RADYO Ankara Programlar (Gecen haftalar içinde Ankara Rad- yosu bazı programları fazladan yayınlamış, bazılarını da ilan ettiği halde yayınlamamıştır, men, fazladan yayınlanan veya hiç yayınlanmıyan programların hesa- bını sormak da kimsenin aklına gel- memiştir. Hesap soracak durumda olanlar ise, hesap sordukları zaman işin uçunun. Kendilerine dokunacağı- nı bilmekte ve hesap sormakla ne ka- dar büyük bir hata isleyeceklerini tahmin esnektedirler. Sözün kısası, işten anlayanlar (dertlerini yüksek makamlara anlatamadıkları, yüksek makamlar da radyo meselesine eğil- medikleri için radyolarımızın bugün- kü perişanlığı daha ussun bir süre de- vam edecektir. Aksaklıklar ger Bayramından Önce, arefe nü akşamı Ankara Radyosunun gazetelere gönderdiği o programında, saat 21.00 - 21.45 arasında Türk Mü- ziği, 2145 - 22.30 arasında da Ne- dim Otyamın "28 Nisan - 27 Mayıs Destanı" isimli bestesinin yayınlana- cağı belirtilmişti. Fakat o gece saat 21.000 de radyolarını açanlar Türk Müziği ile değil, "Yassıada Saati" ile karşılaştılar. "Yassıada Saati" belki Türk Müziğinden daha önemli bir programdır. Fakat Ankara Rad- yosunun yayın prensiplerini bozma- ması ve ilan ettiği programı yayın- laması gerekirdi. İşin garip tarafı, "Yassıada Saati"nin o gece yayınla- nacağını Ankara Radyosu da saatler 20.50'yi gösterirken öğrenmişti. Ön- ceden verilen talimata aykırı olarak arefe günü beklenmedik bir zaman- da yayınlanmaya başlıyan "Yassıa- da Saati" 50 dakika sürecekti. Bu sı- rada da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının bir azizliği ile karşı- karşıya kaldığı için “28 Nisan - 27 Mayıs Destanı"m yayınlıyamıyacağı- nı anlayan Ankara Radyosu ' "Bizden ve Dünyadan Portreler" programında Nedim Otyam ile bir röportaj yapa- rak, Raziye Hanerin gayreti ile du- rumu, kurtarmaya çakışıyordu, Ne- dim Otyamın bestesi yerine, onunla yapılan bu röportaj yayınlanacaktı. Program Müdürü müzikle süislene- cek olan bu röportaja 45 dakika ayır- mıştı. Halbuki o gece yayınlanması beklenmeyen "Yassıada Saati" 50 dakika süreceği için Nedim. Otyamın röportajından 5 dakika alacaktı, Du- rum Raziye Benere bildirildiği zaman röportaj çoktan bitmiş, yayınlanacak hale gelmişti. Fakat işe yeniden baş- 30 gü- landı ve program uygun bir yerinden 5 dakika kısaltılarak yayına verildi. u durum her çeşit şartlar altında çalışmaya artık adamakıllı alışmış olan Ankara Radyosu Program Mü- dürünü ve Raziye Beneri hiç şaşırt- madı. Fakat radyonun eski bir ele- manı olan Nedim Otyamın şimdi An- kara Radyosunda bir program hazır- lanırken karşılaşılan güçlükleri gö- rerek derin derin düşünmesine sebep olduğu muhakkaktır. Başkent radyosunda bu gibi du- rumlar karşısında şaşırmadan veya yayım aksatmadan çalışan bir iki idarecinin bulunduğu biliniyordu a- ma, bu şekilde çalışmayı bir türlü önliyemedikleri için bu idarecilerin duydukları üzüntünün derecesini de yüksek makamlar anlamamakta is- il e e Herşeyden önce işin s değil, memleket meselesi oldu- Tm sezmek gerekirdi, Mesela. An- kara Radyosu Şeker Bayramından sonra ilk gün, verilen emirle, saat 19.15'de "Yassıada Saati"nin O gece saat 20.00'de yayınlanacağım açık- lamıştı. Saatler 19.50'yi gösterdiği zaman İstanbuldan "Yassıada Saa- ti"nin o gece yayınlanmıyacağına a- it ilk haber geldiği sırada da baş- nn. radyosu idarecileri dinleyicile- e karşı yalancı durumuna düştükle- ri için üzülmekten başka bir şey ya- pamadılar. Tabii yalnız üzülmek kar sağla- mıyordu. Parasızlık, elemansızlık, anlayışsızlık ve radyoların çalışma biçimi derleyen oyüksek makamla- rın ilgisizliği, genç radyocuların Ö- nündeki kapıları sımsıkı kapamıştı. İşte bu kapıların daha uzun bir süre kapalı kalacağı (muhakkak olduğu için de Bayramdan sonra ilk perşem- be günü Ankara Radyosu saat 22.00 da yayınlıyacağını ilan ettiği "Bale- cilerimizi mar röportajı mikrofon 1, Aynı sebep- lerden ötürü de citi Sih saat 19.15 de "Yaşadığımı! Günler", bir gün sonra "Kararı Siz Verin" isimli ne olduğu belli olmayan yeni bir prog- ram, geçen pazartesi günü saat 7.45 "Bugün”** programı yayınlanmadı. Aynı günün akşamı saat 19.15'deki “Yaşadığımız Günler"de da daha ön- ce yayınlanmış olan bir röportaj i- kinci defa dinletildi. AKİS, 3 NİSAN 1961