26 Eylül 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

26 Eylül 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftanın içinden Bu Rejim İçinde Bir Meclis Umumi efkâr önünde bir mesele ciddiyetle el yor. Memlekette normal demokratik düzen yeni- den kuruluncaya kadar, yâni bugünle 1961 sonbaharı arasında bir Meclisin devlet idaresinde rol alması fay- dalı bulunuyor. Bu hususta bir görüş ayrılığı yok. Tar- tışma Meclisin hüviyeti, dolayısıyla adı ve teşekkül tar- zı etrafında cereyan ediyor. Ortaya atılan fikirlerden, Milli Birlik Komitesinin, şimdiye kadar daima olduğu gibi bu defa da en basiretlisini bulup çıkaracağını ve süratle tatbik mevkiine koyacağını ümit etmek için bütün sebepler mevcut. Mevzu bir kere aydınlığa ka- vuştuktan sonra sağduyu herkese aynı kolu göstere- cektir. Evvelâ bir noktanın belirtilmesi lâzım. Bir Meclis kurulunca Milli Birlik Komitesinin ortadan kalkması, hattâ yetkilerinde kısıntı yapılması bahis konusu de- ildir. Milh Birlik Komitesi bir ihtilâl organıdır. İhti- lâlin hedefi ve sonra intikal devrinin müddeti açık ta- ahhüt olarak millete bildirilmiş, milletin tam tasvibini kazanmıştır. Bu bakımdan o tarihte o hedefin gerçek- leşmesinden önce Milli Birlik oOKomitesinin memleket idaresini bırakması yahut paylaşması eşyanın tabiatı- na aykırıdır. Milli Birlik Komitesi kalacaktır. Milli Bir- lik Komitesi memleketi idare edecektir. Böyle olunca teşrii ve icrai yetkileri sinesinde top- layan, hattâ bunların tekini elinde tutan bir Meclis dü- şünülemez. Aksi halde bu Meclis, hiç olmazsa o saha- da Komitenin üstüne çıkacaktır. Gerçi mevzuları "İh- tilâlin emniyetiyle alâkalı" ve "İhtilâlin emniyetini alâkalandırmayan" diye suni bir tasnife tâbi tutmak, bunların birincisini Komitenin malı saymak, ikincisiy- le meşgul olma vazifesini kurulacak Meclise terketmek hatıra gelebilir. Ancak bu, düzgün bir devlet idaresi değil, sâdece bir arap saçı meydana getirir. Devlet idaresi derecesinde kompleks bir sistemde, meseleleri bıçakla keser gibi ayırmak kabil olamaz. Komiteyi nor- mal Büyük Millet Meclisinin yerine kaim sayıp onun ya- nına hariçten bir icra organı koyan bugünkü usulün bile ne derece aksaklığa yel açtığı, Komite toplantılarına katılma hakkına sahip bulunmayan Bakanların Komi- te adına icra yetkisini kullanmalannduki tuhaflık göz- lerin önündedir. Zevahire ehemmiyet verip bir ucube yaratmaya kalkışmak, basiretin tam 180 derece öte- sindedir. Düşünülemeyecek başka bir şık, Milli Birlik Ko- mitesini Meclisin içinde eritmektir. O takdirde Komite filen ortadan kalkmış ve Meclis ekseriyetine tâbi kı- lınmış olacaktır ki bu, tamamile imkânsızdır. Meclisin bütün üyelerini Komite, eliyle dahi seçmiş bulunsa, Meclis bir kere kurulup çalışmaya başladı mı orada ce- reyanların nasıl dalgalanacağı hiç kimse o tarafından kestirilemez. Bir Meclis bulunsun, Milli Birlik Komi- tesi bu Meclisin bir parçasını teşkil etsin, ama İpler Komitenin elinde kalsın! Böyle bir hayal, ancak hayal sukutu veya tarifsiz karışıklık, zoraki zorluk tohumu- dur. İhtilâlin tabiatı bir Komitenin ortada, tam yet- kiyle kalmasını gerektirdiğine, memleketin şartları ise bir Meclisin bu Komite yanında kurulmasını faydalı kıldığına göre sistem böyle bir temelin üzerine