E ĞG İTİ M Öğretim Orta direk bel veriyor (Kapaktaki eğitimci) anın sonunda bir Milli Eğitim Bakanlığının toplan- tı salonunda yapılan basın toplantısı, memleketin ana dâvalarından birine ve herhalde birincisine ışık tütüyor- du. Tutulan ışık altında görülenler hiç de iç açıcı olmadı. Güçlüklere gö- ğüs germesini bilmeyenler için ka- ramsar olmanın bütün sebepleri, bu ışık altında beliriyordu. Basın toplan- tısı saat 15.15 de başlamıştı, Milli E- gitim Bakanı Prof. Dr. Fehmi Yavuz Müsteşar Nuri Kamanoğlu, Dış Mü- nasebetler Müdürü Seha Meray ve il- -ili şube müdürleri ile birlikte gel- mişti. Bakan açık kahverengi bir el- bise giymiş, bordo bir kravat takmış- t. Müsteşar Nuri Kamanoğlunun gö- ze batan mavi bir elbiseli vardı. Basın toplantısının esasını orta öğretim meseleleri teşkil (o ediyordu. Sabık iktidar için bir öcü haline ge- len Türkiye Eğitim Milli Komisyonu Raporu bu toplantıda basın mensup- larına dağıltı. Bir dan beri dü- şük iktidar tarafından basılıp dağı- tılmayan bu rapor, memleketin eği- tim ve öğretim alanındaki dertlerine, meselelerine olanca açıklığı ile par- mak basıyor, yapılması gereken is- lere işaret ediyordu. Düşük iktidarın her türlü geriliğin sözcüsü ve savu- nucusu haline gelmiş Mili Eğitim Bakam İleri, gerçekleri açıkça orta- ya koyan bu rapordan basına kısımlarının halkoyunda, aydın çev- relerde, öğretim üyeleri arasında u- yandırdığı derin ilgiyi yanlış ve ters istikamete çevirebilmek için dema- gogluğunun olanca gücüyle çalışmış leketin her meselesinde olduğu gibi egitim davasında, da açıkliğa, plâna ve programa doğru gidiliyordu, ön- ce, Ford Vakfıyla varılan anlaşma gereğince bu raporun basılıp dağıtü- ması işi ele alınmıştı. Rapor birinci defa, olarak 5000 nüsha basılmıştı. İlerde, yeniden basılması işi de düşü- nülebilirdi. Kitabın kâğıdı birinci ha- murdu. Rapor bütün basın mensupla- rına, üniversite, yüksek ve Arta de- receli okulların a. Mi ile eğitimcilerden bir kısmına. Milli gitim Müdürlükleriyle eğ Valiliklere, Kaymakamlıklara geçen haftanın sonunda gönderildi. Bu su- retle hem eğitim ve öğretimciler ara- sında, hem basında raporun geniş bir incelemesi ve tartışması yapılabile- cekti. AKİS, 3 AĞUSTOS 1960 Milli Eğitim Bakanı Prof. Fehmi Yavuz, bundan böyle bütün meselele- rin ele alınmış şeklinin batılı ölçüle- re göre olacağını, ilme ve ihtisasa ö- nem verileceğini toplantının başında belirtti. Memleket meseleleri, husu- siyle memleketin m anınd dertleri ancak ilme ve ihtisasa, çe- şitli fikirlere öörelizii önemi ver- mekle çözülebilirdi. Çünkü gene Feh- mi Yavuza göre, memleketin eğitim dâvası yâlnız Mili Eğitim Bakanlı- ğının görevleri arasına giren bir iş değildi. Bu dâva, bütün bir memle- keti ilgilendiriyordu. Bunun için de her türlü eğitim meselelerinin açık- ça görüşülüp tartışılması, bütün ay- poru bastırılmış ve işte dağıtılmıştı. Rafi: bekleyen daha başka rapor- lar da vardı. Bunların başlıcaları şun- lardı: Türkiyede Öğretmen Yetiştirme Ticaret liseleri, Ticaret Eğitimi, Te- mel Eğitim Merkezi, Orta Dereceli Okullar, Öğretici Filmler.. Bu rapor- ların tamamı on kişilik bir kurulun incelemesine sunulacaktı. Bu on kişi, eğitim ve öğretim alanındaki çalig- malan Ve eserleriyle tanınmış kim- seler olacaktı. Bu kurul bütün rapor- ları en kısa zamanda tartışacak, ek- sik gedik yanlarım tamamlıyacak, uy gulanacak bir hale getirecekti. Bun- dan sonra da bütün bu meseleler bir bir ele alınıp hal yoluna sokulacaktı. Bir okulda boş sıralar İleri ve Yardımcı boşalttı dınların ve hattâ bütün vatandaşların bu konu üzerine eğilmeleri, ilgilen- meleri, ellerindeki maddi ve manevi arı bu yolda seferber etme- leri görekiğorda, Perişan bir manzara Son on yıldır memleketin can dama- rı olan eğitim dâvasında oycu zih- niyet bütün işleri perişan etmişti. Hazırlatılan raporlar ya 'şe gelmedi- ği için saklanmak istenmiş, ya kaldı- rılıp rafa konmuştu. izli raf- ları, el değmemiş am canarak hazırlanmış ” raporlarla do- luydu. Şimdi bunlar bir bir ele alını- yor, toslarından temizleniyor, gün ışığına cıkarılıyordu. ilk iş olarak Türkiye Eğitim Milli Komisyonu Ra- Her işde, her atılan adımda bilginin, plân ve programın icapları ve devrimci bir anlayışın çalışma hı- zı Milli Eğitim Bakanlığına ışık tu- tacaktı, Görünen acı gerçek şuydu ki eğit- tim meseleleri on yıldır tam bir her- cümere içindeydi. Memleketin orta direğinden sesler gelmeğe ear “Orta direk bel veriyordu. Şimdi bir yandan Milli Eğitim Bakanlığındaki yeni çalışma hızı ve prensipleri, bu- yandan memlek etin aydın kadrosu ve bütün vatandaşlar, yedisinden yetmi- şine bu "bel veren orta direk"in çök- mesine engel olmak durumundaydı- lar! Türk Milletinin geleceği ve kur- tuluşu bu alanda yapılacak çalışma- 25