6 Mart 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

6 Mart 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

28 Kadın Gözüyle Amerikada Bir Dondurucu bir soğuk vardı. Buffalo'nun meşhur Sher- aton otelinin park sahaları tıklım tıklım otomobille dolmuştu. Yaşlı, orta yaşlı, genç ve çok genç birçok kadın ve genç kızlar, incecik yüksek topukları üzerin- de kaymamağa çalışarak otele doğru yürüdüler. Şuba- tın ilk günleriydi, saat akşamın sekizine geliyordu. Va- kıa Amerikalılar böyle soğuklarda dalma normal iş ve eğlence hayatlarım devam ettirmeğe alışmışlardı ama, o gece Sheraton oteline giren birçok kadınlar ne hafif müzikli yemek salonlarına, ne de ısıtıcı bar köşelerine doğru ilerlediler. Otele girer girmez kararlı ve azimkar adımlarla yan merdivenlerden üst kata çıktılar. Hepsi 4e O gece mühim bir iş başarmağa azmetmişlerdi. İki- buçuk ay içinde daha ilgi çekici bir kadın olacaklar, meşhur Dale Carnegie'nin karısı Dorothy Carnegie'nin yardımı sayesinde sihirli metodlarla kabuk değiştirive- receklerdL. Saadet Kursları Üst kattaki birçok odalarda değişik konferanslar var- dı, fakat çok geçmeden bir kapı açıldı ve siyah el- biseli cazip bir orta yaşlı kadın, misafirlerini karşıladı. Saçları kızıla kaçan bir sarıya boyanmıştı ve Ameri- kalı her İl veya meslek sahibi bir kadında olduğu gibi gayet Manalıydı. Mrs. Thelma Herman Dorothy Carne- gie'nin Buffalo'da açtığı kursun idarecisiydi. Amerika- nın hemen her büyük şehrinde, kadınlara daha mesut olmanın yollarım öğreten böyle kurslar vardı. Tabii bu kurslar, Amerika ölçüsünde, oldukça da pahalıydı. Bun- lara kaydedilen üyeler peşin olarak on dolar ödüyorlar, ikibuçnk ayda 85 dolar daha veriyorlardı. Gördükleri ders ise, haftada üç saatti. Ama işte bu üç saatte neler ve neler oluyordu... Üç ay evvel iki kişinin karşısına çıkıp bir kelime ko- nuşmaktan aciz genç bir kadın -çünkü bu tip insan Amerikada da mevcuttur- yüzden fazla kadının sıkı- şarak oturduğu bu otel odasında birdenbire çok ser- best ve esprili bir hatip oluvermişti. Genç kadın mi- safirlere bu işi nasıl obaşardığım anlattı. Dorothy Carnegie'nin okursuna yazılmıştı. - Bugün o kurstan mezun olmuştu ve kendi durumunda olan birçok genç kız ve genç kadınlara serbest konuşmanın bir alışkan- lıktan ibaret olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Tabii bunun bazı "'türk"leri, kolaylıkları vardı ve Carnegle kursu işte bunu öğretiyordu. Genç kadım yaşlı bir kadın takip etti. Genç yaş- ta kocasını kaybetmiş ve tek başına altı çocuğunu büyütmüştü. Ağır işçiydi. Fabrikalarda (o çalışıyordu Carnegle kursuna devam ettikten sonra kendine gü- veni artmış ve edindiği tecrübelerden istifade ederek işinin sahibi olmuş, serbest hayata atılmıştı. Şimdi çok daha az yoruluyor, daha çok para kazanıyordu, sosyal hayatı vardı ve mesuttu. İki kızım aynı kursa yazdırmak üzere getirmişti. Yaşlı okadından sonra kürsüye cazip lir genç kız geldi. Carnegie kursu bu genç kıza sevdiği elbiseleri utanmadan o giyinmesini öğretmişti. Şıktı, hoştu, kendi kendine karşı güvenini kazandıktan sonra hayat öylesine değişmişti ki!. Güven hissi, dış görünüş, intibak Kürsüye genç ve yaşlı, hatta çok yaşlı, beyaz ve renkli birçok kadınlar çıkıp indiler. Kursun idare- cisi Mrs. Herman dinleyicilerine onları bir bir takdim ediyordu. Misafirler kulak okesilmişlerdi. O gün She- raton otelindeki bedava tatbikat dersine bir fikir edin- mek için gelmişlerdi. Kursa kaydedilip kaydedilmeme leri Mrs. Thelma ile arkadaşlarını ikna kaabiliyeti- ne bağlıydı. Mrs. Thelma ilk önce meşhur Dale Carnegie'nin karan Dorothy Carnegie'nin açtığı bu kursların ga- yesini anlattı. Gaye, bir kadına kendi kendisini tanı- maya yardım etmekten ibaretti. Bunun üç yolu var- dı. Kadının kendi kendisine karşı (o beslediği oOgüven hissini arttırmak, dış görünüşünü. İyi şekliyle mey- dana çıkarmak ve o kadının diğer insanlarla olan ir- tibatını tanzim etmek, o intibakını ve dolayısıyla saa- detini (sağlamak... Dorothy Carnegie kursları bir güzellik kursu de» ğildir, bir "nazari öğütler" kursu da değildir. Bun-* lara "hareket ve fiiliyat kursu" demek daha doğru-' dur. Üyeler birçok trüklerle, pratik yollardan, güç- lüklerini yenmesini Oo öğrenecekler, hiçbir imtihana ta- bi olmadan ve tazyiksiz, kendiliklerinden harekete ge- çeceklerdir. İnsan değişmez Kursun, insanları değiştirmek o gibi bir gayesi yok- tur. Hattâ bahis konusu olan şey, insanı tashih et- mek bile değildir. Fakat Dale Carnegie ile Dorothy Carnegie şuna inanmaktadırlar: Her insan ve her ka- dının birçok gizli (okaabiliyetleri, meziyetleri, hatta görünmeyen güzellikleri vardır. Mesele, bunları bulup meydana çıkarmak ve göstermektir. Kursu takip eden üyeler kendi gizli kaabiliyetlerini, yardımla, Oo keşfet- mesini öğrenmekteydiler. Kadınlar pek çok vanlış hükümler hakkında ötedenberi mevcuttur. kabul ediledurmuş Bunlar kısmen AKİS, 6 MART 1961

Bu sayıdan diğer sayfalar: