sokulacağı sanılmıştı. AKİS'in bun- dan önceki sayılarını takip edenler uzun dalga Ankara Radyosundaki diği için bir takım hatalar yapılıyor- du. Bu hataların yapılmasına sebep olanların başında Basın-Yayın ve Tu- rizm Bakanlığındaki veya Genel Mü- dürlüğündeki idarecilerin geldiği mu- hakkaktı. İnkılaptan önce olduğu gi- masının yetmediği, anlayışlı ve rad- yoculuğu cidden kalkındıracak dü- şüncelere ihtiyaç olduğu, Basın-Ya- yın ve Turizm Bakanlığının veya Ge- nel Müdürlüğünün bu konudaki her Mikrofon Aman Allahım! davranışından anlaşılıyordu. Bu ara- a tecrübesiz, yetersiz kaidelerden ve tayinlerden en çok şikayetçi ol- malı gereken yer de radyo idaresiy- di. Çünkü yukardan gelen emirlere ayak uydurmak için radyo program- RADYO larını yeniden ayarlıyan, yahutta de- giştiren yer orasıydı. Mesela ehil ol- mayan birinin, iki tane müzik yayın- ları şefi varken, Batı Müziği Yayın- tayininden veya kısa tır şekilde- gönderilmesinden ıstırap duyanlar muhakkak ki dinleyiciler, dinleyicilerle beraber radyo idaresiy- di. İşe göre aş Radyo teşkilatı da esaslı şekilde ele mış ve bu yüzden çok ça- lışmak mecburiyetinde kalanlarla az çalışanların görevleri arasında bir denge kurulamamıştı. Ayrıca, birçok idarecinin da yeni kanunlara göre maaşlarında kısıntı yapılmıştı. Ba- sın-Yayın ve Turizm Bakanlığı, ka- nunlara göre yapılan kısıntıları göz önünde bulundurarak bazı ayarlama- lara gidemiyor, fakat kısa dalgaya yeni tayinler yapmayı akıl edebiliyor- du. Ortadaki bu karışıklıktan en çok gocunacak sınıfın dinleyiciler (o oldu- gunu ise kimse düşünemiyordu. Gün- de en az 10 saat çalışan ve ayda eline 570 lira geçen bir idarecinin, bece- riksizce konulan kaideler ve haksızca yapılan bir sürü tayinler arasında na- sıl program yapacağım değil, nasıl yaşayacağını düşünmek bile insanın aklınıbaşındanalabilirdi. AKİS,26 EYLÜL 1960