haripler birliği e m İnönü bu ziyaretten büy memnunluk duyduğunu belirtti. Eski muharipler Paşaya bir kravat getirmişlerdi. An cak bir de istekleri vardı. Gelecek ay içerisinde Ankarada Eski Muharip- ler Birliğinin Genel Kurul toplantı- sı yapılacaktı. Ziyaretçiler oİnönüyü davet ediyorlar ve toplantıya gelece- ği gün kendisine hediye ettikleri kra- vatı takmasını istiyorlardı. İnönü gü- lerek eski silah arkadaşlarının bu is- teklerini memnuniyetle yerine geti- receğini ifade etti. Eski muharipler Paşaya sağlık ve saadet diledikten sonra veda ederek ayrıldılar. Paşa 12.15 vapuruyla, Heybeliden Büyükadaya geçerek CHP. İl Genç- lik Kolunun 77. yaş yıldönümü mü- nasebetiyle Anadolu Kulübünde vere- ceği yemekte hazır bulunacaktı. Va- pur saati gelinceye kadar İnönü Ali Sohtorik ve Muhlis Sırmalıyla sohbet etti, fotoğrafçıların poz poz resim çekmelerine de izin verdi. Bu arada eşi Mevhibe İnönü ile torunları Gülsün ve Nurperi giyinip hazırlanmışlardı. o Fotoğrafçılar bir de aile resmi çekmek isteyince Paşa Gülsünü, Mevhibe hanım da Nurperi- yi kucaklarına aldılar. Gülsünün sev- kucağından in- rağmen vapurun gelme saati yaklaştığından hep bir- likte kalkıldı İnönü gri pardesüsünü ve aynı renk şapkasını giyerek eşi, Ali Sohtirikin karısı ve Muhlis Sır- malıyla birlikte bir oOpaytona bindi. Hemen arkasındaki ikinci arabada ise AKİS muhabirleri vardı. İnönü Heybeliada iskelesine gel- diği zaman iskelenin saati o 12.05'i gösteriyordu. İskelede biriken kala- balık hafif çiseleyen yağmura rağ- men 77 yaşındaki ak saçlı delikanlıyı ve zarif eşini hayranlıkla seyretmek- ten kendilerini alamadılar. İnönü va- purda alt salonda oturan Günaltayın yanına gitti. Karşısına Sohtorik, Şa- hap Gurlar, Mevhibe İnönü, bayan Sohtorik ve Muhlis Sırmalı oturmuş- lardı. Vapurda el öpmek isteyenlerin sayısı arttıkça Paşanın çevresindeki sevgi çemberi daha da daralıyordu. Ak saçlı delikanlının Büyükadada vapurdan ii tıpkı Heybelideki gi- bi oldu. Halk toplanmış, Paşayı al- kışlıyordu. Yağmur daha da hızlan- mıştı. Buna rağmen herkes birbirini itiyor ve İnönüye yaklaşabilmek, onu görebilmek istiyordu. Paşa eşini tıpkı yeni nişanlılar gibi elinden tutarak kalabalığın arasından yürüdü. İskele nin bitiminde kiremit rengi muşam ba örtülü bir payton kendisini bekli yordu. Bir zamanlar Samet Ağaoğlula- rın, Sıtkı Yırcalıların, Mükerrem Sarolların yazlığı olan Anadolu Klü- AKİS, 26 EYLÜL 1960 bü Paşaya bu yıldönümü için mer- kez binada denize bakan büyük sa- lonu tahsis etmişti. İnönü klübe gel- diği zaman doğruca salona girmiye- rek yan binadaki odalardan birinde dinlendi. Son derece keyifli olan İ- nönü, koltuğa oturur oturmaz çevre- sinde gazeteciler ve , partililer. halka oldular. Bir muhabir " — Paşam, alli yüzüncü yıl- dönümünüzü ayda kutlarsınız" de- yince İnönü güldü: ” akın, bu fezaya gitme işi mühim" dedi. Sonra ciddileşerek:. — Fezaya gitmek için esaslı bir iki nokta halledilemedi. İnsanlar gi- debilseler, dönebilseler ve fezada ya- şıyabilecekleri sabit olsa... Bu sırada yoldan askeri ve sivil kaymakamı gelerek Paşayı teb- rik ettiler..Bir partilinin: — Paşam, hatıralarınızı anla- tırmısınız?" demesi üzerine İnönü: "— Ne hatıram olacak, daha dün bir bugün iki" diye cevap verdi ve 20 yaşındaki bir delikanlı o canlılığıyla gevrek bir kahkaha attı. Saat tam 13 dü. Ak saçlı, deli- kanlı, boynundaki mor eşarpı ile ger- çekten son derece zarif görünen eşi Mevhibe İnönüyü yanına aldı. Birlik- te yemek salonundan içeri girdikle- rinde Anadolu Klübünün orkestrası "Dağ başını duman almış" marşını çalmağa başlamıştı. Salondaki üç yüz davetli ayağa kalkmış, Paşayı alkış- luyordu. İnönü E şeklindeki masanın tam ortasında kendisine ayrılan ha- sır koltuğa oturuncaya kadar alkışlar devam etti. İnönünün solunda Şahap Gürler, onun yanında askeri kayma- kamın eşi vs Dr. Kemali Beyazıt, sa- YURTDA OLUP BİTENLER gında ise Ord. Prof. Şemsettin Gü- naltay ve bayan Sohtorik yer almış- lardı. İnönü C.H.P. İl İdare Kurulu- nun e ei olan "Das Grosse prob- lem - Büyük problem" adlı Almanca bir kitabı incelemeğe başladı. Anadolu Klübünün bu ziyafet için hazırladığı mönü karides okokteyli, peynirli salon böreği, pilavlı piliç kı- zartması, salata ve meyvadan müte- İçki olarak rakı, votka, şa- rap, bira vardı. Paşa önce bir kade- hin içerisinde getirilen karidesin ta- dına baktı. Halinden beğendiği anla- şılıyordu. Aperitif olarak bir White Lady aldı ve "Haydi bakalım" diye- rek kadehini Şahap Paşanınkihe do- kundurdu. O sırada davetliler de ka- dehlerini kaldırmışlardı. İlk yudum- lar alındıktan sonra CHP. İl Gençlik Kolunun becerikli Başkanı Alev Coş- kun mikrofona gelerek, "Her sahife- si bir tarih olan" bu ak saçlı delikan- lıya sağlık ve bahtiyarlık diledi. Or- kestra Lehar'ın duygulu valslerinden birini çalıyordu. İşte, tam bu sırada bir alkış işitil- di ve başlar gayrı ihtiyari kapıya çev- rildi. Gelen Gülekti! Yemek başlıya- lı tam 50 dakika olmuştu." Mavi be-. nekli papyon kravatlı eski Genel Sek- reter C.H.P. ocak kongrelerinden kal- ma bir alışkanlıkla yemeğe de geç gelmiş ve böylece bir gövde gösterisi yapmak fırsatı bulmuştu. Taraftarla- nnın -ki bunların başında bermutad Yaşar Keçeli, Oğuz Oran, Hasan Ku- zuoğlu triyosunun teşkil ettiği Şişlili Gülekofiller grubu geliyordu- ayağa kalkarak Güleke tezahürat yapıyor- lardı. Eh, eski Genel Sekreterin bir omuzlara alınmadığı kalmıştı. Gülek İnönünün yanına gitti, elini öptü, İnönüler ve torunları İyi baba — İyi başkan