YURTTA Ortalık karışmak üzereydi ki Desire hâkim oldu ve bir kavga önlendi. An cak bu, nı ispat etti. Alâkalılar ikinci adımı akşamüstü attılar: Örfi İdare Hava- disi on gün müddetle kapadı. Adım geç kalmıştı ama, çok şükür atılmış- tı. Perdenin arkası Haki Havadisin neşriyatı, Yeni Sabahta Ali Fuat Başgilin başka yönden çıkışları, bir Teni Cephenin kurulması yolundaki hesaplı çalışma- lar alâkalılar tarafından bir müddet- ten beri dikkatle takip ediliyordu. Ni- tekim 21 Temmuz perşembe günü. saat 16.30 da Havadisin pek muteber yazarlarından Orhan Seyfi Orhon Vali Refik Tulga tarafından Vilayete davet olundu. Vali düşük iktidarın bu ücretli müdafiine baza tavsiyeler- de bulundu ve bir takım yazılarının muhtemel akisleri üzerinde durdu. Vali kendisine has o nazik, kibar eda ile konuşuyordu. Ama son derece azimli olduğunu ve katiyet ifade etti- ğini kurnaz şair -anlamakta güçlük çekmedi, kalemini süratle ayarladı. O gün yazdığı yazısında 1950 den bu yanaki kötülüklerin hakiki mesulü- nün İnönü olduğunu, Bayarla Men- deresin muhteris İnönünün kurbanla- rından başka şey o sayılamayacağını göğsünü gere gere ilân eden kurnaz şair 23 Temmuzda bir kitaptan, 24 Temmuzda idealist insanlardan, 26 Temmuzda ise belediyeden bahsedi- yordu. Pabuçun pahalı olduğunu gö- rünce suya sabuna dokunmamayı .tercih etmiş, sinivermişti. Vali Refik Tulga Orhan Seyfiden yı davet etti ve onunla bir saatlik bir konuşma yaptı. Tulga aynı kibar ta- vırla Havadis gazetesinin neşriyatın- dan doğacak mahzurları Babıâlinin bu en meşhur kiralık kalemine anlat- tı, vaziyet hakkında bilgi verdi, ken- disinden dikkatli davranmasını istedi. Peyami Safa şikâyet konusu neşriya- tın devam etmeyeceği hususunda İs- tanbulun askeri valisine teminatta bulundu. Fakat, Peyami Safamn sö- zü! Ertesi gün Havadisin başyazısın- da vatanperverliğinden ve devrimle- Te bağlılığından hiç kimsenin şüphe edemeyeceği oCumhuriyet gazetesi mensuplarına avuç dolusu çamur a- tıyor, onları komünistlikle suçlandı- rıyor, bir takım uydurma -ve fersu- de- masalları hortlatmaya çalışıyor- d 8 Temmuzda ise Rusyanm İs- 10 OLUP BİTENLER. Ali Fuat Başgil Süper mürşit 1 tanbul başkonsolosluğu vitrinlerinde teşhir edilen Türk yazarlarının rus- çaya tercüme edümiş eserlerinden dolayı Akşam ve Cumhuriyet men- suplarına solculuk yüklüyordu. Hal- buki aynı vitrinlerde Reşat Nuri Gün- tekinin "Çalıkuşu" romanı, Prof. Be- sim Darkotun "Türkiye Coğrafyası" adlı eseri, Ömer Seyfettinin otuzaltı .hikâyesini muhtevi bir kitap ve hemen bütün genç şairleri içine alan "Türk Şürleri Antolojisi" ile Atatürk hak- kında eserler de durmaktaydı. Ama Peyami Safa Sulanmış o kafa maksat tahrikti ve o işte Peyami Sa- fa için her silâh mubahtı. Tulga ve arkadaşlarının bu davranışları sebepsiz (değildi. Yeni idare basın hürriyetine müteveccih- miş gibi görünebilecek bir hareket- ten sakınıyor, gazete kapatmak ne- viinden tedbirler almak istemiyordu. Bunun yerine tehlikeli yola sapmış bulunanları ikaz etmek, onlara bilme- dikleri .nususları duyurmak, batıda devlet adamlarının itibarlı gazeteci- lere yaptıkları şekilde bir "backgro- und — temel bilgi" vermek tercih o- lunuyordu. Böylece basın ile hükümet arasında bir anlayış havasının doğa- cağı ümidi Refik Tulga v arkadaş- larında hâkimdi. O yolu sonuna ka- dar denemek istiyorlardı. Son teşebbüs Nitekim Havadisle alâkalı nümayiş- lerin yapıldığı günün' gecesinde bile yeni idare bu tutumunu terket- medi. Saatlerin gece yansım göster- diği bir sırada Beyazıt istikametin- den gelen 0001 plâkalı, 1957 modeli siyah bir Buick Cağaloğludan Nuru- osmaniye caddesine saptı ve Şeref Efendi sokağına girdi. Umumiyetle matbaa ve gazete idarehanelerinin toplandığı sokakta gecenin bu saa- tinde hiç görülmeyen 0001 plâkalı Buick ağır ağır ilerledi ve bir bina- nın önünde durdu. Binanın kapısında, yukardan aşağıya, neon lâmbalarla HAVADİS kelimesi yazılıydı. o Oto- mobilin sağ arka kapısından İstan- bulun ağır başlı valisi (oTuğgeneral Refik Tulga indi. Seri adımlarla dar bir koridordan binanın holüne giren Vali merdivenden yukarıya çıkarken bir hademeye yazı işleri müdürünün odasını sordu. Merdivenin başında, sağdaki ilk odanın kapısında Tulga göründüğünde Havadisin gece ekibi ertesi gün çıkacak sayının hazırlık- larım tamamlamıştı ve sayfalar üze- rinde son çalışmaları yapıyordu. O- daya giren de, odada bulunanlar da Odaya giren, karşıla- yaşlı, geri kafalı, mürteci tipli kimseler yerine temiz yüzlü genç insanlar görmenin yarat- tığı sürprizle bir an duraladı. Oda- nın sağ tarafında, duvara bitişik ma- sanın gerisinde oturan kısa boylu, dalgalı kumral saçlı, yakası açık be- yaz gömlekli genç adam ise ayağa kalkmış, gözlerini kırpıştırarak Vali Paşaya bakıyordu. Kendini ilk toplayan Refik Tulga oldu. Sevimli bir tavırla: —sSizi ziyarete geldim. şam Havadisi nasıl (o hazırladığınızı görmek istiyorum. Tabii, bir mahzur yoksa;.. . Refik Tulgaya Havadis gazetesi- ne şeref verdiği ifade olundu. Prova- AKİS.3 AĞUSTOS 1960