YURTTA OLUP BİTENLER Millet Bu dedikoduya paydos Geçen Mn tam sonundaki ak- ş aatin sekizi geçtiği sırada Heybeli adadaki evinde “Paşanın gel- diği" kendisine haber verildiğinde İs- met İnönü hayretle doğruldu. "Han- gi Paşa?" diye sordu. Bu sırada, cad- deye bakan evin önünde büyük bir kalabalık toplanmış, tezahürat yapı- ordu. İsmet İnönüye "Cemal Paşa" cevabı verildi. C.H.P. Genel Başkanı, yüzünde hakikaten memnunluk ifade eden bir tebessümle odadan çıktı ve mümtaz misafirini kapıdan karşıladı. Ama doğrusu istenilirse bu, İsmet İ- sürpriz ol- malara yol açabilecek, belki de va- him siyasi karışıklığa vesile verebile- cek bir basit hatanın neticesiydi ve Allahtah her iş, tesüdüfen iyi gitmiş- ti. Hâdise şuydu: İsmet İnönünün evine Cemal Gür- selin yaveri telefon etmiş ve cumar- bizzat yaver tarafından istendiğini sanmış ve talebi İnönüye o şekilde nakletmişti. İnönü saat sekizde pek âlâ meşgul bulunabilirdi. Yahut baş- ka bir sözü olabilirdi. Tabii, Cemal Gürsel bahis mevzuu olunca İnönü derhal mutabakatını bildirecek, öte- ki randevusunu iptal edecekti. Ama kendisiyle görüşmek istemediği 7ze- habına kapılması işten bile değildi ve birbirlerine samimi saygı, sevgi duyan iki büyüğün arasına bir so- gukluk hiç yoktan girmiş olacaktı. Allahtan İnönü cumartesi akşamı sa- sat sekizde boştu. Talebi aksettirene "Buyursun" cevabını verdi. Cevap, Cemal Paşanın yaverine duyuruldu. Saat sekizde Heybeliadadaki evde beklenen bu yaverdi. İnönü, Cemal Gürseli görünce memnuniyetini açıkça belli etti. O- nu sevgiyle karşıladı, alt kattaki sa- lona aldı. Devlet Başkanı ikamet et- mekte olduğu Floryadan bir saat ka- dar evvel Donanmaya ait bir motör- le ayrılmış, sakin denizde rahat ve kısa bir yolculuk yaparak Heybeli iskelesine gelmişti. Orada kendisini bir araba bekliyordu. Gürsel arabay- la İnönünün evi istikametinde iskele- den ayrılmıştı. Fakat halk kendisini AKİS, 10 AĞUSTOS 1960 Gürsel ve İnönü ziyaretten sonra "Eski tanımış ve tezahürata başlamıştı. Te- zahürat evin Önünde devam etti ve hem Heybeliler, hem adaya günübir- liğine gelmiş olanlar mülakatın so- a kadar oradan ayrılmadılar, iki Paşa lehinde büyük sevgi gösterisi yaptılar. Kapalı kapılar arkasında İnönü gri bir sivil elbise giymiş, gri kravat takmış uzun boylu, babacan tavırlı misafirini salonun açık kah- verengi döşemeli koltuklarından bi- rine oturttu, kendisi de yanına otur- du. Salonun hem pencereleri, hem kapısı kapandı ve iki devlet büyüğü saat 20.10 ile 20.55 arasında başbaşa konuştular. İçeriye hiç kimse alın- madı, içerden hiç bir haber sızmadı. C.H.P. Genel Başkanının üzerinde sütlükahve renginde kalınca bir spor ceket, düz pantalon vardı. Ayağına ince, Zarif mokasenler (giymişti. Kırkbeş dakika İnönü ve Gürsel çe- şitli memleket meselelerini etraflı ve samimi şekilde görüştüler. Bu sırada evin önündeki kalaba- lık artmıştı. Bazı kimseler içeri gir- mek, iki Paşayı başbaşa görmek, bu tarihi anı tesbit etmek istiyordu Fa- askerler asla ölmezler" kat evin caddeye bakan ve merdiven- lerin altına düşen demir, yeşil kapısı kapatılmıştı. Hiç kimse alışmıyordu. Bu sırada Heybelinin şipşak fotoğ- rafçısı da belirdi. Resim almayı ar- zuluyordu. Fakat ona da beklemesi tavsiye olundu. Ancak (pencereleri görünen salona o fotoğrafçı sokmak bahis mevzuu değildi. Kapalı kapıla- rın arkasındaki görüşme nihayete erdiğinde saat dokuza yaklaşıyordu. İki Paşa güleç bir çehreyle terasta göründüler. Bu sırada İnönünün ve- fakâr eşi eve dönüyordu. Karşısında dilip edilmediği ertesi gün bile Mev- hibe İnönünün içine dert oldu. Hal- buki Paşalar hayatlarından son de- rece memnundular ve bu ikinci gö- rüşmelerinin sonunda (aralarındaki dostluğu daha da takviye etmişlerdi. Cemal Gürsel İnönünün eşini o say- gıyla selâmladı, İsmet İnönüye say- gılı bir tarzda veda etti, İsmet İnönü kendisini aynı saygıyla merdivenlere kadar uğurladı. o Devlet Başkanı o mütavazi ve babacan tavrıyla araba- 11