YURTTA OLUP BİTENLER İlk toplantıdan sonra Kurul üye- leri, büyük bir vicdan rahatlığı için- de gruplar halinde salonu terkettiler ve asansöre sırayla binerek dışarıya çıktılar. Fakat büyük imtihan bura- ya bağladı. Gazeteciler, atlatılmış ol- manın da ateşiyle üyelerin etrafını derhal sardılar. Dört bir taraftan su- al yağıyordu. Toplantının sebebi neydi, hangi mevzular konuşulmuştu, neden ga- zetecilere daha evvelden haber veril- memişti? Üyeler bütün bu sualleri büyük bir ciddiyetle dinlediler, fakat cevapsız bıraktılar. Anlaşılan, Kuru- lun umumi heyet toplantıları büyük bir gizlilik içinde cereyan edecekti. Ancak, gazeteciler da sabırlı mah- luklar olduklarını bir kere daha gös- tediler ve Kurul Başkanı Hayret- -in Perk dönerkapıda görününceye kadar beklediler. Perk her zamanki babacan tav- rıyla, dudaklarında bir tebessüm ga- zetecilere yaklaştı ve gözünü kırpa- rak: "— Nasıl, biz de sizi atlattık mı!" dedi. Anlaşılan, şakacı başkan gaze- tecilerin atlatılmaktan ziyadesiyle ü- züldüklerini bildiği için onların bam tellerine basmak istemişti. Ne var ki başkan genç adamların üzülmelerine rıza gösterecek yaradılışta bir adam değildi. Onun için, sözlerine gülerek devam etti: — Çocuklar merak edilecek bir şey yok. Kurul, a mad- deleri müzakere et Başkanın bu sözleri de neşeli gü- lüşmelere sebep oldu. Gizlilik devam ediyordu. Toplantı üstüne toplantı Yüksek Soruşturma Kurulunun bu ilk sürpriz toplantısı ile, Yassıa- da duruşmalarının son nazırlığı baş- lamış oluyordu. Böylece, her gün ve- ya muayyen fasılalarla (toplanacak Yüksek Soruşturma Kurulu, bir gün- dem çerçevesi içinde dosyaları tetki- ke devam edecekti. Kararnamelerin hazırlanması safhası ayrı bir zaman alacağa benziyordu. Zira haftanın so- nunda derlenip toplanan ve Genel Kurulun tetkikine sunulacak olan dosya adedi hayli yüksek bir yekün tutuyordu. Bunların ayrı ayrı ince- lenmesi için günler kafi gelmiyecekti. Onun için, dosya münderecatı kaba- rık olan meselelerde başka bir formül kabul edildi. - Yüklü ve zaman alan mevzularda alakalı tali kurul rapo- ru, üzerinde incelemelerde bulunula- cak, icap eden noktalarda dosyaların başındaki fihristlerden istenilen ev- rak çıkartılıp, tetkik edilecekti. Böylece Kurul lüzumsuz mesai sarfı- nı önlemiş oluyordu. Ayrıca, zaman tasarrufu bakımından, aynı suçları ihtiva eden dosyaların birleştirilmesi de haftanın sonunda Soruşturma Ku- rulunda revaç bulan fikirlerden biri oldu. İlk toplantının ertesi günü, yeni Meclis binasının D bloku önüne gaze- teciler postu sermişlerdi. o Ancak o gün, hayaller bir netice vermedi. Zira haftanın başındaki pazartesi, Yüksek Soruşturma Kurulu toplantı yapmı- yordu. D blokundaki faaliyet yalnız tali kurulların ve İstanbulda faali- yette bulunan 7 ve 9 Numaralı Kurul- ların çalışmalarına inhisar etti. Bu kurullar, yaptıkları soruşturmanın delillerini havi dosyaları bir kere da- ha tetkik ettiler, raporlarını hazır- ladılar. Aydınlatıcı malumatı taşıyan dosya fihristlerini düzene soktular. Bu arada diğer bir kurul da vazifesi- ni tamamlıyarak başkente dönmüş bulunuyordu. Bu kurul, Gaziantep hadiselerini tetkikle vazifeli kuruldu. Bahis mevzuu 5 Numaralı Kurul he- men diğer kurullar gibi D blokunda kendisine ayrılan yere yerleşti ve çalışmağa başladı. İşte bunun için- dir ki gazetecilerin kapı önü yarenliği uzunca sürdü. Saatlerin 12.15'i gös- terdiği sıralarda Yeni Meclis binası- nın, Soruşturma Kurulu üyelerinin girip çıktıkları dönerkapısında Hay- rettin Perk gözükünce gazetecilerin dudaklarındaki tebessüm genişledi ve ona doğru koşuşmalar oldu. Pers her zamanki gibi sakin ve neşeliydi Gazetecileri gülerek karşıladı. Sual- lerin merkezi sikletini tabii, Soruş- turma Kurulunun faaliyeti teşkil e- diyordu. Perkin verdiği cevap muha- birleri hayal sukutuna uğrattı. Perk Kurulun toplanmıyacağını toplantı- nın yarın yapılacağını ifade ediyor- du. Bir muhabirle Yüksek Soruştur- ma Kurulu Başkanı arasında şu mu havere cereyan etti: YÜKSEK SORUŞTURMA KURULUNUN TOPLANTI SAONJ 12