Raporun hikâyesi Düşükleri çileden çıkaran Türkiye Eğitim Milli Komisyonu Raporu nasıl ve ne sebeple hazırlanmıştı? Doğrusunu' söylemek o gerekirse, bu derdi düşükler kendi bağlarına kendi- leri açmışlardı. Ford o Vakfiyla Ba- kanlık arasında çeşitli maarif mese- lelerinde ve'bilhassa öğretmen yetiş- tirme hususunda temaslar yapılmış- tı. Bu temaslar sonunda Vakfın bu alanda her türlü yardıma, hazır oldu- ğu görülmüştü. Bunun Üzerine ilk olarak Fold Vakfi tarafından kuru- lan üç kişilik bir komisyonun öğret- men yetiştirme konusunu incelemesi uygun görülmüştü. Bu komisyonun hazırladığı rapor 4 Aralık 1957 tari- hinde Milli Eğitim Bakanlığına su- nulmuşta. Ford Vakfının eğitim mü- şavirleri bu raporlarında o"Türkiye- lim maarif meselelerinin bir bütün halinde ele alınması gerektiğini" be- lirtmişlerdi. Bu maksatla da "maari- fin, çeşitli kademelerindeki o tecrübe- li Ve yetkili kimselerden milli seviye- de bir komisyonun kurulmasını ve hu komisyonun yurd içinde ve dışında incelemelerde (o bulunmasını" o teklif etmişlerdi. Bu hususta gereken mad- di ve manevi yardımlar Ford Vakfi tarafından yapılacaktı. Bu rapor üze- rine Eğitim Milli Komisyonu kurul- muştu. Memleketin eğitim dâvasına cesaretle parmak basan bu komis- yonun üyeleri şunlardı: Prof. Fahir İz, ,Profi Mukbil Gökdoğan, Prof. Sa- mim Sinanoğlu, Milli Eğitim Bakan- lığı Talim ve Terbiye oOHeyeti üyesi Hasan Acar, Ekrem Üçyiğit, Müfet- tiş Osman Ülkümen, İlköğretim U- mum Müdür Muavini Suphi Arman, İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ali Te- oman, Yıldız Teknik Okul Makina Şubesi öğretmeni ve şefi Nihat Say- dam, İlköğretim Müfettişi Ahmet A- tılgan, Bakanlık Dış oMünasebetler Şube Müdürü M. Kemal Yilmaz, Özel Eğitim Şube Müdür Muavini Orhan Çaplı. Bu komisyona ayrıca biri A- merikâli, Biri Fransız olmak Üzere İki eğitim müşaviri de katılmıştı. Prof. Howard E. Wilson Kaliforniya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Deka- nıydı. Prof. Pierre Guillon ise Fransa âix - en Provenoe üniversitesi Klâ- sik Medeniyetler (o Profesörüydü. Bu komisyon, düşük (iktidarın Eğitim Bakanı Celâl o Yardımcının İmzasını taşıyan 14 Ağustos 1958 tarihli mu- ciple çalışmalara başlamış ve râpo ruhu 18 Temmuz 1950 da Bakanlığa sunmuştu. Rapor sekiz sayfalık bir önsözden sonra iki bölüme ayrılmış- tı. Birinci bölümde "Eğitimin mâna- sı, önemi ve dayandığı temel fikirler, Türkiyede eğith.in bugünkü (o duru- mu ve buna tesir eden âmiller" 26 AKİS 3 AĞUSTOS 1960 İkinci sayfa alinde ll bölüm "Müşahede ve Tavsiyeler"e ayrılmıştı. Bu bölüm 87 sayfaydı. komisyonun 4 Ocak 1959 da başlayıp 13 Şubat 1959 da bi- ten yurtiçi gezi programı veriliyordu. 