YURTTA OLUP BİTENLER mensubu büyük kütlenin azmini gö- rünce kenara çekilmeyi tercih etti. Başka bir plân hazırlamak gerektiği anlaşılıyordu. Bütün bunlar cereyan ederken devrimci gençler (yürüyüşte taşıya- cakları dövizleri tahtaların üzerinde yükseltmişlerdi. . Bunlarda o("Hava- dis Kovadis?", "Peyami Safa - Su- lanmış Kafa", "Peyami kaça kira- landnı?", "Yediklerinizi Oo kusturaca- $ız" gibi ibareler vardı. Dövizlerin en manalısı, şüphesiz "27'Mayıstan ön- ce neredeydiniz?" idi. Saatlerin tam 10.25'i gösterdiği an kafile, dövizleri önde, Dağ başını Duman Almış mar- şını söyleyerek Üniversite binasından ayrıldı, İmtihanları dolayısıyla kafi- leye okatılamayanlar (arkadaşlarını alkışlayarak uğurladılar. Ciddi bir ihtar Gençler evvela, 28 Nisan hareketi- nin başladığı Atatürk heykeli ö- nünde durdular. Orada Hukuk Fa- kültesinden Fikret Övet söz alarak yürüyüşün manasını anlattı, Hiç kim- senin malına, canına dokunulmaya- . Hiç bir şey tahrip olunmaya- . Basın hürriyeti varsa protesto hürriyeti de vardı ve yapılacak olan bundan başka bir şey değildi. Hava- dis gazetesinin önüne kadar sessizce gidilecek, su altından yürütülen oyu- nun mükemmel o farkedildiği (o gaze- tenin gafil yazarlarına böylece bildi- rilecek, Peyami Safa ve arkadaşla- rının tasvip edilmediği ortaya konu- lacaktı. Sonra da dağılınacaktı. Program buydu» Fikret Övetin bu konuşması boşu- na değildi. Kafile teşekkül ettikten sonra araya maksatlı bir takım kim- seler karışabilir ve hareketi soysuz- laştırabilirdi. Gençler .bulanık su av- cılarının tetikte bulunduklarını bili- yorlar ve tertiplerini ona göre alıyor- lardı. Nitekim protesto hareketini de © Nisan - 27 Mayıs arası edindikle- geniş tecrübenin ışığı altında ha- mm Havadis gazetesini ve yazarlarını evvela T.M.T.F, Geçici Komite Başkanı Ayhan Soysal bir basın toplantın tertipleyerek uyar- maya çalışmıştı. Aynı gün bir başka gençlik teşekkülü, M-T.T.B. bir be- yanname yayınlamıştı. Beyanname- de şöyle demliyordu; "Düşük iktida- rın yıllarca uşaklığını yapan dalka- vuk kalemşörler bugün Milli Birliğin hürriyet havasından istifade ederek vatandaşlar arasına nifak tohumları saçmakta ve müstebit zihniyeti de- vam ettirmek istemektedirler, Laik- lik prensibini ve vicdan hürriyetini kendilerine siper yapıp din 'istismarı- na yeltenen ideolojisi bozuk şahısla- rın hakiki maksatları bu memleketi on sene badireden badireye sürükle- 8 "Orta Masa" ' Üniversitede yen sakıt ve sabıkların omeşum ve melun ruhlarını hortlatmaktır. Hür- riyet mücadelesinin aydın bayraktar- - ları olarak asil Türk gençliğinin va- zifesi Milli Birlik için tehlike teşkil eden bu çeşit kıpırdanışları her yer- de ezmek ve yuvalarım dağıtmaktır. Vatandaşlarımızı bu konuda uyanık olmaya davet ederiz.” Beyannamenin altındaki imza "Üniversite Gençliği" idi. Metin M.T.T.B. nin arka tarafın- daki bir odada teksir edilmiş ve da- gıtılmıştı. Fakat 28 Nisan hadiselerinde ve onu takip eden bütün nümayişlerde faal rol oynayan gençlik teşekkülle- rinin ileri gelenleri mi yi makla kalmamışlardı. Aynı g -am üzeri saat altıda Aksaraydaki Devrim Ocağında bir toplantı yapıl- mıştı. Toplantıya katılanlar arasında Fikret Övet, Yaşar Özdemir, 28 Ni- sandan sonra adının başına bir "Fidel Castro" eklenmiş Nuri Yazıcı ile diğer Üniversiteliler vardı. Geç vakitlere kadar süren toplantıda gençler Ha- vadis gazetesi tahrikçi neşriyata de- vam ettiği takdirde ertesi gün bir protesto yürüyüşü yapılmasına ka- rar vermişlerdi. Havadis tahrikçi neşriyatını dur- durmamıştı. Hattâ beyanname dağı- tılmasının ertesi günü gazetenin sol başına, çerçeve o içinde üç sütunluk "Mühim Bir Açıklama" oturtulmuş- tu. Bu mühim açıklamada beyanna- meyi hazırlayan gençler komünistlik- le suçlandırılıyor, "Son günlerde ko- da faaliyet hortlaklar münizm aleyhinde açtığımız kampan- yaya kimlerin cevap vermeğe cüret edeceklerini merakla bekliyoruz" de- niliyor ve meydan okunuyordu: lumuzdan dönmeyeceğimizi bir daha ilân ederiz." Ama gazetenin a- sıl alâka uyandıran yazısı Peyami Safa imzasını taşıyan o başyazıydı. "Mili Birlik Ruhu" başlığı altında, "Menderesin meşhur Tahkikat Ko- misyonunun ihbarcısı Milli Birlik Ko- mitesinin sözcüsü edasıyla konuşu- yor, onun namına ihtarlarda bulu- nuyor, hattâ Komiteden "Komitemiz" diye bahsediyordu, Ayhan Soysalın basın toplantısına gelince, ona "T.M T. Federasyonunda garip bir basın toplantısı" baslığı lâyık görülmüştü. Gazetenin yayınlandığı günün sa- bahı, gençler sessiz protesto yürüyü- şünün zamanının geldiğini gördüler. Efendice davranış Atatürk heykeli önündeki duruş sı- ralında kafile biraz daha büyü- müştü, Fikret övetin konuşmasını takiben gençler üniversite bahçesini terkettiler ve Fen Fakültesiyle Site Talebe Yurduna ouğradıktan sonra gene marşlar söyleyerek (oBeyazıt meydanına geldiler. Oradan Çarşıka- pı istikametinde ilerlemeye başladı- lar. Çarşıkapı tramvay durağında kafileyi İstanbulun enerjik ve bece- rikli Emniyet Müdürü Kurmay Albay Abdülvahit Erdoğan karşıladı, Hare- ketten haberdar olan asayiş kuvvet- leri bir müdahaleyi lüzumlu görmüş- lerdi. Gençler Kurmay Albayı sev- AKİS, 3 AĞUSTOS 1961