YURTTA OLUP BİTENLER ler aleyhinde takibata geçildi ve ge- rekli izin verilmedi. ma oyun 13 Kasıma kadar sür- dü. 14'ler Komiteden uzaklaştırılır ve zamanların kudretli Albayı Yeni ye doğru sevkedilirken Peyami Sefa bir defa daha attan düşmüş hal- de evinde oturuyor, kaderin kendisi için neden bu kadar zalim davrandı- ğını araştırıyordu. Nereye elini atsa, orası kuruyor- du. Emniyet Sivil sistem ço haftanın başında, Grek mi- mari stiline sahip köhne İstanbul Emniyet Müdürlüğünün cakalı bir odasında orta yaşlı, uzunca boylu, nahif yapılı, esmer ve adam, tarazlı sesiyle, ' bullulara lâyık bir polis meydana getirmektir" şeklinde ko- nuştu. Siya aşeden, vasat bir tersi- nin elinden ç vaze elbisesinin içinde itimat telkin ediyordu. Sözle- rini, söyle bitirdi: — Bütün iyiliğimiz ve kötülüğü- müzle basının kontrolü altındayız. Hatâlarımızı bize işaret, ederseniz, düzeltmeğe çalışırız. Bizim, gazete- cilerden gizli hiçbir şeyimiz yoktur. Yalnız, polisi el az yapıcı olmanızı rica edi İhtilâl ücra şimşek hızıy- la İzmirden İstanbula tâyin edilen, tası tarağı geride bırakıp derhal ye- ni görevine başlıyan Emniyet Müdü- rü Nevzat Emrealp, makamında mü- tad üzere çoğu yabancı olmıyan polis muhabirleriyle tanışıyordu. Bir ara, İstanbulun bir başka sevilen ve tak- dir edilen idarecisi, Vali ve Belediye Başkanı çift yıldızlı General Refik Tulga sempatik çehresi ve sivil spor kıyafetiyle içeri girince, polis muha- birleri makam odasını terketmek maksadıyla yekindiler. Fakat Tulga, "Yok yok, rahatsız olmayın. Ben dı- şarı çıkar Özel Kalemde beş on da- kika beklerim" dedi. Neticede Emre- alpin teklif ettiği formülü kabullen- di ve içerde kalarak sohbet toplan- tısını bir polis muhabiri gibi takip etti. Radyolarda General Gürselin meşhur tebliği okunurken İstanbul- da, olayların perde gerisinde, "işe son verme - tâyin etme" ameliyelerinin en enteresan ve önemlilerinden biri vukua geldi: İstanbul, 16 saat içinde üç Emniyet Müdürü değiştirdi. Ankarada, M.B.K. nin 14 eski ü- yesine affedildiklerine dâir Orgene- ral Cemal Gürselin tezkereleri gön- derilirken, İstanbul eski Emniyet Müdürü Kurmay Yarbay Muammer 18 Vali Refik Tulga Nâzik bir adam Şahin de bu görevinden alınıyor ve Yıldızdaki Harb Akademilerine öğ- retmen tâyin ediliyordu. M.B.K. nin 14 eski üyesinden bâzıla- rına yakınlığı bilinen Şahine cumar- tesi gece yarısından sonra tebliğ o- lundu. Şahin, cumartesi gecesi geç vakitlere kadar eski. vazifesi başında kaldı ve saat 23'te Emniyet Müdür- lüğünü terketti. Aslında, tekrar or- duya dönmek arzuladığı bir husus olmuştu ve bundan dolayı sevinçliy- di. Şahine yapılan tebligata pale olarak, gene Yıldızdaki Harp demisi öğretmenlerinden NEME Kurmay Albay Halim Kurala, hiç va- kit geçirmeden Emniyet Müdürlüğü- ne el koyması emredildi. Kural, İs- tanbul Merkez Kumandanlığından temin ettiği