6 Mart 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

6 Mart 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

döndü. Yüzündeki acı tebessüm si- linmemişti. Biraz daha hoşbeşten sonra o da şapkasını ve paltosunu giydi, gazetecilerin ayrı ayrı ellerini sıktı, çıktı. (o Başbakanlığın Önünde kırmızı plâkalı otomobillerin arasın- dan geçen Kızıloğlu, arka sıralarda- ki mavi bir station - wagon'a doğru yürüdü. Bu sırada bir başgedikli hür- metkar bir tarzda, 003 numaralı oto- mobili işaret ediyor ve binmesini is- tiyordu. Müstafi kabine üyesi, ma- kam arabasına binmiyeceğini başge- dikliye işaretle anlattı ve çalıştığı o- danın bulunduğu tarafa son bir na- zar atfettikten sonra yaveriyle bera- ber station - wagon'a binerek Baş- bakanlıktan ayrıldı. Çizgilerin günahı Kızıloğlunun istifa haberi o gün -28 ubat çarşamba- başkentte du- yulduğunda, doğrusu istenirse, pek öyle sürpriz tesiri yapmamıştı. Sâde- ce Zihinlerde küçücük istifhamlar doğurmuş ve sebep araştırılmağa başlanmıştı. Başbakan, Yardımcısının istifa sebebi veya istifasımn isten- mesi bir kaç olayın neticesi sayılabi- lirdi. Bunların başında, Emekli Ge- neralin yüzünün çizgileri, hareketle- rinin sertliği ve bir hükümet üyesinin kaçınması gereken beyanları gelmek- teydi. Öyle ya, bir Bakan, ne olursa olsun politik bir adam sayılırdı. Bi- raz dikkatli, biraz itidalli, biraz öl- çülü hareket etmeliydi. Hele bir dev- rin eşiğinde ikinci bir Gedik gibi ha- reket etmek veya onun hareketlerini -elinde olrmyarak da olsa- taklide yeltenmek doğrusu ohoşa gider şey değildi. Halkoyu meseleyi bu yönden mütalea ediyor ve sert yüzlü, sert tu- tumlu, sert dilli Emekli Generali tas- vip etmiyordu. Gerçi bu, Kızıloğlu mm yaradılısının bir sonucuydu. E- mekli General ne kadar çalışırsa ça- lışsın, hareketlerini bundan daha faz la yumuşatanı azdı. Üstelik bu, bilini- yordu. Ancak istenilen, yüz hatların daki çizgilerin yumuşaması değil -tutumun değiştirilmesiydi. Daha, bir zamanların müthiş İçişleri Bakanı Namık Gedikin tutumunun izleri zi- hinlerden silinmeden, ona az da olsa benzeyen bir hareket tarzı hakika- ten halkoyu üzerinde müspet tetir yapmıyor, Kızıloğlu hakkında bir ta kım lâfların ağızlara sakız olması na yol açıyordu. İşte bunlar, Başba- kan Yardımcısının aleyhine işaretle - heh noktalar oldu. Gerçi halkoyu, istifanın sebeple- rini doğrudan doğruya Emekli Gene ralln hareketlerine o-açıkça görülen ve bilinen- hamlediyordu ama. daha başka sebepler arayanlar da yok de- AKİS, 6 MART 1961 ğildi. rıcıların biraz da haklı oldukları nok- talar Kızıloğlu çıkıyor Bu çıkış, son çıkış Üstelik, bu mütecessis araştı- mevcuttu. Cahit Talas Dönüşü olan nehir.. YURTTA OLUP BİTENLER Kızıloğlu İçişleri Bakanlığına ge- tirildiğinden bu yana siyasi partiler konusunda pek iyimser değildi. Poli- tikadan pek fazla hoşlanmıyor, bu- nun sonucu olarak da siyasi partile- ri ve onların mensuplarını pek sev- miyordu, içişleri (Bakam olarak bu antipatisinin halkoyu üzerindeki te- siri büyük olmaktaydı. Ardarda yap- tığı deklerasyonlar, tamimler ve si- yasi faaliyet konusundaki tutumu gerek kabine içi, gerekse kabine dışı arkadaşları (o tarafından tasvip edil- memekteydi. Ama Emekli General bunun farkında değilmişçesine hare- ketlerine odevamda ısrar ediyordu. Bu durum kendisine, ilgililer tarafın- dan zaman zaman -daha çok şaka yollu- hatırlatıldı. Fakat bunların hiç bir tesiri olmadı. Nihayet iş hâd saf- haya varmış ve sızlanmaların yekü- nu bir hayli yükselmişti. Bu sırada Kızıloğluna İçişleri (Bakanlığından çekilmesi lüzumu nazikâne anlatıldı. Emekli General (o -askerliğin verdiği alışkanlıkla olacak- istifa müessese- sini kabul edemiyordu. Israr etti. İşte bu sıralarda kabinede bir değişiklik yapıldı ve İçişleri (oBakanı Kızıloğlu Başbakan Yardımcılığına getirildi. Böylece Emekli General bir nebze ol- sun üzerine şimşek çekmekten sıyrıl- mış oluyor ve daha az dikkati çeken bir makama getiriliyordu. Ama evde- ki hesap çarşıya, daha doğrusu asık yüzlü Bakanın hesabına uymadı. Kı- zıloğlu Başbakan Yardımcısıyken de üzerinde dikkatle durulan bir Hükü- met üyesi vasfını muhafaza etti. Be- yanları, gençlerle olan konuşması bir anda Başbakan Yardımcısını birinci plâna çıkardı. Böylece yapılan nakil de işe yaramamış, Kızıloğlunun üze- rine yağan e paratoner bu- lunamamıştı Başbakan Yardımcısının kendine has sertliği ve davranışlarındaki siv- rilik daha başka sebeplerin de mah- sulüydü. Otuz küsur yıl askerlik yap- mış General, ne denirse densin, e- mekli olmayı bir türlü hazmedeme- miş, omuzundaki yıldızların almışını bir türlü kaldıramamıştı. Sivil ha- yata ve elbiseye bir türlü intibak e- demiyordu. Bu hal, Kızıloğlunun ya- radılışlıdaki sertliğe bir de kırgınlık- tan doğan sinirlilik eklemişti. Asker- liği sevdiği, pek çok sevdiği inkar e- dilemezdi. Orduda yapılan emeklilik muamelesinin kendisine de teşmili Kızıloğlunu ziyadesiyle üzmüştü. İş- te bu yüzden elinde olmayan sebep- lerle M.B.K. üyelerinden bâzılarına kırgındı ve bunu hareketleriyle belli ediyordu. Hele İçişleri Bakanlığından alınışı Kızıloğlunu tamamiyle umut- 11

Bu sayıdan diğer sayfalar: