10 Ağustos 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

YURTTA OLUP BİTENLER kaftan değil miydi? Üstelik, propa- gandanın 5 göre, belirli sü- re için göç etmiş bulunan ve şöhretli Kasım Gülekin alaşağı e- dihnesinde rol almış bulunan eski Hürriyetçiler şimdi kendilerine yeni bir kapı arıyorlardı, ilk fırsatta eski partiyi terkederek ilk aşklarına dö- neceklerdi. Meselenin esası şuydu: CH.P. de büyük bir itibar sahibi o- lan, güven unsuru olarak saygı top- layan, partinin iktidarının hemen he- men garanti bulunduğu şu günlerde devlet adamı vasıflarıyla (sâdece halkçılara değil, meselâ Milli Birlik Komitesi üyelerine ve bütün taraf- sız aydınlara itimat veren Aksalı a- çıktan hücumla yıpratmak, yıkmak mümkün değildi. .Genel Sekreter bir P. lilerdi ve prensiplerinin tahakku- kunu C.H.P. iktidarında görüyorlar- dı. Üstelik bunlar aklı başında, siya- set tecrübesi bulunan, giriştikleri ma- nasız Hür. P. tecrübesinden mükem- mel dersler almış kimselerdi. o Yeni parti kurmanın ne demek olduğunu, bunun gelişmesinin müşküllerini bi- liyorlar, teşebbüse (o alkış tutanların sıra sandık başına gitmeye geldi mi dönüp ta bakmadıklarını müdrik bu- lunuyorlardı. Bu bakımdan seçimle- re herkes C.H.P. etiketi altında gir- mek arzusundaydı. Eğer C.H.P. ye- ni bir doğum yaparsa bu, tıpkı Kore- deki gibi Meclis Grubunun içinde çat- lak husule gelmesi neticesi olacaktı. Hele eski parti iktidara tulum halde, yani çok büyük ekseriyetle gelir, C.H.P. Genel Merkez binası Periler cirit atıyor rahatsızlık geçirmiş, bir süre vazife- sinden uzak kalmıştı. İste, bu istis- mar edilebilir, Aksalm sıhhi sebep- lerden dolayı Genel Sekreterlikten ayrılmak istediği havası yayüabilirdi. Böylece maksat hasıl olur. Aksala bir halef arama kampanyası başla- yabilirdi. Gruba hazırlık Halbuki C.H.P. içinden bugün çı- kıp gitmek İsteyen politikacı mevcut değildi. Gerçi bazı Hürriyet- çilerin kendi aralarında klik kur- dukları, bir türlü eski partiye alışa- madıkları doğruydu. Ama bunların sayısı bir elin oparmaklarını geçmi- yordu, ötekiler artık en azından Gü- lek derecesinde samimi, imanlı C.H. 26 meclisleri dikensiz gül bahçesine çe- virirse parti içinde muhalefette ka- lan hizip şüphesiz ayrılacak ve C.H. P. nin karşısına geçecekti. Bu hizip Gülek hizbi mi olacak, yoksa bugün- kü Genel Merkez etrafında topla- nanlar mı olacaktı? Bu sualin cevabı henüz meçhuldü ve her şey iktidar C.H.P. ye geçtiği takdirde memleket idaresini hangi tarafın alacağına bağlıydı: Tabii ortada bir faktör daha vardı: Seçimlere hangi partiler katı- lacaktı Bu haftanın başında D.P. nin mahkeme kararıyla feshedilece- ği ve böylece "memleketin bu dert- ten kurtulacağı" yolunda ciddi ha- berler çıkınca seçimlerde, iktidar a- lınamasa dahi, bir kuvvetli partinin temellerinin atılabileceği ve muhale- feti onun yürütebileceği kanaati yay- gın hale geldi. Zira Bölükbaşının C.K. M.P. si en fena ihtimali temsil edi- yor, meşhur Ord. Prof. Ali Fuat Baş- gilin peşindeki ozümrelerin oylarını kanalize etmeye gayret sarfediyordu. Nitekim Başgil, bazı ideal arkadaşla- rıyla birlikte bu partinin programına "ilmi' çeşni" vermek üzere paçaları sıvamış, bir nevi manevi peder pozu takınmıştı. o Başgilin C.K.M.P. ye hangi oyları sağlayacağında zerrece tereddüt yoktu ve muhalefeti o oy- ların temsil etmesi kadar büyük fe- lâket düşünülemezdi. Zaten seçim- lerde C.H.P. nin karşısına Bölükbaşı ve arkadaşları çıktığı takdirde eski partinin iktidara tulum halinde gel- mesi işten değildi. Hem de eski D.P. reylerinden mühim kısmının Başgil istikametine akmasına ve nisbi tem- silin bu partiyi avantajlı hale sokma- sına rağmen.. Zira gerici cereyanlar, kim ne derse desin, kuvvetinden kay- betmişti ve bunların temsilcilerinin cansiperane (ogayretleri kozu elden kaçırmamak gayesine matuftu. Bu haftanın başında C.H.P. için- de vaziyet şöyle görünüyordu: Esas- lı bir ayrılığın temelleri atılmıştı. D P. den kalan boşluğun doldurulması lüzumu ve bunun kolaylığı bazı kim- seler için teşvik yerine geçiyordu. Ancak ihtiyat ve basiret doğumun seçimlerden sonra yapılmasını -tıpkı Koredekl gibi- tavsiye ediyordu. Se- çimden sonra kim ayrılacaktı? He- le seçimlerden evvel D.P, nin samimi mensuplarının teşkil ettikleri mirasa konacak bir yeni siyasi teşekkül ku- rulursa plânlar rene yürüyecek miy- haftanın başında henüz gelmemişti. Haftanın başında görülen, e Sekreter İsmail Rüştü Aksalın bütün bil kulis faaliyetine sırt (o çevirerek koyduğu doğru bir teşhisin icabı ola- rak partisine yeni bir istikamet ver- me gayreti içinde olduğuydu. ilk he- defler Beyannamesi o İnkılâp idaresi tarafından gerçekleştirildiğine (o göre C.H.P. nin seçmen karşısına daha müsbet plânlarla çıkması, memleket meselelerini nasıl halletmek niyetin- de olduğunu söylemesi lâzımdı. Aksal bir AKİS muhabirine bu haftanın başında, dâvasına inananla- rın samimiyeti ve katiyetiyle Bunu mutlaka gerçekleştire- cek, İmali verici bir programla se- çimlerde seçmenden oy talep edece- iz" dedi. giz" AKİS, 10 AĞUSTOS 1960.