İKTİSADİ VE MALİ SAHADA kulması gerekiyordu. Ama düzen na- sıl olacaktı? Nereye kadar işlere de- vam edilecekti? Kalın enseli adam- ları düşündüren işte bu nedenlerdi. Ne var ki, bu zatların alınlarım kırıştıran, korkulu rüyalar görmele- rine sebep olan durum, zannettikleri kadar vahim değildi.İşlere devam e- dilmesi kararlaştırılmış, ancak bun- ların ehemmiyet derecelerine göre sı- raya konulması uygun görülmüştü. Bu sebeple kurulan Planlama Dairesi geniş bir rapor hazırlıyordu. Rapo- run bir kısmı bitmiş, geniş etüdler neticesi oObâzı sonuçlara varılmıştı. Plana göre, öncelikle ele alınacak ko- nular hakikaten mevcuttu. Zaruri ya- tırımlar yapmak gerekiyordu. Bun- ların birinci sırasını, İç Anadolunun istihsal gücünü arttıracak küçük çaptaki barajlar oteşkil etmekteydi. Başlanılan bu barajların bitirilmesi birkaç bakımdan faydalıydı. Evvelâ bunlar, küçük işlerdi ve bir çırpıda bitirilebilirdi. Sonra, mali külfet ba- kımından, yarım kalmaları bitirilme- lerinden daha fazla masrafı gerekti- riyordu. Böylece, İç Anadoluda zirai istihsalin artmasında büyük fayda- lar sağlıyacağı tahmin edilen bir iki küçük çaptaki barajın tamamlanma- sı kararlaştırılmış oldu. Raporda bunların öncelikle ele alınması isten- mekteydi. Bunların yanında, raporda önem- li bir noktaya daha işaret edilmektey- di. Herşeyden evvel Türkiyenin kal- kınmasında büyük rol oynıyacak ya- tırımlara oOehemmiyet verilmeliydi. Rapor, Dicle ve Fırat üzerinde yapı- lacak ve her iki nehrin sularını kon- ini altına alarak Doğuda birkaç bü- yük ovayı sulayabilecek çapta bir ba- raja ihtiyaç olduğunu belirtmekteydi. Gerçi bu yeni bir düşünce değildi. Uz- manlar bunu DP. iktidarına defalar- ca anlatmışlardı. Ancak, düşük ikti- dar başları yapılacak masrafı temin edilecek oy miktarlarına göre hesap- ladıklarından fikre pek itibar etme- mişlerdi. Halbuki böyle bir barajın temin edeceği sulama gücü Doğudaki YENİ KANUNLARIMIZ 27 Mayıstan İtibaren Milli Birlik Komitesince okabul edi- lip yürürlüğe okonulan kanun- larımızın | inci cildi çıktı. 160 yeni ve önemli, kanunumuzu ih- tiva eden YENİ KANUNLARI- MIZ'ın fiatı sadece 750 kuruş- tur. Sipariş ve isteme adresi: P. K. 529 Ankara GÜNEY YA- YINLARI 26 çeltik istihsalini birkaç misli arttıra- cak, pamuk ziraatini akıl almaz şe- kilde geliştirecekti. Barajın, Almanyadan sağlanacak krediyle yapılması kararlaştırıldı. Bu hususta çalışmalara başlanmak üze- reydi. Raporun ikinci kısmında, Türkiye için uzun vadeli yatırımlara gidilme- si gerektiği, gerekçeleriyle açıklanı- yordu. Yatırımlara bu prensip esas tutularak devam o edilecekti. Ancak rapor, uzun vadeli yatırımların se- mereleri alınıncaya kadar ufak tefek finansmanlara ogirişilmesi lüzumunu çeye büyük külfetler tahmil etmezdi. Ya küçük sanayi? Rapor herşeyi inceden inceye tet- kik edip bâzı sonuçlara varmıştı. Büyük sanayiin kalkınması yanında, da belirtmişti. Bunlar da esasen büt- yokolması tehlikesi (oiçinde bulunan küçük sânayi de düşünülmüştü. Kü- çük sanayi desteklenecek ve kalkın- ması için lüzumlu kredinin temini yoluna gidilecekti. Sanayi bakanlığında üzerinde ö- nemle durulan bir mesele daha vardı ki, Bakanından en küçük mamuruna kadar herkes bu meseleyle ilgileniyor ve tahakkuku için gerekli oçalışma- lara katılıyordu. Bu, köylünün yazın olduğu gibi kışın da istihsal unsuru olarak kalması dâvasıydı. Bunun tek çâresini uzmanlar, köylerdeki küçük el sanatlarının geliştirilmesinde bulu- yorlardı. Böylece köy o kahvelerinin papuçları dama atılacak ve birçok kötülüklerin de kökü kazınmış ola- caktı. Meselenin halli tak bir şeye ih- tiyaç gösteriyordu, O da, istihsal için pazar bulmak... Bakanlık bu mahzuru Önlemek için kooperatiflerin kurulmasına ta- raftardı. Gerçi kooperatif lâfı köylü için pek hoş bir laf değildi. Köylü va- tandaş arasında nedense bu kelime bir umacı gibi karşılanıyordu. Ama, yapılacak başka bir şey de yoktu. Kı- şın istihsal edilen malın pazara nak- emeğin en kısa zamanda değerlen- dirilmesi ancak bu şekilde mümkün- dü. Böylece köylerdeki gizli işsizlik önlenecek ve köylü vatandaşın eme- ği kolaylıkla değerlendirilecekti. Yalnız, işin güç tarafı köylerdeki münakaleyi sağlamaktı. İşte bunun içindir ki Bakanlık, programı, ilerde büyük faydalar sağlıyacak bir yatı- rım şekline soktu. Köyleri bir araya toplıyacak köy merkezleri kurula- caktı. cak, milyarlara bakan böyle A bir proje şimdilik bir hayaldi. AKİS, I6OCAK 1961