motorize bir bölükle pa- zar sabahı saat 4'te gelerek Emniyet Müdürlüğünü evvelâ obaşdöndürücü bir hızla işgal etti, . müteakiben ku- şattı. Son olarak ta, Emniyet Müdür- lüğünün bütün memurlarına hemen vazifeleri başlarına aber gönderdi. Gözlerini oğuştura- rak soluğu Emniyet Müdürlüğünde alan memurların, hayret ve heyecan- larım gidermek için gözle kaş ara- sında olup bitenleri öğrenmeleri ge- rekti. Tozkoparan faaliyet u arada, İstanbulun takriben 500 B kilometre kadar güney batısında 24242 numaralı telefon pazar sabahı saat 8 sularında çalıyordu. Zilin nor- malden daha kısa fasılalarla ve uzun uzun çalmasından, davetin şehirleri olduğu, anlaşılıyordu. İzmir Emniyet Müdürü Nevzat Emrealp Ankaradan, İçişleri bakanlığından aranıyordu. Emrealp, Güzelyalıdaki lojmanın- da, daha pijaması içinde kahvaltısı- nı yapıyordu. Derhal İstanbula git- mesi ve Emniyet Müdürlüğünü asale- ten devralması kendisine emredildi. Emrealp tozkoparan bir faaliyetle harekete geçti. Ailesini, çoluk çocuğu nu ve eşyalarını geride bırakarak, eşe dosta ve mesai arkadaşlarına veda da hi edemeden Cumaovası Hava Alanı- na koştu. Devlet Hava Yollarının çift pervaneli Dakota uçağı 12.45'te ha- valandı ve 14'te Yeşilköy Hava Ala- nına indi. Emrealp saat 14.30'da ken- disini beklemekte olan Tulganın Vi- lâyetteki makam odasında, 15'te de Emniyet Müdürlüğünde yeni görevi- nin başındaydı. Tulga ilk defa tanış- tığı Emrealp ile kısa bir hoşamedi- den sonra çabucak sadede geçti, du- rumu- hülasaten anlatarak; "Emniyet Müdürlüğünü şimdi gidip Kural Al- bayımızdan devralın" direktifini ver- di. Emrealp 44 yaşındadır ve Adana- da doğmuştur. Tarsus Amerikan Kolejini bitirdikten sonra girdiği Mülkiye Okulunun ilk ara me- zunlarındandır. Üç erkek çocuk ba- basıdır. En küçüğü, 6 yaşındaki Sa- dun, İzmirde, sahildeki lojmandan durmadan denize girdiğinden ve bu- naltıcı sıcaklarda hep mayo ile dolaş- tığından teninin Tengi Bitter çikola- tasına dönmüş, "Güzelyalı Tarzanı" sıfatıyla nam salmıştır! hsuz, kaba veya mekanik ol- mıyan bir polis, Emrealp, İstanbul Emniyet Teşkilâtında Başmüfettiş o- lana kadar 14 sene hizmet etmiştir. Ancak meşhurlar -Cemal Tarlan ve Ferit Sözen- ile geçinemediğinden, kendi arzusu ile sürgüne gönderil- miştir. Talihsiz D.P. nin 10 yıllık İk- bal devrinin mimarlığım yaptığı ti- pik idarecilerden "Tarlan - Sözen" çifünin kendisini sokmağa çalıştıkla- rı çerçeveye sığmakta beceriksizlik gösterdiğini anlayınca, "Nerede mün hal bir Emniyet Müdürlüğü varsa beni gönderin" diye dayatmıştır. Böylece, Birinci Şube Müdürüyken Sivasa yollanmıştır. Orada 5,5 ay kalmış, Necdet Uğurun istifası üze- rine gene acele bir emirle İzmir Em- niyet Müdürlüğüne tâyini çıkmıştır. İzmir üzgün mrealp, Sivasa giderken ev eşya- E larından bâzısını o satmıştır. İz- mire tâyini çıktığı zaman, lojman AKİS. 21 KASIM 1960