GENÇLİK Teşekküller Birlik kuvvettir Koyu gri kruvaze elbiseli genç a- dam, yayıldığı sandalyesinden çe- vik bir hareketle doğrularak kalın çerçeveli gözlüklerini bunumun üze- rine iyice yerleştirdi ve gevrek sesiyle "— Meseleyi ideal ölçülerle ele al- mak ve feragat göstermek, işte o kadar" dedi. Etrafına kümelenmiş Üniversite talebeleri kendisini dikkatle dinliyor- lardı. Uzun boylu, nahif yapılı, es- --- ve Saçları katran kadar siyah ve parlak genç adamın adı Nejat Çer- mandı. Bahsettiği de, mazisi çok ge- rilere, 1900 yılına kadar giden, Türk Yüksek Tahsil Gençliğinin iki dev teşekkülü, 1916 da kurulan Milli Türk Talebe Birliği -MTTB- ile, 1948 de tesis olunan Türkiye Milli Tale- be Federasyonunun »TMTF- birleş- tirilmesi meselesinde başarıyı sağlı- yacak anahtarlardı. Hâdise, geçen haftanın ikinci ya- --sında, öncünün İstanbul Bürosun- da cereyan etmekteydi, öncünün |s- tanbul Temsilcisi Çerman, şimdi öğ- rencilikle alâkası kalmamış olma- sına rağmen, birleşme fikrinin yara- tıcISI © şampiyonudur. Tuhaf olan, fazileti aşikâr birleş- edememesi ve Arap yalellisi gibi uza- yıp gitmesidir. Evvelemirde, her iki tesekkülün de sayeleri ve temsil et- tikleri zümre aynıdır. Ayrılık, gü- cün taksiminden başka fayda sağla- mamaktadır. Ayrıca TMTF İle MTTB dolayısıyla Türk TÜksek Tahsil Genç- liği arasında sık sık rekabet, fuzuli tartışma ve soğukluklar patlak ver- mektedir. Tecrübeler göstermiştir ki. İki teşekkülün varlığı, sâdece politi- kacıların yararına olmuştur. Bilhas- sa sakıt D. P. İktidarı, . bölünmüş güçle daha kolaylıkla başa çıkabil- miş ve birini diğeri aleyhine kullana- rak her iki teşekkülün de murakabe görevlerini yerine getirebilmelerini önliyebilmiştir. heli de olsa, idarecileri vaadlerle avladıkları veya kesenin ağzını açarak, beri yandan da polis gücüyle kendi adamlarım Oo gerek MTTB, gerekse TMTF'nun başına o- turtmağa muvaffak oldukları müşa- hede edilmiştir. TMTF ve MTTF, yekdiğerlerinin faaliyetlerini o Istlye- rek veya bilmiyerek baltahyagelmis- lerdir. Gelir kaynaklarının o kifayet- 20 sizliğğinden muhtaç bulunulan devlet yardımının temini de zorlaşmaktadır. Nihayet çirkin çekişmeler, zaman zaman bir keşmekeş manzarası arzeden o teşekküllerine oOkarşı U- nlverslte oOve yüksek okul ta- lebelerinde oantipati doğurmakta - dır. MTTB ve TMTF, birbirleri- ni yemekten vakit bulamadıkla- rından, dâvaları ihmal etmektedirler. Aslında, mücadele yüksek kade- melerde yapılmaktadır. Talebe te- şekkülü idareciliğini müstakbel si- yasi emelleri uğruna isim yapmak sevdasıyla kapmağa çalışanların oa- na ihtilâfları, birleşme halinde başa kimin geleceğidir. Şimdiye kadar ya- pılan beş birleşme teşebbüsü, ziyade MTTB idarecilerinin koymasıyla, zahiren incir çekirdeğini dolduramıyacak bahanelerle, haki- katte post kapma endişesinden aka- mete uğramıştır Safhalar ve mücadeleler 27 Mayıstan sonra, M. B. K. rejimi, MTTB ile TMTP'nun