bina edilecektir. Bu hakikatin kabulü Kurucu Meclis, Tem- AKİS,26EYLÜL1960 MetinTOKER silciler Meclisi gibi bugünkü şartlar altında kulağa hoş gelmekten başka meziyetleri bulunmayan formül- leri fantezi sahasına atmaya yetecektir. Bir Kurucu Meclis, bir Temsilciler Meclisi ancak millet tarafından, tek dereceli seçimle işbaşına getirildiği takdirde mâna ifade eder ve öyle olunca da milli iradeyi o temsil eder. Bu bakımdan düşünüln Meclis bir Danışma Meclisi olacaktır ve hakikaten bir Danışma Meclisi 1961 son- baharında bitecek intikal devrinin sarsıntısız, tehlike- siz, bulutsuz geçmesini sağlayacak mükemmel vasıta- dır. Bugünkü rejimin başlıca mahzuru, tabiatının icabı olan kapalılığıdır. Hayale (o kapılınmaksızın ve belirli maksatla kurulacak bir Danışma Meclisi memleket sathında siyasi faaliyetin yasak olduğu devrede bir fi- kir forumu yerine geçecektir. Devletin mesuliyetini sır- tında taşıyan, taşımaya devam edecek olan ve taşıma- sında fayda bulunan Milli Birlik Komitesi Danışma Meclisinin kimlerden değil ama hangi teşekküllerin temsilcilerinden kurulmasına karar vermeli, bu teşek- küllerin temsilci kontenjanlarını tâyin etmelidir. El- bette ki başta siyasi partiler, Danışma. Meclisine katı- lacak teşekküller kendilerini temsil ettirecekleri kim- seleri bizzat oseçecekler, böylece şartların müsaadesi nisbetinde Meclis demokratik esaslara uyacaktır. Bu Mecliste Milli Birlik Komitesinin de fikirlerini, görüş- lerini belirtmesi, yâni müzakerelere katılması işin cid- diyetinin başlıca denlini teşkil edecektir. Anayasanın, Seçim Kanununun böyle bir heyet tarafından, milletin gözü önünde müzakere edilmesi umumi efkârın aydın- lanması, çeşitli tezlerin belirmesi bakımından, tarifsiz faydalar sağlayacaktır. Bunun dışında, yarınki Türkiyenin idaresinde, her demokratik idarede olduğu gibi söz sahibi bulunacak siyasi partiler Danışma Meclisinin fikir forumunda is- tikbale ait ciddi taahhütler yüklenme zorunda kalacak- lardır. Umumi efkârın bugünkü durumu siyasi partile- rin yüzde yüz Atatürkçü, yüzde yüz sosyal, yüzde yüz demokratik prensipler savunmalarını ogerektirmekte- dir. Bu, onları yarın ME Prensiplerden dön- mek elbette ki ber zaman mümkündür, ancak bir ba- gın faydasını inkâr kabil değildir. Nitekim Anayasa, Seçim Kanunu, Anyasa Mahkemesi hep birer bağ kuv- vetine sahip metinlerdir ve sihirbazların sopası olmak- tan çok uzaktır. Sâdece ana kanunlar değil bu memleketin ana dâ- valarının bir Danışma Meclisinde ciddi, seviyeli, derli toplu tarzda ortaya atılması, enine boyuna görüşülmesi intikal devresini aynı zamanda esaslı bir hazırlık devresi haline sokacaktır. Çeşitli meseleler için çeşitti şura- lar kurup işleri dağıtmaktansa, bunları çeşitli teşek- küllerin temsil edilecekleri bir heyetin etrafında kris- talleştirmek akla çok daha yakındır. Danışma Meclisi bu hüviyetiyle de hem Milli Birlik Komitesinin değerli bir yardımcısı olacak, hem Milli Birlik Komitesinin ik- tidarı, millet tarafından seçilecek yeni idareye tam bir gönül rahatlığı içinde devrini sağlayacaktır. Biz, sâde vatandaşlara gelince, hiç olmazsa uzak- ça bir istikbal için yolun elbirliğiyle aydınlatılmış ol- masının derin huzurunu ve güvenini yüreğimizde du- yacağız.

Bu sayıdan diğer sayfalar: