M U 5S Kültür Suadiyede fiyasko Organizasyon, bu büyülü kelime, bizde öldüm olası herkesin yoklu- gundan şikâyet ettiği, fakat bu yok- luğu gidermek iğin hiçbir şey yap- madığı, zaten neyi İfade ettiği'de ke- tin olarak bilinmiyen bir kavram o- larak kalmıştır. Geçen hafta organi- zasyon yokluğu, büyük bir iyi niyet- le girişilmiş bir teşebbüsün acıklı bir fiyaskoyla (o neticelenmesine yol açtı ve öfkeli olduğu kadar manalı ve do- kunaklı bir il ticali nutka imkân ha- zırladı. İrticai! nutku çeken, genç or- kestra şefi Hikmet Şimşekti. Hâdise geçen hafta Cumartesi günü akşa- mı Suadiye Klüp sinemasında cere- yan etti. Hikmet Şimşekin orkestra ve ko- rosu bir aydır Batı Anadolunun çe- şitli şehir ve kasabalarında konser- ler veriyordu. Sanat musikisini Ana- doluya götürme amacına bağlanmış ve bu yolda bir yıldan fazla bir za- mandır müsbet çalışmalar göstermiş olan Hikmet Şimşek yaz başında bu yılki çalışmalarının kolaylık görme- li için Başbakanlığa başvurmuş, gerçekten o zamana kadar hiç gör- mediği bir kolaylıkla (karşılaşmıştı. Bas bakanlıkça, Hikmet Şimşekin Devlet Konservatuarı mezun ve öğ- rencilerinden meydana gelen orkest- ra ve korosunun bu yılki Batı Anado- lu turnesi konserlerinin Ordu vs Gençlik Günleri çerçevesi içinde ve- rilmesi okararlaşmış, derhal gezi programı hazırlanmış, topluluğun konser vereceği her şehir ve kasaba- daki -bu ara tstanbuldaki- gençlik teşekküllerine, belediyeye, orduya ve Milli Eğitim teşkilâtına program bil- dirilmiş, musiki heyetinin karşılan- ması, İstirahatlnln temini ve konser- lerin tertiplenmesi için talimat ve- rilmişti. Şimşekin heyeti İstanbula gelene kadar, diğer Bati Anadolu uğrakla- rında, İzmirde, Balıkesir ya da Ban- dırmada, Gölcükte veya Erdek Fes- tivalinde, büyük güçlüklerle karşılaş- madı. Erdekte verilen bir konser sı- rasında dışarı, durmadan anıran bir merkebin çalgı sesini bastırması dı- şında önemli bir engelle (o karşılaşıl- madı. Hikmet Şimşek bu merkebe "müzikal merkep" adını takmıştı. Fakat İstanbulda anti - müzikal mer- keplerin yükselttikleri engeller,. he- yetin konserlerinin akla gelmez güç- lükler içinde geçmesine sebep oldu ve nihayet Türkiyenin kültür merke- zindeki son konserin tatil edilmesini zaruri kıldı. AKİS, 10 AĞUSTOS 1960 İ K İ Sabotaj mı? Sorumlu herhalde Suadiye Klüp Si- nemasının işleticisi (değildi. A- damcağız o geceki sinema hasılatın- dan vazgeçmiş, geliri İnkılâp Şehit- leri Abidesine ayrılacak olan bu Ordu ve Gençlik Günü konseri için sinema- sını hiçbir karşılık' beklemeden kon- seri tertipleyenlerin emrine bırakmış- konseri tertipliyenler böyle bir imkândan faydalanmanın mâna- sını dahi İdrak etmiş değildiler. İs- tanbulda, Başbakanlıktan emir alan Belediye, Milli Eğitim, prdu ve Gençlik teşekkülleri, bir konser or- ganizasyonunun nasıl yapılacağından habersiz oldukları gibi, bu yolda müs- bet bir gayret bile gösterememişler, organizasyon bilgisizliklerini hiç ol- azsa bir iyi niyet gösterisiyle bile örtememişlerdi. Öyleyse, acaba kötü bir niyetleri mi vardı? Ordu ve Gençlik Günlerini baltalamak mi istiyorlardı? Orkestra Şefi Hikmet Şimşek bu kanaatteydi. Konserin başlama saatinde, Klüp Si- neması bahçesinde (yirmi otuz kişi ya var, ya yoktu, Buna sebep tstan- buldaki sorumluların, konseri halka bildirmek için hemen hemen hiçbir şey yapmamış olmalarıydı. Konser- den çok kısa bir zaman önce radyoda bir ilân