YURTTA OLUP BİTENLER Adil bey tahsili boyunca genç adama yardım etti ve onu oğlu kadar sevdi. Hokey merakı.. Genç Hayrettin Üniversite talebeli- ki için, ikincisini babasına yük olma- mak için yapıyordu. Arkadaşlarıyla beraber Bakırköyde bir gençlik klü- bü kurdu. Bu klüp o zamân daha çok ekalliyete mensup vatandaşlarla mes- kün Bakırköyde âdeta hâdise oldu. Hayrettin klüpte Hokey oynuyordu. Fakülte, spor ve gazetecilik, üçü bir arada yürümüyordu Bu yüzden genç hukukçu spordan elini ayağını çekti. Hayrettinin gazeteciliğe başla- dığı müessese Yunus Nadi beyin kur- duğu Yenigün gazetesiydi. Burada polis ve adliye muhabirliği yapıyordu. O sırada İstanbul işgal altındaydı. Bir gün genç gazeteci, gazetenin ah- şap merdivenlerinden çıkarken aşa- ğıdan gürültülerin (geldiğini ve bir şeyler döndüğünü anladı. Süratle ka- pıya yöneldi ve bir manga İngiliz as- kerinin silâhlarıyla orada bekledikle- rini, gördü. Nitekim askerler birkaç sa- niye sonra matbaaya girdiler ve Ye- nigün gazetesini kapattılar. Hayrettin, Yenigünden sonra fa- kültesini bitirinceye kadar İkdamda çalıştı. Orada da polis, adliye ve ma- arif sahalarına bakıyordu. Hayrettin Perkin gençliğine ait şimdi hatırla- dığı en güzel maceralar bu yıllarda başından geçmiştir. Perk D.P. devri- nin yıkılışına tekaddüm eden günler- liğini hatırlar. Zira işgal altındaki Istanbulda onların zamanında da ay- nı şekilde hareket edilmiş, işin garibi üniversite talebeleri zamanın işgal kuvvetleri tarafından D.P. rejiminin üniversitelilere reva gördüğü mua- meleye tâbi tutulmamışlardır. İlk memuriyet.. 1925 yılı ile birlikte genç hukukçu- nun gazeteciliği de sona erdi. Ar- tık mezun olmuştu. Kendisini çok sevdiği mesleğinin hizmetleri bekli- yordu. İlk olarak Akşehir Savcı Mu- avinliğine tâyin edildi. Burada geçir- diği bir yıl, genç hukukçuya çok şey kazandırdı. Akşehirden İstanbul Sav- cı Muavinliğine tâyin edilen Perk dört yıl bu büyük şehrin türlü adil vakalarıyla karşı karşıya kaldı. Da- ha sonra Ankarada Başmuavin ola- rak vazife gördü. Ankradan Trabzona Cumhuriyet Savcısı olarak giden Perk Trabzon- dan tekrar İstanbula tâyin edildi. İs- tanbuldaki vazifesi Beyoğlu Ceza Hâkimliğiydi. O sırada Suçüstü Ka- nunu yeni yürürlüğe girmişti. Perk İstanbulda bunun ilk tatbikçisi oldu ve akla hayâle gelmiyecek vakalarla karşılaştı. Meslek hayatının, denebi- lir ki bu yılları en verimlileriydi. Perk bu yıllar içinde gene Bakırköylü bir hemşehrisiyle evlendi. Fikret Hanım Bakırköy ilk okullarından birinde Öğ- retmendi. Perkin en büyük oğlu da Bakırköylüdür. Şakir ( evliliklerinin ilk yılı dünyaya gelmiştir. Bundan sonraki yıllar, Perk aile- si için epey maceralı oldu. Perkler Anadolunun büyük şehirlerinden pek çoğunu gezdiler ve birer ikişer sene kaldılar. Evvelâ oÇanakkaleye, ora- dan Bursaya tâyin edildiler. (Daha sonra Perk Baş Müfettiş olarak va- zife gördü, Müfettişlik (o yılları Perk için son derece Ke olmuş, bu sayede (o Anadoluyu Anadoluluyu yakından tanımak Birakin bulmuş- tur. İçki içmiyen, gece hayatı olmayan Hayrettin Perk. üç haftadan beri meslek hayatının en sorumlu ve en ağır vazifelerinden birisini ifâ etmek- tedir. Belki Eylül başında.. Geçen hafta içinde Ankarada Yük- sek Soruşturma Kurulu işte bu hukukçunun Oo başkanlığında, o geceli gündüzlü çalışırken sakıtların bulun- dukları Yassıadada bazı hazırlıklara başlandı. Duruşmaların adada yapı- lacağı hususu kesinleşmişti. İnkılâp Hükümeti duruşma safahatının ale- niyetini 'dece gazetelerin temin et- mesi yolunu kifayetsiz bulmuş, sakıt- ların duruşmalarını radyodan halka dinletmeğe karar vermişti. Bu ba- kımdan hazırlanan salonun yanı sıra, naklen yayın yapacak tesislerin de kurulmasına başlanılmıştı Soruşturma Kurulu üyeleri işin kat'i olarak ne zaman biteceğini bu haftanın başında (o kestiremiyorlardı. Ancak Eylül içinde hiç değilse büyük başlara ait soruşturmanın o biteceği ve bunların muhakeme edilmek üzere kurulacak Yüksek (oAdalet Divanına sevkedilebileceği tahmin O ediliyordu, Ağustosun 10 undan sonra Soruştur- ma Kurullarının diğer komisyonları da Yassıadaya gidecekti. Bu komis- yonlar kendilerine ait soruşturmanın tamamlanması için adada gerekli ifa- deleri alacaklardı Bu arada, halen mevkuf bulunan YAZISIZ AKİS, 10 AĞUSTOS 1960