6 Mart 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

“Kadın Topl ortadan kalkmakla beraber, yerine daima yenileri konmuştur. Yanlış hükümlerin bâzıları şunlardır: Ka- dınların kararsızlıkları, kadınların faal işlerde (o başa- rısızlıkları, kadınların erkeklerden Çabuk ümidsizliğe kapılmaları, bugünkü günde kadınların cazibe ve ka- dınlıklarını kaybetmeleri, (okadınların hâdiselerin ( iki cephesini birden görememeleri ve bu dünyanın erkek- ler İçin yaratıldığı... Carnegie oOkursuna devam edecek olan kadınlar bir de "test"e tâbi tutuldular. Bu kursta öğrenilecek birkaç kaide vardır. Bunlar muhtelif konular üzerin- dedir. Üyeler hangi konulan daha ilgi çekici bulmak- tadırlar? İşte idareciler her şeyden çok bunu öğren- mek istiyorlardı. En çok tutan sual O geceki toplantıda kadınların çoğu "'başkalarının isim ve yüzlerini hatırlamak" tekniğini öğrenmek ar- zusunu ogöstermişlerdi. Bütün kurslarda Amerikalı kadınların en çok bu konu üzerinde durdukları. anla- şıldı. Zaten Amerikaya gelen bir yabancıyı en çok şa- şırtan şeylerden biri, insanların isim öğrenme kaabi- liyetidir. Lâf olsun diye takdim edildiğiniz herhangi bir kimse muhakkak sizi isminizle hatırlamak, mu- hakkak isminizi öğrenmek ister ve oyabanca bir ismi dahi kolaylıkla hatırlar. Çünkü, bu Amerikalı için bir ilgi ve terbiye işaretidir, aynı Zamanda bir nevi ba- şarı yoludur. Bir satıcı sizi hatırladığını ifade ederse daha iyi iş yapacağına kanidir. Herhangi bir kimse, tanıştığı bir insanın ismini hatırlamak suretile sem- pati yaratacağından emindir. Gittiğiniz toplantılarda" ekseriya yakanıza isminizi taşıyan bir kâğıt — yapıştı- rırlar ve karşınızdakiler size daha ilk andan itibaren gayet samimi bir şekilde ve küçük isminizle hitap ederler. Kaç yaşınızda olursanız olunuz bu değişmez Yaşlılara resmi bir şekilde hitap etmek ve burada bir nevi terbiyesizliktir. On yaşındaki çocuğa da küçük ismiyle hitap ederler, seksen yaşmdakine de... Dorothy Oarnegie'nin verdiği teknik bilgiler (o sa- yesinde birçok kadınlar birçok güçlüklerini (o kolaylık- la yenebileceklerine inanmaktadırlar. Bu kursta kimi- si oturup kalkmasını, kimisi dış görünüşünü güzelleş- tirmesini veya parasını daha iyi harcamasını öğren- mektedir. Konuşma ve ikna etme kaabiliyetini, yeni insanlar tanımak korkusundan kurtulma enerjisini kazanmak, iş hayatmda daha çok başarı elde etmek! umumiyetle teferruata bağlı şeylerdir. AKİS, 6 MART 1961 Jale CANDAN Jale Candan AKİS Amerikada Erkekleri ilgilendiren sual O gece misafirler arasında iki erkek vardı. İstisnai olarak idareciler o gece kocaları da toplantıya da- vet etmişlerdi. Bunlar derslere iştirak edemiyecekler- di ama, ilk toplantıda fikirlerini bildirebileceklerdi. Kendilerine sual sorulduğunda bu iki erkek te aynı sual üzerinde durdular: "Erkeklerle geçinmek için ne yaparsınız?" İki erkek te kadınlara en lüzumlu bilgi- nin bu olduğuna kanaat getirmişlerdi. Toplantı dağı- lırken idareciler bu erkeklerden birine yaklaştılar ve: Doğrusu cesurmuşsunuz, sizi tebrik oederiz"! dediler. Bu kadar icadın arasında çıkıp konuşmak doğru- su meseleydi Carnegle kursu dahi henüz bu meseleyi halledememiştir!.. antısı"”