3 Nisan 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

3 Nisan 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 29
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAN A T Haberler Hârika çocuklar (geçen haftanın başında Ankara Radyosunda yayınlanan "Pazar- tesi Kanseri" nin ayrı bir özelliği ve önemi vardı. Bu konserde Güher Pe- kinel ile Süher Pekine! adlı iki küçük müzisyen bulunuyordu. Pekinel kar- deşler ikizdiler. Sâdece dokuz yaşın- daydılar. Piyano, çalıyorlardı. Ama bu çalışları, gerçekten ciddi, başarılı ve güzeldi. Üstün kabiliyet oldukla- rını ispat ettiler. Bu suretle müzik dünyamıza iki hârika çocuk daha ka- tılmış oluyordu. "Pazartesi Konseri" nin özelliği ve önemi elbette bu ikiz küçüklerden ge- liyordu ama, dinleyenler de konsere ayrı bir özellik katıyorlardı. Her haf- ta bu konserleri izleyen batı müziği seven dinleyiciler gene ogelmişlerdi. Dinleyicilerden gelen özellik İsmet İnönü ile eşi Mevhibe İnönünün stüd- yoya girip yerlerini almalarıyla baş- ladı. Milli Birlik Komitesi üyelerin- den Suphi Gürsoytrak, Sami Küçük, Haydar Tunçkanat da eşleri ve ço- cuklarıyla birlikte konsere gelmiş- lerdi. Bakanlardan da konseri dinle- meğe gelenler vardı. Milli Eğitim Ba- kanı Ahmet Tahtakılıç, Maliye Baka- Devlet Bakam lunuyorlardı. Mumcuoglu (stüdyoya girdikten sonra bir süre sağa sola bakınarak yer aradı. Bakanlara mah- sus bir yer aradığı belli oluyordu. Sonra bulduğu bir yere oturdu. Her hafta olduğu gibi bu hafta da konseri şef Hikmet Şimşek yöneti- yordu, İnönünün stüdyoya girişi din- leyicilerin sevgi gösterilerine sebep oldu. İkizler boylarından da, cüsselerin- den de çok büyük iki piyanonun ba- şına geçtiler. Radyonun demir san- dalyalarından üçer tanesi üst üste konmak suretiyle, ikiz müzisyenlerin piyanoya yetişebilmeleri sağlanmış- tı. Ayakları da yerden kesilmişti. İki- si de son derece itina ile, zevkle giy- dirilmişlerdi. Gözleri şefte, elleri pi- yanonun tuşlarında, işaret bekliyor- lardı. Programda Mozart'ın ikili pi- yano konçertosu vardı. Konser, Şim- şekin işaretiyle başladı. İki küçük müzisyen, sanki yılların verdiği us- talık içindeymişler gibi büyük O bir rahatlıkla çalmaya başladılar. Öyle ki, çalarkan kendilerinden geçiyorlar, geriye doğru atıyorlar, ellerini zarif bir üslupla tuşlarda gezdiriyorlardı. Herkes büyük bir heyecan, hayran- AKİS, 3 NİSAN 1961 lık ve dikkatle konseri dinliyordu Konserin birinci ölü anda sarıp sarmaladı. Çok kişinin göz lerinde takdir ve hayranlık yaşları vardı. İkinci defa piyanolarının başı- na geçen Pekineller Debussy'den bi- rer parça sundular. Bunda da, ilki kadar başarılı ve sevimliydiler. Konserleri bitince, iki küçük mü- zisyen el ele tutuşup önce Şef Hik- met Şimşeke teşekkür ettiler. Şimşek ikizlerin minik ellerini öpmek sure- tiyle sanatçılara mukabele etti. Son- ra birinci keman Fethi Kopuz ile Nusret Kayara teşekkür ettiler. Ko- puzla Kayar da Pekinellerin ellerini Öptüler. Böylece konser bitmiş oluyordu. Konserden sonra İnönü ile Pekinel- ler ve Milli Birlik Komitesi üyeleri ve eşleri Radyo Müdürü Yarbay Nusret Altuğun odasında toplandı- lar. İnönü, konserden son derece mütehassis olmuş, gözleri yaşarmış- tı. İdil Bireti de ilk defa İnönü bir konserde dinlemişti. Bu İnönüye ha- tırlatıldı. Pekinelleri de ilk dinliyen gene İnönü olmuştu. İkizlerin müzik şanslarının da İdil Birete benzemesi ve buna İnönünün mânevi destek ol- ması arzusu izhar edildi. İnönü, küçüklerle yakından ilgilen- di, konuştu. Başarılarını kutladı. Manzarayı görenler İnönünün gocuk sevgisini bir kere daha yakından mü- şahede ettiler. İnönü, ton ton bir de- deydi. Muhabbetle İkizlere eğilmişti. İki kere iki oniki Rorancı Hikmet Erhan Bener aynı zamanda maliyecidir. Maliye ba- kanlığında önemli bir görevi vardır. Son günlerde o kadar yoğun bir ça- lışma içinde ki, etrafını görmeğe, şöyle bir soluk almağa, başım kaşı- mağa vakti yok. Sabahın erken saat- lerinden gecenin geç saatlerine ka- dar durup dinlenmeden çalışıyor. Ar- tık bu çalışma ona kerrat cetvelini bile unutturur olmuş. Önündeki kâ- ğıtta yazılı rakamları çarpıyor ve konuşuyor: “ —İki kere iki oniki, elde var beş, sekize verdik yirmi bir..." Sonra çıkan rakama bakıyor, yan- lış. Olmadı, yeni baştan. Gene: “— İki kere iki oniki" diyor, "el- de var, üç! Hah, demin eldeyi e yapmışım.. Sekize verdik onsekiz. Sonuç, gene yanlış. Bener bu yam lışlığa çok şaşıyor, sebebini de bir türlü bulamıyormuş! 29

Bu sayıdan diğer sayfalar: