16 Ocak 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

16 Ocak 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 29
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ulle"ün sorusunu "evet" diye cevap- landırmıştı. O pazar günü sandık ba- sına gidenlerin sayısı çok yüksek ol- muş, listede ismi yazılanların yüzde yetmişbeşi oyunu kullanmış, oyunu kullananlarla yüzde yetmişbeşi de "evet" demişti. Bu sonuç Fransız hal kına artık Cezayirin ayrı bir ülke olduğunu, kendisine has bir idaresi bulunması gerektiğini anlamaya baş- ladığını açıkça gösteriyordu, Referandumun ortaya koyduğu gerdeklerden bir ikincisi de, bazı ko- yu milliyetçi subaylar bir tarafa bı- rakılırsa, Fransız ordusunun De Ga- ulle'e bağlı (o kalacağının anlaşılma- sıydı. Cezayirde yerli halkı sandık başına götüren askerlerin hepsi, hal- kın "evet" demesini istemişti. Ordu- n Cezayirin Fransız kalması te- zini destekliyeceğini sananlar, bunun üzerine büyük bir hayal kırıklığına uğradılar. Değişen ve değişmeyenler İşin aslına bakılırsa geçen pazar gü- nü yapılan referandumun sağladığı en büyük fayda da, ordunun durumu- nun anlaşılması ve Fransız halkının De Gaulle'e verdiği güven oyunu ye- nilemesi oldu. Yoksa referandumun yapılmasından sonra, Cezayirin duru- munda değişen birşey yoktu. Ceza- yirdeki oylama Fransız silâhlarının gölgesinde yapıldığı halde yerli hal- kın yüzde kırkı Milli Kurtuluş Cephe- sinin sözünü dinlemiş, oyunu kullan- mamıştı» Bu, Milli Kurtuluş Cephesi- nin kuvvetini açıkça ortaya koyuyor, Cezayir halkının gerçek temsilcisi ol- duğunu gösteriyordu. Halbuki De Gaulle, referandum- DÜNYADA OLUP BİTENLER dan önce olduğu gibi referandumdan sonra da, bu gerçeği kabul etmeye hiç mi hiç istekli görünmüyor, Ceza- yir milliyetçileri ısrarla bağımsızlık almadan silahları bırakmıyacakları- nı söyledikleri halde Cezayirin bağım- sızlığını halâ ateşin kesilmesine bağ- lıyordu. Böyle olunca da Cezayir me- selesinin nasıl çözüleceği, geçen pa- zar günü yapılan referandumun S0- nucuna rağmen, hala zihinlerde bir soru olarak takılı duruyordu. AKİS'in şimdiye kadar durmadan söylediği gibi, Cezayir (o meselesinin çözümüne giden tek yol, De Gauile ne derse desin, Milli Kurtuluş Cephesi ile Paris Hükümeti arasında, ama yalnız ateş kesilmesi konusunda değil, me- selenin her yönü üzerinde yapılacak görüşmelerden geçiyordu. De Gaulle bu gerçeği ne kadar geç kabul ederse Fransa bu işten o kadar zararlı çıka- caktı. Fransız idarecileri demirin ta- vında dövüleceğim unutmamalı, Fran- sız halkı De Gaulle'e verdiği güven oyunu bir kere daha yenilemişken he- men görüşmelere girişmeliydiler. Belçika Grevden çarpışmaya Geçen haftanın başlarında, ispanya- nın Sevüla şehrinden gelen bir u- çak Brüksel hava alanına inerken, alandan şehre giden yollarda da ola- ganüstü güvenlik tedbirlerinin alın- mış olduğu görülüyordu. Köşebaşla- ri atlı polisler tarafından tutulmuş, yol boyunca otomatik tüfekli asker- ler dizilmişti. Bütün mesele, Sevüla'- dan gelen uçaktan inecek iki kişiyi TÜRKİYE CUMHURİYETTİ ZİRAAT BANKASI Kuruluş tarihi : TL 750.000.000 Sermayesi: 1863 T.C.Ziraat Bankası 600 ü aşan Şube ve Ajanslariyle yurdun her tarafında hizmetinizdedir. Tasarruf hesapları için en geniş ve zengin ikramiyeler Vadeli tasarruf hesaplarında her 50, vadesiz ta- sarraf hesaplarında her 100 liraya ayrı bir iştirak numarası verilir. AKİS, 16 OCAK 1961 "MESLEĞİM POLİTİKA- CILIKTIR" Amerikan po- litikasında bir meşhur "Mr. a Temsilciler Meclisinin Başkanı Sam Ray- burn'dür. Başkan Rayburn 1961 in başında 79. yaşını tamamla- mıştır. Üstad, yaş günü dola- yısıyla verdiği demeçte, alatur- ka hiç bir hisse kapılmaksızın "Ne kadar kalabilirsem o ka- dar kalacağım. Zira, başkanlı- ğı seviyorum" demiş ve politi- kacılığı nasıl meslek olarak seçtiğini, daha o tarihte kendi- sine hangi hedefi tâyin ettiğini tatlı tatlı anlatmıştır. Teksas (Meclisine gir- ms « ve oranın başkanı olmak istiyordum. Sonra, elimden ge- lirse, niyetim buraya gelmek ve e başkam olmaktı!" Rayburn hakikaten 1907 “de Teksas Meclisine gir- miş ve 1911'de oranın başkanı olmuştur. 1918'te Amerikanın Temsilciler Meclisine seçilen Rayburn 1950'de ikinci hedefini de gerçekleştirmiş ve Amerika Temsilciler Meclisinin başkan- lığına getirilmiştir. 79'luk "Mr. Sam" bütün his- lerini açık açık söylemektedir. Doğum günü münasebetiyle yapılan törende mesut, sıhhatli ve Tanrı müsaade ettikçe daha nice nice doğum günlerini kut- lamaya hazır olduğunu belirt- miştir. "Hayat benim için bü- yük, tatlı bir hikâye oldu" de- miş, "tekrar Başkan seçilmiş olmak beni bahtiyar etti" diye devam etmiş ve ömrü boyunca başına gelenlerden memnun bu- lunduğunu saklamamıştır. Mesleğinin o politikacılık ol- duğunu söyleyen ve hedefini dosdoğru bildiren bu açık söz- lü, komplekssiz ihtiyara hay- ran kalmamak kabil mi?" 29

Bu sayıdan diğer sayfalar: