EŞLERİNİN AĞZINDAN GÜNÜN ADAMLARI büyük babasının yanına gömdüler. Anadoluda artık vaziyet orduları- mızın lehine dönmüştü. İsmet Paşa ailesini Konyaya çağırdı. Oğlunun ö- lümünü orada öğrendi. Konyada otur- dukları beş ay zarfında Mevhibe ha- nım eşini birkaç defa ancak göre- bildi. Büyük Taarruzu, heyecan için- de oradan takip etti. İzmir kurtarıldıktan sonra İsmet Pasa ailesini, oraya nakletti. Şimdiki Vali konağına yerleştiler. İstanbul- dan sonra karı kocanın ilk defa müş- terek bir evleri oluyordu. Tabii İsmet Paşa gene sık sık seyahate çıkıyor- du. İkinci defa tozana gidişinde ha- nımını da beraber götürdü. Mevhibe hanımın saadetini bir tek şapka giy- me mecburiyeti (o gölgelendiriyordu. İsmet Paşa yüzünü açmasında İsrar etmişti. Ananelerine bağlı genç ka- dın şapkadan müthiş rahatsız ol- muştu. 1924 senesinin ocak ayında ikinci oğullan dünyaya geldi. Tabii İsmet Paşa gene yoktu. Ankaraday- dı. Telgrafla müjdeyi bildirdiler ve "Ne isim koyalım?" diye sordular. Haberi okuyan baba şaşkınlıkla kar- şısındaki askere sordu: "Oğlum ol- muş, ismi ne olsun?" Asker hemen cevap verdi: "Şerafettin!" İsmet Pa- şanın acayibine gitti. "Niçin hemen Şerafettin dedin?" "Babamın ismi de, ondan Paşam" Gülmeğe başladı- lar ve İsmet Paşa kendi ailesinden bir isim hatırladı: Ömer. Ertesi gü- nü de karısının yanma koşarak, yav- rusunu kucakladı. Ömer 5 aylıkken, Çeşmede bir hafta dinlendikten son- ra, nihayet Ankaraya beraberce gel- diler. O zaman şehrin hali malüm. İs- tasyona yakın bir binaya yerleştiler. Ayrıca Çankayada ucuz bir ev satın almışlar ve tamirine başlamışlardı. Fakat Mevhibe hanımı yeni üzün- tüler bekliyordu. Ankaranın havası annesine sert gelmiş, Saadet hanım rahatsızlanmıştı. İsmet Paşa kayın valdesinin kurtarılması için çok ça- lıştı. Ne yazık ki o zamanın tıbbı za- türrieye henüz çare bulamamıştı. Mevhibe hanım perişan oldu. Anne- sini çok severdi. Bir kardeşi, başka rakını da yoktu. Zavallı Saadet ha- nımın son sözleri de bunlar oldu:. "Çok yalnızsın, gailen de pek büyük!" Mevhibe hanım kendisini toparlı- yamadan kocası hastalandı. Amipli dizanteri Paşayı çok zayıf düşürdü. İstirahat etmek üzere, vazifesinden ayrıldı, ailece Heybeliadaya gittiler. Orada, cadde üzerinde üç katlı bir ey kiraladılar. Sonradan bu evi satıh al- dılar, İnönüler, deniz mevsimi, yaz- larını halâ orada geçirirler. | Ömer yaşını orada doldurdu. İsmet Paşa Ankaraya dönüşünde Başvekilliğe tâ- 20 İnönüler bir gezinti esnasında Aile albümünden levhalar yin edildi, Çankayadaki eve yerles- tiler. Dört sene sonra altı haziranda ü- cüncü oğul dünyaya geldi Doğum sı- rasında İsmet Paşa Heyeti Vekile- deydi. Haberi götüren şoför bir pu- sula yazarak içeriye gönderdi. Paşa- nın önüne koydular. İsmet Paşa bu sefer çocuğunun kız olacağına o ka- dar inanmıştı ki bir yanlışlık var zan- netti. Fakta eve koşup ta bebeğin yü- zünü görünce tatlı bir sürprizle kar- şılaştı. Kızı olmamıştı ama nihayet kendisine benzeyen bir fosilin dün- yaya gelmişti Zira lanet vs Ömer tıpkı annelerinin modeliydiler. Tabii ailenin huzuru pak kısa sürdü. Ata- türke suikast teşebbüsünde bulunul- muştu. Karısını loğusa yatağında bı- rakarak İsmet Pasa İzmire hareket etti. Dil inkılabı da işte bu devreye rastlar. İki buçuk sene sonra İnönü aile- sine bir yeni misafir geldi. Bu sefer İsmet Paşa arzusuna nail olmuştu. Kan sının doğumu sırasında evin ma- nejinde ata binerek, vakti geçirmeğe, heyecanını oOyenmeğe çalışıyordu. Bir kızının dünyaya geldiğini duyar duymaz karısının bas ucuna koştu. Aslında hiç te güzel olmayan kara kum bebek ona dünyanın sn güzel çocuğu gibi göründü. Erdal gibi ka- zımna da öztürkçe bir isim buldu: Özden... Artık İnönü ailesi tamamlanmıştı. Bundan sonra Mevhibe İnönüye yeni ve eskilerinin hepsinden güç bir va- zife düşüyordu. Çocuklarını büyütüp adam etmek, ailesini şımarmadan, bozulup dağılmadan kocasının etra- fında muhafaza etmek. Bu işte ona, en büyük yardımcı, çeşitli islerine, meşgalelerine orağmen gene kocası oldu. İsmet İnönü bütün Ömrünce örnek bir aile erkeği, o çocuklarına düşkün bir baba kaldı. Mesut bir aile Çankayadaki evde İnönü âilesi gü- > zel günler yaşadı. Atatürk sık sık yakın mesai arkadaşını ziyaret eder, her gelişi aile için bir hâdise olur- du. İsmet İnönü Cumhurbaşkanı seçil- diği zaman Bayan İnönü hiç evini bırakmak istemedi: o Lazım dediler. Çarnaçar Çankaya köşküne taşındı- lar. Ama eserlerini olduğu gibi muha- faza ettiler. Her hafta sonu orada bir gün geçirmeyi âdet edindiler. İsmet İnönü kütüphanesinde kafasını din- ler, gocuklar polis ve jandarmaların gözünden uzak, bahçede koşup oy- narlardı. Zâten aile hayatlarında he- men hemen hiç bir değişiklik olma- mıştı. 1946 Demokrasi İnkılâbından son- ra İnönülerin müşterek hayat müca- delesinde yeni bir devre açıldı. Ken- disinin daima dediği gibi aile hayatı bu derece sağlam temellere dayan- mış olmasaydı İsmet İnönü bu dene- AKİS, 3 NİSAN 1961