16 - 27 Şubat arasındaki Japonya, 1-31 Mart arasındaki Amerika, 4 - 21 Nisan arasındaki Fransa, 21 Ni- san - 8 Mayıs arasındaki İngiltere, 8 - 23 Mayıs arasındaki Batı Almanya, 23 - 31 Mayıs arasındaki İtalyada ya- pılan gezilerin gün gün ve hattâ sa- at saat programı da açıklanıyordu. Komisyon 31 Mayıs 1959 da Uçakla Viyanaya -hareket etmiş ve orada ra- porunu hazırlamaya koyulmuştu. Yurtiçinde 10 vilâyette Ve yurt dışında memlekette yapılan incele- melerin sonucu olan bu rapor eğitim dâvamızın ana meselelerini ele al- maktaydı. Raporun dedikleri Raporu hazırlayan komisyonun bağ- lı kaldığı prensipler beş noktada toplanıyordu: İlk prensip her üye ve müşavirin raporun yazılması ve ko- nuların tartışmasında hiç bir tesir altında kalmadan müşahedelerini ve bilgisini rehber telâkki ederek, dü- şündüklerini ve inandıklarını o hürri- yet ve huzur içinde açıklamasıydı. ayı "maarifimizi daha ileri bir merhaleye ulaşmış. görmek'"ti, İkin- F. Yavuz vazifede Atatürkün o izinde EĞİTİM ci prensip oşuydu: Komisyon her memleketin eğitim sisteminin o mem- leketin milli, , kültürel ve eko- olduğuna ( inanıyord herhangi bir memleketin eğitim sis- teminin aynen kopya ve taklit e meşinin kendi kendini aldatma ola- cağını ve neticede hayâl kırıklığına uğranılacağını tesbit etmişti. o "Bu sebeple oOkomisyon ziyaret edilen memleketlerden hiç birini kendisine örnek almamış, dolma Türkiyenin çe- şitli şarrtlarına ve imkânlarına uygun tedbirler aramış ve maarif meselele- rimizin hallinde omemleketimiz için en uygun yolu göstermeye çalışmış" tı. Yurtiçi ve yurt dışı incelemelerde her meseleyi ve bunlarla ilgili hâl çâ- relerini bir bütün olarak ele almak mâarif omeselelerimizin — birbi- riyle Sm sıkı münasebetini bu bü- tünlük içinde mütalâa etmek komis- Sürekli ilmi tetkik ve araştırmağa muhtaç meseleleri üzerinde teferrua- ta girilmemiş, bu meselelerin hâllin- de tutulması gereken yollar umumi olarak gösterilmişti. Nihayet rapor, maârifimizin okul öncesinden üniver- siteye kadar, her ona meselesinin hâi- liiçinumumi veya ilmi araştırmağa lüzum gösteren üzün vadeli tedbir- leri açıklamakla beraber, o bilhassa bugünün acil ihtiyaçları (karşısında alınması faydalı görülen kısa vadeli ve geçici tedbirleri (tavsiye etmek- teydi. Komisyon ayrıca "mâarif me- selelerimizin obütününü ele alan bu raporun cansız bir doküman olarak konarda kalacağına asla İhtimal" vermiyordu. Komisyonun belki de en büyük gafleti bu olmuştu. Düşük ve ünlü ileri, raporun etkisini ortadan kaldırabilmek içi özel bir rapor da kendili hazırlamış, bunu radyoda o- kumuş, bastırmış ve dağıtmıştı. Ford nucu olan rapor ise düşük iktidarın hışmına uğramıştı Temel düşünceler. Büyük emeklerle hazırlanan rapor ancak 27 Mayıs devriminden, son- ra gerçek değerini kazanmış, ele a- lınmış, incelen le komisü yapılmıştı. terdiği meseleler daha geniş bir kad- ro içinde, inceden inceye ele alınacak ve eğitim dâvamızın btnbir derdine en kısa yoldan, en isabetli şekilde de- a olunmasına çalışılacaktı. Raporda temel fikirler olarak ileri 21