6 Mart 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

6 Mart 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftanın İçinden 23 Altın Heykel İhtilalin ilk haftalarında M. B. K. nin kurulmasından itibaren, herkesin hatırındadır, ben dahil bu mec- muası bütün yazarları "Aman M. B. K. yıpranma- sın" diye çırpınmışızdır ve AKİS'in ayını hep o istika- mette olmuştur. Bunda, iki fayda görüyorduk. Birinci- si, kellelerini koltuklarına alarak bir askeri hükümet darbesi yapan asil vatan evlatlarının Tarihte, bütün nesillerine şan ve şeref sağlayacak bir mevki almala- rının tek yolu buydu. Pek çok askeri hükümet darbesi 27 Mayıs ihtilalcilerinin hemen tamamının 27 Mayıs günü kalbini dolduran iyi hisler ve niyetler'e gerçekleştiril- miştir, fakat sonradan yol sapıtılmıştır."İyinin (odüş- raz daha güzelleştireyim" endişesine kentlisini kaptır- ması yüzünden berbat olmuştur. Askeri hükümet dar- besiyle işbaşına gelen bazı talihsizlerin, milletlerinin kin ve nefret hisleriyle Tarihe göçmüş bulunması bu yüzdendir. Böyle bir o tehlikeyi bizim ihtilâlcilerimiz,, meşhur 14ler kendilerini bilinen istikamete sürükle- mek istediklerinde geçirmişler, badireyi başarıyla at- latmışlardır. Mecburi şartlar altında biraz uzayan ik- tidar devrelerinde M. B. K. nin üyeleri, hatâlarım ken- dilerinin de itiraf ettikleri bir takım tasarruflarına rağ- esas hedefi bir tek an kaybetmemek suretiyle milletin gerçek ve em samimi minnet hislerine hak kazanmışlar- dır. Milletlerin minneti kolay kazandır şey değildir. AA- ma 23 ihtilâlci, hiç şüphe etmesinler, bir gün heykelle» rinin İkinci Cumhuriyetin parlamentosu önüne dikildi- ğini görecekler veya çocukları bu heykelllerin altında gururla mutlaka dolaşacaklardır. Vefalı milletler, ken- dilerine feragatle ve fedakârhkla hizmet eden evlat- larını asla unutmazlar. M B. K, nin 23 üyesi, gerçek tarihi misyonları olan "Bu memlekette politikanın dı- şında bir kuvvet vardır ki her diktatorya teşebbüsünü' mutlaka boğar ve cemiyeti demokratik nizamlara tek- rar kavuşturup, bırakır" inancını yüreklere yerleştirme ödevlerini başarıyla tamamladıkları, arabayı kazasız) belâsız hedefine ulaştırdıkları gün Türk tarihinin bü- yükleri arasında yerlerini alacaklardır. Ama bunun yanında da ihtilâlcilerin oşahıslarının dışında, M. B. K. nin ve M K. idaresinin yıpranma- ması için bir esaslı sebep vardır. İkinci Cumhuriyetin hele ilk iktidarı, devraldığı ağır yük yüzünden son de- rece güç şartlar altında vazife görecektir. Bundan dola- yıda, belki iktidarların normal yıpranma süresinden önce aşınacaktır. Memleketin meselelerini hallederken tek, ama küçümsenmez kuvveti bir serbest seçimle ku- rulmuş bulunması olacaktır. Buna rağmen tedavi dev- resinin kaçınılmaz tahditleri ve sıkıntıları insanların beşeri hislerini ister istemez tahrik edecektir. O za- man, bir maziye hasret, bir başka idarenin daha iyi ol- duğu kanun mutlaka duyulacaktır. Şimdi, son derece realist düşünülürse ve fikirler samimiyetle söylenirse zerrece şüphe yoktur ki ikinci Cumhuriyetin ilk iktidarı bir C. H. P. iktidarı olacak- tır. Bu iktidara karşı, önümüzdeki sıkıntılı devrede, fiiliyatta olmasa bile ruhlarda bir alternatif