YURTTA OLUP BİTENLER. mamen uygun şekilde oyürütülmeğe dikkat edildiği belli oluyordu. Evlerin içi Geçen haftanın ortalarında Sakarya Caddesiyle Mithat Paşa Caddesi- nin kesiştiği köşedeki sarı boyalı evin dördüncü katında dikkati çekecek öl- çüde bir çalışma göze çarpıyordu. Sa- atlerin 20.30'u gösterdiği (o sıralarda, kapının üzerinde "Dr. Suphi Bay- kam" yazılı daireye Ankara Üniver- sitesinin bâzı genç profesör ve do- çentleri, birlikte gelmişlerdi. Kapıdan girer girmez karşıya gelen salon, ka- labalık bir grubun rahatça çalışabil- mesi için önceden düzenlenmişti. Sa- londaki Koltuk ve sandalya sayısı ço- ğaltılmış, abajur ve aplikler yüzer mumluk ampullerle takviye edilmiş- ti. Salonun görünüşü hem bir çalış- ma hazırlığını andırıyor, hem bir eğ- lenceye işaret ediyordu. Bu toplantı Suphi Baykamın dört yaşındaki se- vimli oğlunun sünnet düğünü için de olabilirdi. Çünkü salondaki büfe- de Adana işi kebaba varıncayadek her türlü yiyecek vardı ve tabak iti- na ile hazırlanmıştı. Baykamın evine gelenler arasında Prof. Sadun Arel, Doç. Arif Payaslı- oğlu, Doç. Nejat Bengül, Doç. Besim Üstünel, Attila Karaosmanoğlu, Bü- lent Daver, CHP.nin önde gelen po- litikacılarından Ferit Melen, Bülent Ecevit, Turan Güneş göze çarpıyor- du. C.H.P.nin Araştırma ve Dokü- mantasyon Bürosu da tam kadroyla çağrılanlar arasındaydı. Toplantı ne sünnet düğünü, ne de üç beş eski arkadaşın bir araya gelip "hoşça bir gece" geçirmeleri içindi. Toplantı, evlerin içinde de devam e- den bir parti çalışmasıydı. Konuşu- lan C.H.P. nin gelecekte yapacakla- rıydı. Partinin, düşükler devrinde ü- zerinde ısrarla durduğu, hâlledilme- sini hem memleketin muhtaç olduğu süküna kavuşması ve hem de demok- rasimizin kökleşmesi için zaruri gör- düğü temel rejim meseleleri, Devrim Hükümetince esas itibariyle ele a- lınmıştı. önümüzdeki yılın sonbaha- rında ise seçim vardı. Bu seçime "ik- tidara aday" bir parti olarak CHP. nin en iyi şekilde girmesi gerekiyor- du. Seçmenlerin karşısına, her mese- lenin enine boyuna düşünülmüş, çâ- releri tesbit edilmiş olarak çıkılması, muhalefet devresindeki çetin müca- dele ile kazanılmış sempatinin, ince elenip sık dokunmuş bir programla takviye edilmesi gerekiyordu. CHP herşeyden önce geleneği olan, belli prensipleri olan bir partiy- di. Bunların dışına çıkılması elbette ne kendisinden beklenir, ne de iste- nirdi. Ama, günün değişen şartlarını, belli prensiplerin ışığında gözden ge- çirmek, de bir zaruretti. 24 C.H.P. Genel Merkezi İçi seni, dışı beni yakar Düşüklerin devrinde, rejim mese- lelerinin hâlli uğrunda sarfedilen za- manın çokluğu, bir takım memleket meseleleri üzerinde derinine bir ince- leme yapmak imkânını partiye ver- memişti. Şimdi durum böyle değildi. Rejim meselelerini kökünden hallet- mek işini Milli Birlik İdaresi üzerine almıştı. CHP. bu durum karşısında, rahatça memleketin temel dâvaları üzerine eğilebilir, bunların en süratli ve en iyi şekilde halledilebilmesi için yollar arıyabilir bulabilirdi. Eğitim meselesi, iktisadi ve mali meseleler, yatırımlar konusu, sağlık dâvası gibi bir çok temel dâva ve meseleler hâl çâresi bekliyordu. C.H.P bütün bu memleket mese- lelerine, genç ilim adamlarıyla tec- rübeli politikacıların bir araya gel- mesiyle, birlikte ve takım hâlinde bir çalışmayla en iyi hâl çârelerini ara- ma kararını verdi. İlmin ve bilginin rehberliği, plân ve programın zarure- ti artık inkâr kabul etmez bir ger- çekti. CHP.nin seçimlere bir yıl varken ve daha şimdiden bu temel dâvaları ele alıp, üzerlerinde ciddiyet- le düşünmeğe koyulması, onun "ikti- dara aday" parti olmanın büyük ve ağır osorumluluğunu, bugünden o- muzlarında hissettiğine işaretti. İti- raf edilmeliydi ki, bu iyi bir işaretti. Partide görev almış genç ve idealist particiler, CHP. ye yeni bir ruh ve çalışma azmi getirmişlerdi. Bu çeşit toplantılar geçen hafta- lar içinde yalnız Suphi Baykamın e- vine inhisar etmedi. Suphi Baykam- lardan sonra, aynı mahiyetteki bir başka toplantı da iki gün sonra Ge- nel Sekreter İsmail (Rüştü Aksalın Mebusevlerindeki evinde tekrar edi- liyordu. AKİS, 19 EYLÜL 1960