birleşmesi konusu üzerine ehemmiyetle eğilmiş- ti. İstanbul Vilâyetinin Hukuki Mü- şaviri Hukuk Fakültesi doçenti Ay- tekin Ataay başkanlığındaki komis- yon, bir kanun tasarısı hazırlamak üzere ciddiyetle çalışmalara başla- mış ve birçok esaslı prensipler va- zetmişti. Meselâ bir fakültede veya yüksek okulda birden fazla talebe teşekkülü kurulamıyacaktı. o Öğren- ciliği meslek haline getirenler-ve si- yasi partilerde vazife alanlar, tale- be teşekküllerine (o giremiyeceklerdi. Fakat MTTB nin o zamanki Genel Başkam Taşar Özdemir İtirazı bas- tırmış, "Birleşme kanun zoruyla ola- maz, benimsenip halledilmelidir”" fer- yadını yükseltmişti. Tam o sıralar- da meşhur 147'ler meselesi ortaya çıkmış, TMTF nun şiddetli protesto- suna mukabil, halen yurt dışındaki İdlerden üçü tarafından İstanbul Vilâyetine oçağrılan Özdemire, 114 sayılı kanun tasvip ettirilmiş ve de- meci radyolarda defaatle yayınlan- mıştı. Daha öncede, MTTBnin İs- tanbul Vilâyetinin omüsadesiyle aç tığı talihsiz "Vatandaş Türkçe Ko- nuş" kampanyasının efkârı umumi- yede yarattığı tepkinin örtbas edil mesinde, bu sefer de TMTF nun mu halefetinden İstifade yoluna sapıl mıştı. Neticede o zamanki , ayrılığın faydalarına (gene tecrübe lerle kanaat getirerek, hummalı ka nun tasarısı faaliyetini hasıraltı edi vermişti. Zaten. 147'lerin vasat yarat mak için propagandasına başladık- ları ürpertici Ülkü ve Kültür Birliği projesinin altında yatan gizli mak- Nejat Çerman Iki elin sesi satlar, Üniversite ve yüksek okul talebelerinde korku ve tereddüt ya- ratmış, birleşmeden muvakkaten vaz- geçilmişti. Kulisi fasılasız devam «den birleş- me fikri son ve en esaslı peklide, 16 Ocak 1900 da İstanbulda, Eminönü eski Halkevinde toplanan MTTB ge- nel kongresinde meydana çıkarıldı. Birleşme fikrinin taraftarlarının des- teğiyle, MTTBninn eski Genel Baş- kanlarından Çerman, genel kongre başkanlığına getirildi. MTTB ne paralel olarak, TMTF la çalışmalar yapmaktadır. BM Anka- rada, diğeri İstanbulda iki komis- yon kurulmuş. .13 Martta topla- nacak TMTF genel kongresine sunulacak birleşme ile ilgili bir pro- tokol hazırlamakla görevlendirilmiş- tir. Sâdece, genel kongre arefesinde daha ziyade şahsi post kavgası vs seçim taktikleri oendişesine (odüşen TMTEF yöneticilerinin, birleşme ko- nusunda, bir dâvaya gönül vermiş Mmselere has bir oçabalama içinde bulunduklarını söylemek zordur. Birleşme meselesi, şu intikal gün- lerinde de halledilemediği takdirde, bütün ümidler suya düşecektir. Ufuk- ta beliren birleşmenin tahakkukun- lan sonra yapılacak iş başka talebe teşekküllerinin (o kurulamıyacagını â- nir bir kanunla neticeyi (o perçinle- mektir. Zira. birtakım maoeraperest- arzı arzı endam edip fakülteler ve Yüksek okullarda yeniden dernekler kurarak, meydana çıkacak (kudretli tek teşekkülün karşısına, başa grisi bir birlik veya federasyon tesisine yeltenmeleri, uzak bir ihtimal değil- dir. AKİS, 6 MART 1961