SPOR Güreş Acı haber Bitirdiğimiz haftanın ilk günüydü. Ankaralılar yeni bir haftaya baş- lamanın heyecanı içindeydiler. Yü- rekleri karartacak, gözleri yaşlarla dolduracak haber henüz çoklarınca duyulmamıştı. Sabah gazeteleri çe- şitli haberlerle doluydu. Neden sonra, birinci sayfaların daha çok alt kısım- larında, tek sütunla verilmiş kara ha- beri görebildiler. Gözlerine inanamı- yorlardı. Yaşar Doğu ölmüştü ha? İnanılacak gibi değildi! Rahatsızlı- ğından bile kimsenin haberi olmıyan Yaşar Doğunun cenaze Ecelin tuşa getirdiği koca şampiyon nasıl olurdu da bir- denbire gözlerini yumardı? Haber bir bomba tesiri yarattı. Spor sayfaları açılıyor, telefonlar ha- rl harıl çalışıyor, herkes haberin doğruluk derecesini anlamağa çalışı- yordu. Yaşar Doğu. bir anda günün adamı olup çıkmıştı. Fakat ne yazık ki haber doğruydu: Dünya güreş şampiyonu Yaşar Doğu ölmüştü. Ani bir kalp krizi, koca pehlivanı hayat sahnesinden alıp götürmüştü. Yaşar Doğu o çoktanberi kalbin- den şikâyetçiydi. Hele son birkaç yıl- dır rahatsızlığı iyice artmıştı. Bütün 34 ikazlara rağmen doktora gitmiyor- du. Belli ki koca güreşçi, hastalığa bile yenilmek istemiyordu. Fakat ye- nilmez adam, pazar günü saat 17.45 sıralarında yenildi ve bunu şikayetsiz kabul etti. Ankara Hastahanesine gi- den ambulans, o dakikadan, itibaren ai güreşçiyi değil, artık onun s0- gumuş vücudunu taşıyordu. Bütün uğraşmalar, çabalar boşunaydı. On- dan, Türk spor tarihine bıraktığı al- tın sayfalarla, Oo yetiştirdiği sporcu- lardan başka birşey kalmıyacaktı. Ağlayan şampiyon “geninle böyle mi ayrılacaktık? Ba- na dargın mı gidecektin?" merasiminden bir sahne şampiyonun son turnesi Bu, geçen hafta salı günü durma- dan ağlayan Celâl Atikin her dakika tekrarladığı sözdü. Yanında bulunan Gazanfer Bilge de Atik gibi gözyaş- larını tutamıyordu. Çünkü geçen da- kikalar, kendilerini şampiyonluk ar- kadaşlarından biraz daha uzaklaştı- rıyor, sâdece hatıralarıyla başbasa bırakıyordu. oOAğlayan yalnız Atik, yalnız Bilge değildi. Yaşar Doğunun ardından onbinlerce insan gözyaşları- nı tutamamışlardı. Töreni başından sonuna kadar ta- kip eden Milli Birlik Komitesi üyele- rinden Tümgeneral Sıtkı Ulay, Kur- may Binbaşı Suphi Gürsoytrak, Kur- may Binbaşı Mehmet Özgüneş, büyük şampiyonun ölümüne ençok üzülen- lerdendiler. Bilhassa Gürsoytrakın, çok yakından tanıdığı Doğunun ar- dından akıttığı gözyaşları, kimsenin gözünden kaçmıyordu. Hele Doğunun naaşı stadyomun önüne getirilip ha- zırlanmış bulunan bir güreş ringine konularak saygı duruşuna geçildikten sonra üzüntü daha da arttı. Nihayet ayrılık saati geldi. Yaşar Doğu, gözyaşlarının en şiddetlendiği anda, saat 15 de Şehitlikte toprağa verildi. Beden Terbiyesi Genel Müdü- rü Bekir Silâhçılar, teselli edecek bir konuşma yapmak istiyordu, fakat bu- na imkân var mıydı? "Türk gibi kuv- vetli" sözünü dünyanın her köşesin- de kabul ettiren, Türk milletine sa- yısız şampiyonluklar kazandıran, gü- reşimizin ve güreşçilerimizin sembo- lü haline gelen koca şampiyon Yaşar Doğu nasıl unutulabilir, Oo üzüntüler ne ile giderilebilirdi? Doğu, yine el- ler, omuzlar üstünde götürülüyordu. Fakat bu götürülüş öncekilerine hiç benzemiyordu. Alkışa alışık eller, bu kere gözyaşlarını silmek için kalkı- yordu. Şimdi herkesin gözünde Doğu- nun dünya şampiyonlukları, olimpi- yat şampiyonluğu canlanıyor, şeref kürsüsünün birincilik mevkiinden hiç inmeyen örnek güreşçinin hatıraları bütün açıklığıyla zihinlerde geçit res- mi yapıyordu. Doğuyu tanıyanların, durumunu iyi bilenlerin bütün kayguları Doğu ailesinin haliydi. Çünkü, Yaşar Doğu şampiyonluklarını, olimpiyat birinci- liğini Oo kazanırken, Oomemleketimize şampiyon güreşçiler yetiştirirken işi- ni gücünü bir kenara bırakmış, her- şeyini güreşe vermişti. Bu sebepten beş çocuğuna bir kahvehane ile öden- mesi çok güç bir borç bırakıyordu. Evet, Yaşar Doğu çeşitli yerlere ve kimselere tam 60 bin lira borçluydu. Ailesinin şimdilik bu borcu ödemesi imkânsızdı. Çoğu bankalara olan bu borçların kapatılması için ilgililerin teşebbüse (ogeçmeleri (o bekleniyordu. Nitekim öyle oldu. Doğunun borçları ödenecekti. Teşebbüsün derhal başla- ması gerçekten sevindiriciydi. Ayrı- ca Doğu için bir kampanya açılması da uygun görüldü. İyi biliniyordu ki bu kampanyaya Doğuyu tanıyan, seven, alkışlayan veya adım duyan herkes seve seve katılacaktı. Yaşar Doğunun ani ölümü bütün dünyada büyük üzüntü uyandırdı. Güreşleriyle, efendiligiyle bütün dün- ya sporseverlerini hayran bırakarak haklı bir şöhret yapmış olan Doğu- nun ölüm haberini alan milletler ve tanınmış güreşçiler, bu acyı paylaş- tıklarını telgraflarla bildiriyorlardı. AKİS, 16 OCAK 1961