Inkılap Erken uyananlar.. Geçen haftanın ortasında bir sabah Başbakanlık ile Mili Savunma Bakanlığına giden yolun o kesiştiği yerde vazifeli trafik polisi (o köşeyi Ö 0 makam sonra sağ şapkasının viziyerine götürerek otomobilin için- deki uzun boylu, kıvırcık saçlı, sem- patik adamı selâmladı. Uzun boylu, esmer trafik o polisi 0003 geçtikten birkaç saniye sonra saatine baktı. Saat 8.45 i gösteriyor- du. Trafik polisinin dudaklarının kıv- rımında ince bir tebessüm (belirdi. Daha sonra tebessüm dalga (dalga bütün yüzünü kapladı. Genç polis ye- ni bir vazife gününe Devlet Bakanı Amil Artüsle beraber girmiş oluyor- du. Zira kendisinin Vazifeye başlama- sının üzerinden ancak bir iki dakika geçmişti. Trafik polisini asıl memnun eden şey, Devlet Bakanı Artüsün her gün ne bir dakika erken, ne bir da- kika geç kalmıyarak önünden geç mesiydi. Âmil Artüs, kapısında yağız as- kerlerin nöbet beklediği Başbakanlık binasına etrafına tatlı nazarlar at- federek girerken, genç trafik polisi bir başka kırmızı plâkaya yol veri yordu. Bakanlar erken saatte vazife- lerinin başına geliyorlardı Trafik po lisi iki dişinin arasından memnun memnun mırıldandı: "İşler yolun Ki Haftanın ortasındaki günün diğer günlerden farkı, başkentte hüküm süren oçağın termometreleri bir kac derece yukan fırlatmasından o başka bir şey değildi; Ancak, günde 16 sa sa' mesai yapmakla şöhret bulmuş Artüsün Başbakanlık kapısından içe- ri girmesiyle başlayan bu yeni çar- şambanın diğer bir hususiyeti daha vardı. O gün Kabine Cemal Gürselsiz ilk toplantısını yapacaktı. Kabinenin bu toplantı sureti ikinci bi rekor teş- kil etti. tekim kabirle toplantısını takip ile vazifeli gazeteciler, çalış- ma bittiğinde saatlerine baktıkların- mal Gürselsiz yapılan bu top- in e dört saatten. biraz fazla sür- düğünü tesbit ettiler. Görüşülenler.. Kabinenin bu dehaki toplantısına Amir Artüs başkanlık etmektey- di. Toplantının devamı boyunca üze- rinde en fazla durulan, en fazla tar- tışılan ve dört saatin yarısına yakın bir zaman alan mesele 27 Mayıs İnki- lâbından sonra girişilen stabilizasyon programı oldu. AKİS, 10 AĞUSTOS 1960 Bu mevzuda görüşlerini açıklıyan Bakanlar aşağı yukarı aynı şeyleri söylediler, Stabilizasyon programının gerçekleştirilmesi için okurulan Ko- mite 27 Mayıstan bu yana gece de- memiş, gündüz dememiş çalışmıştı. Bu müddet zarfında etraflı, geniş ve faydalı bir rapor hazırlanmıştı, Ra- porda mal portesi 13 milyar 390 mil- yon liralık bir yeküna baliğ olan tam 1314 projeden iç mutasav- ver projeler hakkında mütemmim malümat veriliyordu. Projelerin ta- hakkuku için şimdiye kadar 3 mil- yar 700 milyon liranın üzerinde bir para sarfedilmişti. Bu terazinin bu sıkleti çekmesi imkânsızdı Mesele a- yak ve yorgan meselesiydi Bu ba- kurada Bakanlar Kurulu tasarruf YURTTA OLUP BİTENLER ziyetteydi. Durumları bir hayli güç, dertleri bir hayli kabarıktı Bu hu- susta Ege bölgesinde tetkiklerde bıl- lunah kabineye geniş izahat vererek durumu izah ettiler, Bunlar Ticaret Bakanı Cihat İren ile Maliye Bakanı Ekrem Alicandı. Ticaret Bakanı İren ile Maliye Bakanı Alican Egedeki seyahatlerın- dan yeni dönmüşlerdi. İki Bakan da seyahatlarından edindikleri intibala- rı geniş raporlar halinde Kabineye sunmuşlar diğer taraftan Bakanlık- ların teşkilâtlarını seferber ederek esnafın Ve ticaret erbabının dertleri- ne çâre bulacak ihtiyaçların imkan nisbetinde karşılanmasını sağlamağa koyulmuşlardı. Bakanlar Kurulu mesaisine son Başbakanlık binası Arı yoluna gidilmesine tarafta oldu. Ya- pılan inceleme ve tartışmaların so- nunda, projelerden "şimdilik" kaydı ile ancak yüzde ellisinin tatbikine ka- rar verildi. Böylece devlet Bakanın kesesinde sakıt iktidarın ve yatırım şampiyonlarının açmış olduğu gedi- ge az da olsa bir yama vurulmuş ve gedik biraz daha ufaltılmış oluyordu, Rapor, diger projelerin de incelenme- -i için planlama dairesine gönderildi Bakanlar Kurulu Stabilizasyon Programı meselesinde neşteri yara- nın en isabetli yerine vurmakla işini bitirmiş olmadı. Daha, esnafin ve ti- caret erbamın dertleri vardı, Dert- ler öyle böyle degildi. Esnaf hele kü- çük esnaf ne yupacağıhı şaşırmış va- kovanı verdiğinde saatler 12,46 yi gösteri- yordu. Bakanlar teker teker veya İki- şer üçer kişilik gruplar halinde Baş- bakanlık binasını terkettiler. Başba- kanlığın kapısında ilk görülen Ada- let Bakanı Abdullah Pulat Gözübü- yük oldu. Onu Basın - Yayin Bakanı Zühtü Tarhan takip etti, Gözübüyük bej ve son derece şık bir elbise ğiy- mişti koltuğunun altında şişkin bir evrak çantası vardı Gazetecileri se- lâmladı ve kısa. fakat sert adımlarla otomobiline yürüdü. Daha sonra di- gerleri gözüktüler. Sanayi Bakanı Muhtar Uluer. Tarım Bakanı Feru- dun Üstün Başbakanlığı terkedenle- rin ikinci (ogrubuydular (Bakanların hepsinin yorgun, fakat keyifli odugu 19