lâzımdır. AKİS, 6 MART 1961 Metin TOKER Eğer M. B. K. idaresi kendi devresini halka zor gel- meden, bıkkınlık vermeden ve tam samanında kapa- tırsa hafızalarda hasreti çekilen bir idare olarak ebe- diyen yaşayacaktır. Bu, içinde yaşadığımız şartlar al- tında memlekete yapılacak en büyük hizmettir. Böyle bir İhtimali en iyi niyetlerle dahi olsa, topraklarımıza ilerde şu hale veya bu hale getirme sevdasına kapıl- mama pahasına dahi bulunsa zedelemek bir doğru ha- reket sayılamaz. Zira halk yarın dolgun hale gelirse, M. B. K. idaresinde bir alternatif göremediği takdirde, bugünkü ruh haletini tamamen unutur ve Bayar-Men- deres rejimi, gözünde bambaşka şekil alır. C. H. P. ik- tidarı tabii ömrüyle yıpranmaya başladığında milletin gönlünde o iki komitecinin değil, feragat ve fedakârhk dolu, yüzdeyüz Atatürkçü 23 genç subayın tertemiz, id- diasız ve aşırılıklardan uzak idaresi hasretini duyurur- sa 27 Mayıs inkılâbı gerçek emniyetini bulur. Zira 27 Mayıs hareketi gibi hareketlerin asıl emniyeti tesrii değil, sosyal kanunlarla sağlanır ve bunun dışındaki bütün tedbirler geçici olmaktan ileri gitmez. Üstelik, yeni parti kurma teşebbüsleri şu kısa dev- rede devlet ve memleket idaresiyle ne de olsa bir ün- slyet peydahlamış bulunan genç ihtilâlciler içinde poli- tikaya karşı bir temayül duyanlara vazifeler vaad et- mektedir. Bu teşebbüslerden her birinin bir o fiyasko teşkil ettiğinde zerrece şüphe yoktur. Seçimler üç ay sonra da yapılsa beş ay sonra da japılsa kuruluşlarım vodvile çevirmiş bulunan bu teşekküllere seçmenin il- tifatım beklemek için pek hayalperest olmak lâzım- dır. Bu şartlar M. B. K. idaresini sadece hafızalarda değil, fiiliyatta da bir lüzumlu alternatif haline getir- mektedir. Senatörlükleri boyunca devlet ve memle- ket idaresindeki stajlarını tamamlayacak olan politi- kayı sevmiş ihtilâlciler ciddi bir teşekkül halinde mil- letin huzuruna çıkmak İstediklerinde bir handikapla karşılaşmazlarrsa, Demokrasinin dengesini (o kurabilir- ler. Sayın İnönü bugünün ve yarının politikacılarına son onbeş senelik davranışıyla bu sahada en garantili başarı vasıtalarının acele etmeme, temkin ve basiret olduğunu öğretmiştir. Partilerin, yasayabilmeleri için tabii doğum neticesi dünyaya gelmeleri şartı herkesin bildiği bir gerçektir. Yarının ömürlü ve büyük partileri Yassıadadan masumiyet beratı alacak Demokratların" kinden, intikam duygusundan uzak olarak derleyip top- layacakları eski Demokratlardan kuracakları iktidara geldikten sonra C. HI. P. içi kacak parti ve arzu ederlerse, müstakbel senatörlerden faal politikayı tercih edecek olanların teşkil edecekle- ri partilerdir. C.H.P. nin de ilâvesiyle bunlardan sade- ce ikisinin seçmen kütlelerini cezbedeceğini, ötekilerin İngilterenin halihazır Liberal Partisi ayarında birer teşekkül olarak kalacağım tahmin bir kehanet değil- dir. Memleketin böyle bir siyasi istikbali içinde başarı şansı da, bugünden yarın üzerine ipotek koymamakla kabildir. Parlak yarınların bizi beklediği batardan çıkarıl- mazsa, son olarak sayın İnönüyü dar kapıdan içeri sokan altın anahtar, sabır, hepimize başarı yollarını mutlaka açar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: