26 Eylül 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

Ankara Kısa dalga, dalgada.. Geçen salı günü saat 22.00 sırala- rında kısa dalga Ankara Radyo- sunu dinleyenler bulunsa, herhalde bir hayli şaşırmaktan ve belki de radyolarımızın düştüğü durumu gö- rerek ağlamaklı olmaktan kendileri- dinleyiciler..." diye anons o yapıyor- du." Gerçi o saatlerde kısa dalga An- kara Radyosunu dinleyen bulunmaz- dı. Çünkü yıllardır hiç kimse dinle- miyordu. Fakat masal bu ya, kazara dinleyen bulunsaydı muhakkak bu istasyonun bir radyo amatörüne âit olduğunu sanırdı. Hiçbir dinleyicinin aklına, dinlediği istasyonun 19 ayrı dilden yayın yapan kısa dalga Anka- ra Radyosu olduğu gelmezdi. Nasıl gelsindi ki? Mikrofondan yayılan gü- lüşmeler ve acayip sesler (o dinleyici- de, bu istasyonun ancak bir radyo amatörüne ait olduğu intibarını uyan- dırırdı. Bir çok yetkilinin şansı ver gittiğitiçin, hemen hiç kimse ta- rafından dinlenmiyen bu yayınlarda- ki acayiplikler etrafta pek fazla te- sir yaratmazdı. Aleyhte konuşanlar bulunsa bile, bunlar hemen örtbas edilir ve Ankara Radyosunun o kısa dalga servisi uzun dalga servisinin yanısıra hatalarla dolu yayınlarına devam ederdi. Bütün bunlar 27 Mayıs İnkılabın- dan önce oluyordu. Bilindiği gibi An- kara Radyosu iki kısma ayrılmıştı. Uzun dalga üzerinden yayın yapan RAD YO Ankara Radyosunda bir stüdyo Asansörle, spikerler çıkar! kısım, sadece yurtiçi için program- lar hazırlamakta ve bu yüzden de mecburen dinlenmekteydi. Yurt dışı- na 19 ayrı dilden yayın yapan kısa dalga servisini ise daha ziyade dışar- daki yabancıların odinlediği tahmin edildiğinden bu servisin denetlenme- si yok gibi bir şeydi. e Denetlenmesi olmıyan bir yeri de D.P. zamanında çiftlik haline getirmek adet olduğu için, kısa zamanda Ankara Radyosu- nun kısa dalga servisi şunun bunun maaşını tamamlıyan bir mekanizma olup çıkmıştı. Bu mekanizma D.P. nin müthiş kalkınma dinamizmine ayak uydurarak spiker sayısını son bir yıl içinde 67 ye çıkarmıştı. Aslına bakılırsa kısa dalga servisinde iki sınıf spiker bulunurdu. Birinci sınıfa dahil olanlar dil bilenlerdi ki, bunlar her gün haber bültenlerini tercüme eder ve bizzat mikrofonda okurlardı. Bu spikerlerin eline aşağı yukarı 350 veya 400 lira geçmekteydi, ikinci sı- nıftaki spikerler ise o"anonsör" sıfa- tını taşımaktaydılar ve yayının ida- mesinden, plak çalmaktan, bir de ya- bancı dil programlarının açılış ve ka- panış anonslarını yapmaktan sorum- luydular. Bunların eline de ayda 250 veya 300 lira geçiyordu Bir de 3. sınıfa dahil spikerler vardı. Bunların vazifesi de Basın-Yayın ve Turizm Bakanlığında çalışmak ve kısa dal- gada da çalışıyormuş gibi görünüp maaşlarına bir ilave temin etmekti. Bunların hiç vazife görmeden kısa dalga servisinden ücret o alabilmele- rine kimse itiraz etmiyor veya ede- miyor, işler de birçoklarına göre tı- kır tıkır yürüyordu.. Bütün bunlar da İnkılaptan ön- en garip tarafı da hizmetin 7 spikerle gayet rahat idare edildiğinin görül- mesiydi. Uzun dalga Ankara Radyo- sunda girişilen düzenleyici hareketin yanısıra, kısa dalganın da bir yola AKİS,26 EYLÜL 1960