YURTTA OLUP BİTENLER sonra dönerek salondakilerin bermu- tad ellerini sıkmağa başladı. Herkes yemeğini bırakmış Güleki seyrediyor- du. El sıkma seremonisi bittikten sonra eski Genel Sekreter arkasına bakmadan salondan çıkıp gitti. Ta- raftarları tezahürata devam ediyor- lardı Gülekin niçin geç geldiği ve el sı- kıp ayrıldığı tartışmalara sebep oldu. Fakat ekseriyetin o birleştiği husus Gülekin hareketinin garip olduğu merkezindeydi. Gülekofiller eski Ge- nel Sekreterin davet edilmediğini ile- ri sürüyorlar ve bu yüzden kırıldığı- nı belirtiyorlardı. Aslında davet edil- me diye bir şey yoktu. C.H.P. İl Gençlik Kolu davetiye (o bastırmıştı, ama bu davetiyeler bedeli karşılığı -50 TL.- satılıyordu. Davetiyelerden Güleke elbette ki gönderilmemişti. İş böyle olunca, Gülekin bu davetiyeler- den edinmesine ihtimal yoktu. Zira eski Genel Sekreter davetiye için u- fak bir ameliyeye katlanmak sorun- daydı. Elini cebine götürmesi gere- kiyordu. Bilindiği gibi Gülekin bu a- meliyeye karşı allerjisi vardı! Göste- ri buz gibi bir hava yarattı. Gülekin gitmesinden on dakika sonra salonda yüzler tekrar güldü. Bu sefer gelen misafir İstanbul Va- li ve Belediye Başkanı General Tul- gaydı. İnönü Generali ayakta karşı- ladı. Tulga ağır ağır Paşanın yanına yaklaştı ve İnönünün sıkması için u- zattığı elini eğilerek öptü. Bunun Ü- zerine ak saçlı delikanlı gülümsedi ve Tulgayı yanaklarından tutarak öptü. İstanbul Vali ve Belediye Başka- nına Şahap Gürler yer verdi. İnönü- nün soluna oturan Tulga C.H.P. Ge- nel Başkanıyla sohbete koyuldu. Soh- bet epey koyulaşmıştı. Bir ara Paşa: Sigara içmez misiniz?" diye —. General gülümsiyerek: " — Hayır Paşam, baba nasihatı- dır, ağzıma koymam" dedi. İki asker şuradan buradan konuşuyorlardı. Söz bir ara şeker hastalığına geldi. Gene- ral Tulga İnönüye, bir ilaç tavsiye etti. Tavsiyesi "Yahudi Baklası" adı verilen bir nebatın kavrularak sa- bahları kahve gibi içilmesiydi İnönü, Yahudi Baklası üzerinde duruyordu ki başlar üçüncü defa salonun büyük kapısına döndü. Bu sefer gelenler 28 Nisan Üniversite nümayişlerinde yaralanan talebelerdi. Beş talebe bi- rer birer Paşanın elini öptüler. Ken- dilerine İnönünün sağında verilen ye- re oturdular. İnönü ayakta karşıladı- ğı Hürriyet gazilerinin oturmalarını bekledi, sonra kendisi oturdu. 18 Bu sırada, Gençlik Kollarının son derece makbule geçen bir hediyesi İnönüye sunuldu. Hediye İnönünün 10 yıllık Muhalefet devrinde karşı- laştığı güçlükleri resimlerle gösteren bir albümdü. Doğrusu istenirse kah- verengi kaplı albüm bir hayli kaba- rıktı. Tulgayla beraber albümü tet- kike koyulan İnönü bir sahifesinde durdu ve uzun uzun güldü. Paşaya böyle gevrek kahkaha attıran resim, meşhur Yetkiner hadisesinin resmiy- di. İnönünün sabık İstanbul valisini kovduğu sırada çekilen resminin al- tında ayrıca son derece güzel bir re- sim altı vardı 24 Eylülde İnönü Yaş 77.. Ömrün yarısı eder! "Evvel zaman içinde bir Vali vardı" Resim altı Vali oTulgayı da bir hayli güldürmüştü. Ak saçlı delikanlının yaş pastası görülecek şeydi. Üzeri gül motifleriy- le işlenmiş muhteşem pastanın üze- rinde elinde kılıç bulunan bir süvari vardı. İnönü, arkasına getirilen pas- tadan kestiği ilk dilimi Vali Tulgaya ikram etti. Tulga da bunu Mevhibe İnönüye verdi ve: "— Bu pastadan en fazla yemek sizin hakkınızdır hanımefendi" dedi. Paşa kahveyi reddettikten sonra kalktı ve 15.25 vapuruyla Heybeliye döndü. Eve vardığında Devlet ve Hü- kümet Başkanı Gürselin 77. yaşını kutluyan son derece samimi bir tel- grafı kendisini o bekliyordu. Telgraf şöyleydi: "Sayın İsmet İnönü Heybeliada 77. yaş yılınızı idrak buyurduğunuz bugün zatı devletlerine en samimi duygularımı sunar, daha çok yıllar millet yolunda başarılı ve esenlikli bir hayat içinde mesut ve bahtiyar olmanızı Tanrıdan niyaz ederim. Gürsel' İnönü, Gürselin bu samimi tebri- kine bir telgrafla cevap verdi. Tel- gafta şöyle diyordu: "Pek Sayın Org. Cemal Gürsel Devlet ve Hükümet Başkanı Ankara Yaş günü münasebetiyle lütuf bu- yurduğunuz asil duygular ve aziz di- lekler için yürekten saygılarla arzeder, devlet ve mille- timize hizmet yolunda yüce başarı- larınızın devamını niyaz ederim. smet İnönü" Anayasa İmparatorun seyahati Geçen haftanın ortasında çarşamba günü Yeşilköy hava alanında sa- atler tam 16.09'u gösterirken, gri şapkasını rüzgârdan korumağa çalı- şan kısa boylu ve oldukça yaşlı bir adam, çevresini kuşatan gazetecilere cevap yetiştirmeğe gayret ediyordu. Kısa boylu adam, Anayasa Komisyo- nu Başkanı Ord. Prof. Sıddık Sami Onardı ve Ankaradan dönüyordu, O- narla birlikte Ankaraya giden Ana- yasa Komisyonu üyelerinden Hıfzı Veldet Velidedeoğlu da dönmüş, sa- dece Kubalı Ankarada kalmıştı. Onar, Ankaraya gidiş sebebini so- ran gazetecilere, bunun kat mülkiye- ti ve mahalli idareler kanunları ile ilgili olduğunu ifade etti! Anayasa tasarısı ise, bir haftaya kadar M. B. K. ne verilecekti. Tasarı üzerinde son rötuşlar yapılıyordu. Onar, se- çim kanunu ile alakalı bir soruyu da, Anayasa biter bitmez seçim kanunu- nun hazırlanmasına bağlıyacaklarını ve seçim kanunusun tamamlanması- nın uzun sürmiyeceğini belirterek ce- vaplandırdı. Muhabirler, İmparatorun Ankara- ya kat mülkiyeti ve mahalli idareler kanunları hakkında fikirleri alınmak üzere davet edildiğine inanmak iste- miyorlardı. Nitekim bir genç gazete- ci bunu ifade edince, İmparator te- AKİS, 26 EYLÜL 1960