdare Kurulunun karşısı- na bir mesele çıktı. İyiydi, hoştu a- ma İlçe kongrelerinin delegeleri kim- lerden müteşekkil olanaktı? Bir ilçe- nin bütün C.H.P. lileri aynı toplantı- da bulunamazlardı ya.. Bunları ne salonlar, ne meydanlar, ne stadyum- lar alırdı. O zaman, Genel Merkez bir usul kabul etti. Her köyden, o köyde C.H. P. nin son seçimlerde aldığı oyla nis- betli delegeler tesbit edilip gönderi- leceklerdi. Tesbit işini mahallin ka- yıtlı C.H.P. lileri kendi aralarında ya- pacaklardı. İlçe kongreleri İl kongre- lerinin delegelerini, il kongreleri de Kurultaya gidecek temsilcileri ve ta- bii, kademenin teşkilâtını seçecekler- di. Fikir, Parti Meclisinde de taraf- tar topladı. Bu vaziyete göre C.H.P. Nisan ayı içinde ilçe kongrelerinin delegelerini tesbit edecek, Mayıs için- de ilçe, Haziran içinde il kongreleri tamamlanacak ve Temmuzda da Ku- rultay yapılacaktır. Bu faaliyet esnasında Parti nasıl leden sonrasında İsmet İnönü gelip te başkanlık makamına geçtiğinde liderin bu hususta kati fikirleri bu- lunduğu görüldü. C.H.P. diğer parti- lerle sureti katiyyede uğraşmayacak, her hangi bir polemiğe girmeyecekti. Başka partilerden mi sual açıldı? C. H.P. liler "Allah işlerini last getir- sin" diyecekler ve kendi işlerine ba- kacaklardı. Millete, CH.P. nin ciddi a kendisini takdim etmesi arttı. Bu yüzden boş NE kaybedilecek vakit yoktu, CH nin hele şu son zamanlarda hiç ilam bulunmayan bir takım icraattan do- layı itham altında bulundurulduğu doğruydu. Yeni partilerin oy topla- mak için bir "C.H.P. ye veriştirme" yarışına geçtiği de biliniyordu. Ama, dalma temkinin ve basiretin, serliğin timsali olan tecrübeli nünün bu balonların kolaylıkla pat- latılacağı hususunda en ufak endi- şesi bulunmadığı görüldü ve bu, yü- reklere su serpti. Demek ki, açılacak siyasi faaliyet devresinde CELP. ken- di işine bakacak hiç sinirlenmeme- ye çalışacak, iftiralar ve çamur at- malar karşısında kös dinlemiş halini muhafaza edecek, muhatap olarak milleti bilecekti. İnönü kardeşlik ha- vasını ancak bu sayede mümkün gö- linden geleni yapacaktı Bitirdiğimiz haftanın sonundaki o gün delegeler görüşmelerin harare- tine kendilerini öylesine verdiler ki yemek saatinde hemen hiç kimse sa- rı binadan ayrılmadı. Sandviçlerle ik- tifa olundu ve tartışmalara devam e- dildi. Bu konularda aşağı yukarı bir fikir'birliğinin mevcudiyeti sezüiyor- du. Gerçi bir takım üyeler illerden gelen ve hâdiseleri pek mahalli açı- AKİS, 3 NİSAN 1961