TİYATRO Üçüncüde "Hortlaklar".. Üçüncü Tiyatro, bu sene, klâsik e- serlere rağbet etmektedir. Mev- sim Moliere'in "Kibarlık Budalası" ile açılmış ve bu güzel komedinin gördüğü rağbet bugünlere kadar de- vam etmiştir. Şimdi, bu ayın- sonla- rına doğru aynı sahnede -Moliere ka- dar olmamakla beraber- gene de klâ- sik sayılan bir başka büyük yazarın eseri, İbsen'in "Hortlaklar"ı oynan- mağa başlıyacaktır. "Hortlaklar", toplum meselelerini işleyen fikir yü üklü piyesleriyle 19. yüzyıl tiyatrosuna o yenilik getirmiş ve zamanımıza kadar birçok yazar- ları da tesiri altında bırakmış olan bu Norveçli tiyatro dehasının -birkaç yıl önce Büyük Tiyatroda oynanmış kan ikinci eseridir. Filozofik ve sos- yal değerleri "eskimiş" de olsa, sağ- lam yapılı eserlerinin o-hele "Hort- laklar" gibi en tanınmışlarından biri- karlarımız için. de bir kazançtır. Şaziye Berrin Kurtun dilimize çevirdiği "Hortlaklar"ı Salih Canar sahneye koymuş, dekor ve kostümle - rini de Tarık Levendoğlu çizmiştir. Eserin bellibaşlı kişilerini Macide Ta- nır, Ayten Kaçmaz, Salih Canar, Boz kurt Huruç ve Gürbüz Bora canlan- dıracaklardır. .. Ve "Çingene Baron" Üçüncü Tiyatroda "Hortlaklar'la müzikli eserleri hasret çeken büyük sayıda bir seyir- ci topluluğuna eski Halkevi binasına çıkan yokuşu seve seve tırmandıra- cağı muhakkak gibidir. Devlet Tiyatrosunun Üçüncü Ti- yatroda tekrar ele aldığı operet tem- silleri, bui yıl "Çingene Baron'la baş- lıyor. Eski kuşakların Birinci Dünya Harbindenberi melodilerini âdeta ez- bere bildikleri bu Avusturya - Macar opereti şimdi oViyanada oVolksoper sahnesinde, azametli dekorlar içinde, şatafatlı bir reji ile, bir "opera - ko- mik" değeri verilerek oOoynanmakta- dır. Üçüncü Tiyatroda Azmi Orsesin sahneye koyduğu eserin, kıvrak ve sürükleyici müziği ile, yeni kuşakla- rı da kendisine çekeceği tahmin edi- lir. Küçük Tiyatroda haftada iki ak- şam "Çingene Baron" temsil edilecek, geri kalan akşamlarda da İbsen'in "Hortlaklar"ı oynanacaktır. Büyükte "Gergedan" üyük Tiyatroda Eugene O'Ncil'in B "Şair Ruhu" daha bir ay kadar 34 afişte kalacak gibi görünüyor. Çünkü mevsim başının en iyi oynanan eser- lerinden biri, belki de başlıcası olan bu piyese Ankaralıların gösterdikle- ri rağbet henüz hızım almamıştır. Aralık ayının ikinci yarısında programdan kaldırılacağı tahmin e- dilen bu eserin yerini lonesco'nun "Gergedan" isimli yeni eseri alacak, böylece ikinci Dünya Savaşından sonraki "avant - garde" tiyatronun öncülerinden biri ilk defa -Devlet Ti- yatrosu sahnesinde- seyircimize tanı- tılmış olacaktır. ünya prömiyeri geçen mevsim Almanyada verildikten sonra Barra- ult'nun sahneye koyduğu "Gergedan" lonesco'nun en kuvvetli ( piyeslerin- den biri sayılmış, bu yaz Almanların Paristeki Milletler Tiyatrosu faaliye- tine bu eserle katılmaları da, dikka- te değer mukayeselere yol açmıştır. Fikret Adilin dilimize çevirdiği ese- ri sahneye koyma işini Cüneyt Gök- çerin kendi üzerine almış olması da bu temsile ayrı bir ehemmiyet ver- mekte, tiyatroseverler de "Gerge- dan" temsillerini merakla beklemek- tedirler. Odada yeni eserler da Tiyatrosunda "Cephede Pik- nik" ve "Midasın Kulakları" ba- şarıyla devam etmektedir ve bu e- serlerin temsilleri, saat 6 temsili ola- rak, büyük sahnelerden birine geçin- ceye kadar, afişteki yerlerini muha- faza edeceklerdir. Cevat Fehmi Başkut Her yıl bir eser Bununla "beraber Devlet* Tiyatro- su sanatkârları, Oda Tiyatrosunun ikinci tur eserleri üzerinde çalışma- lara başlamışlardır. Bu eserlerden bi- ri Şahap Sıtkı İlterin "Ayrı Dünya* lar" adlı 1 perdelik ilk tiyatro dene- mesidir. İkincisi de "Hayvanat Bah- çesi" adını taşıyan, e bir perde- lik, bir Amerikan piyes İstanbul Sitede "Kapıcı" K enter kardeşlerin Site Tiyatrosun- da mevsimi açmış olan "Yabancı" temsilleri gündüze, saat 6 matinele- rine alınmıştır. Akşam temsilleri o- larak da İngiliz yazarı Harold Pin- ter'in "Kapıcı"sı ooynanmıya başla- mıştır. Son zamanlarda Londrada büyük bir rağbetle okarşılanan ve ilk defa sahneye konulduğu Arts Theatre Club'den bulvara intikal eden, Mayıs ayındanberi de Duchess Theatre'da aralıksız daima kapalı gişe halinde oynanan "Kapıcı", yazarın ikinci pi- yesi ve ilk büyük başarısıdır. Fakat Harold Pinter daha önce İngiliz te- levizyonunda birçok piyesleri oynan- mış, bu piyesleriyle çok popüler ol- muş bir yazardır. ' Basit ve zavallı insanların, ayak takımının psikolojisini işleyen "Kapı- cı"nın bütün vakası bir tavan ara- sında, üç kişi içinde geçmektedir. Ne - dim Kenterin tercüme ettiği, Yıldız Kentetin sahneye koyduğu "Kapıcı" daki üç kişiden birini Müşfik Kenter, ikincisini Şükran Güngör, üçüncüsü- nü de Genco Erkal canlandırmakta- dır. Kadıköyde "Mutlu Günler" | Şehir Tiyatrolarında prog- “ram değişikliği, şimdilik, yalnız iki sahneye inhisar etmektedir. Te- pebaşındaki Dram bölümünün akşam temsillerinde oynanan "Kral Lear", bir müddettenberi, kaldırılmış ve ye- rini Komedi bölümünün "Çılgın Dün- ya"sı almıştır. "Çılgın Dünya"dan boşalan yere, i Kadıköy bölümünde çıkarılmış olan Marcel Achard'ın "Domino"su alın- mış, onun yerine de Kadıköy bölü- münde yeni bir eser Mn konul- muştur: "Mutlu Gü Claude-Andre" Baze nin eseri olan bu oldukça eski, fakat pek hoş komediyi, birkaç yıl önce, memleke- timize temsiller vermeğe gelmiş olan Bernard Bimont trupunda, Jean Dayy'den görmüştük. "Mutlu Gün- ler"in Kadıköylüler tarafından beğe- nileceği ve zevkle seyredileceği söy- lenebilir. AKİS, 21 KASIM 1960