yaptırmak ve şuraya buraya birkaç tane uydurma afiş asmak gibi lâalettayin işlerin, hele batı musiki- sine kayıtsız bir topluma bir konseri bildirmenin ve konsere gitme heve- sini vermenin tesirli bir çâresi sayı- lamıyacağını aklı başında herkes bi- lirdi. Nitekim o akşam Klüp Sinema- sı kapışma gelenlerin çoğu, bir kon- ser verileceğinden habersizdiler, si- nema seyretmek için gelmişlerdi ve sinema olmadıgını öğrenince ümitsiz- lenip geri dönmüşlerdi. Bir gün önce, Kadıköy Süreyya Sinemasında ter- konser için öğleye doğru prova maksadiyle sinemaya orkestra şefi ve takım üyeleri, ma müdüriyetinin o akşam konser verileceğinden haberi bile bu- lunmadığını hayretler içinde öğren- mişlerdi, O gün ancak akşam Üzeri, konserin başlama zamanından birkaç saat önce, İstanbuldaki sözde orga- nizatörlerden biri sinema müdüriye- tine telefon etmiş ve konser yapıla- cağım t.Idirmişti. Genç musikişinas- lar, meslek şerefi oOuğruna, çaresiz, çok az sayıda bir halk topluluğu ö- nünde Süreyya Sinemasında çalmak zorunda kalmışlardı. İskemleler Cumartesi gecesi de topluluk, sah- nedekilerden daha fazla olmıyaca- ğı anlaşılan bir kalabalık önünde çal- mayı sırf meslek şerefi uğruna kabul etti. Bilet alıp içeri girmiş olanlara bilet paraları geri verildi, MÜH Türk Talebe Birliğinin bu kargaşalığın so- rumlularından biri olduğunu (gelip geçene ilân edermiş gibi sallanan MTTB armalı bayrağının asili bulun duğu sinema kapısında, konserin be- dava verileceği ilân edildi, Konserin başlama saatinde sahnede henttl k se yoktu. Sinema hademeleri birbirle- rine çakılı sıra iskemleleri koro Üye- lerinin oturması için sahne gerisine yerleştiriyorlardi. Az nonra şef Hikmet Şimşek sah nede göründü. Konseri başlatmak ni- yetinde olmadığı, halka bir durumu izah etmek için sahneye çıktığı anla- şılıyordu. Nitekim kararı bu idi. Ger- çi herşeye rağmen konser vermek İs- temigti. Fakat son damla bardağı ta- şırmıştı. Şimdi de orkestra üyelerinin oturabileceği iskemleleri temin et- mek imkânsız görünüyordu. Musiki- şinaslar ayakta mı çalacaklardı ? Si- nemada birbirine çakılı sıra iskemle- ler vardı ama, tak iskemle sayılı, bü- tün orkestra üyelerine oturacak Ur yer temin edecek kadar değildi. İs- tanbullu kpnser organizatörlerinin aklına, birçok şey arasında, iskemle temin etmek de gelmemişti, Şimşek, İstanbullu organizatörleri baltalayı Olukla itham etti. "Bir aydır konser veriyoruz. Bundan hiçbir maddi men- faat beklemiyoruz. oOGayemiz halka hizmettir. Bugüne kadar uğradığımın hiçbir yerde İstanbuldaki kadar bü- yük bir ilgisizlikle karşılaşmadık ve bu ilgisizlik hiçbir yerde, burada ol- duğu gibi, bir sabotaj haline gelme- di. Bir inkılâp yalnız şekilde kaldığı müddetçe, ruha inmediği müddetçe, hiçbir şey ifade etmiyecektir." dedi. Sonra da, bu hâdisenin mesullerinin cezalanması için "mesleğimiz paha- sına bile olsa elimizden geleni ardı- mıza koymıyacağiz" dedi, Şimşekin konuşmasını halk ve or- kestra ile koro üyeleri şiddetle alkış- ladılar. Bir hanım "bu kadar ucuz fi- yatlı bir konsere kavuştuk, bu maz- hariyeti takdir etmekten âciziz" diye seslendi. Bir müşteri "Sinema için geldim. Konseri gördüm ve içeri gir- dim. Tek bir ilâna raslamamıştım" diyordu. Arada bir "Organizatör kim?" sesleri yükseliyordu. JİNEKOLOG . OPERATÖR Dr. NİHAL SİLİER Kadın Hastalıkları - Doğum Mütehassısı Muayenehane Samanpazari Billur Han, Kat 2, No, 32 Tel 19031 35