lar hazırdı, onları görebilirdi, Gaze- yümış olmasıydı, Peyami başyazık. ii günden beri işgal ettiği eydi. Refik Tulga yazıları dik- zünden çıkararak yerine diğer gözlü- günü takan Vali hayretten donakal- mıştı, Yarabbi, nasıl bir sayı hazır- lanmıştı! Yazı işleri Müdürü Hami Tezkan ve fikri yardımcısı Gökhan Evliyaoğlu ayakta, Vali Paşaya en- d işeyle bakıyorlardı. Refik Tulga ö- nündeki provayı göstererek: " tahrik var, Siz herkesi nasıl komünistlikle itham edersiniz?" dedi Sonra, bu tarz neşriyatın memle- ketimiz için ne derece zararlı olduğu- nu ikna edici tarzda anlattı, Ayrıca, karşısında kendisini (odinleyen genç adamlara bu memleketin çocukları olduklarını hatırlattı, böyle oyunla- ra ve millete daima zarar vermiş ö- rümcekli kafalara âlet olmamalarını tavsiye etti, Havadisin fikriyatçıla- rından ve Necip Fazılla Peyami Sa- -anın hayranlarından Gökhan Evliya- oğlu sabahki nümüayişi yapanisnn komünistler olduğu hususunda Valiyi iknaya çalışıyordu. Refik Tulga bu- nun varit bulunmadığını bildirdi. Gece yarısı Havadis binasından içeri giren Tulga binayı terkettiğin- m gazetenin sayfa planları değişmiş Peyami Safanın birinci sayfadaki DEYE ve Gökhan Evliyaoğlunun üçüncü sayfadaki fıkrası çıkarılmış- tI. Birinci li sol üst köşesin- deki üç sütunluk bir çerçeve içindeki “Vatanseverlik” başlıklı yazı bir çok tahrik edici iğne taşımasına rağmen bırakılmıştı. 29 Temmuz günü D.P. nin eski, gericilerin yeni O bu şekilde di çıktı. Buna rağmen akşam ü eri Örfi İdare Kufhdanlı- ğı tarafından on gün müddetle kapa- tıldı. Zira gazetenin ciddi bir fesat ocağı haline geldiği tesbit edilmiş ve suyun altındaki oyuna paydos deme- nin saati çalmıştı. Sözde milliyetçiler altındaki ilk (o kıpırdanışlar nkılâp hareketiyle rışan Su sathı durulmaya başlayınca kendini gösterdi. Bu, reaksiyoner bir kıpırda- nıştı ve herhangi bir ideolojiye bağlı- lıktan ziyade Atatürk inkılâplarına düşmanlık temeline dayanıyordu, Ba- ar - Menderes rejiminin bilhassa son devresinde İktidarın tanı ve açık des- teğine kavuşan gericiler 27 Mayıstan sonra aynı serbestlik içinde at oyna- tamayacaklarını pek âlâ biliyorlardı. AKİS, 3 AĞUSTOS 1960 Yüzlerine bir maske lâzımdı, Bu mas- keyi (o Milliyetçilikte arama, yoluna captılaj. Bayar - Menderes rejimi yıllarında organize olmuş bulunduk- larından "araziye uymak" için ge- rekli tadilleri hem maharetle, ham süratle basardılar, oSüpermürşitleri manen iflâs etmiş vaziyetteydi, O- mı tekrar sahneye çıkarmak imkân- sızdı. Fakat Kısaküreğin yerine Öy- le biri bulunmalıydı ki gerici gençler arasında itibar ve otorite sahibi ol- sun. Böyle biri hazırdı: Ord. Prof. Ali Fuat Başgil. Başgil suyun yüzü durulur durulmaz faaliyete geçti ve sâdece fikren değil, şeklen ve tarz itibariyle de selefinin yazılarını ha- tırlatan cinsten makaleleri Yeni Sa- bahta yayınlamaya başladı. Yeni Sa- bahın sütunlarım Başgile açması da YURTTA OLUP BİTENLER nadığını anlar anlama aklıevvel Ki- lıçıöğlu sırtında yumurta küfesi ta- şımamanın verdiği fütursuzlukla der- hal tornistan etmiş, bir takım mürte- ci kalemler halıyı Yani Sabah sütun- larında pisletmişlerken bunları ayıp- layan karikatürleri gene Yeni Sa- bahta yayınlatmaya koyulmuştur-, a mânevi ll yapa- cağı Yı ni Cepheni mik kısmını- ise gericiler Peyami Safaya emanet ettiler ve işte orada bir taktik hatası yaptılar. Zira Babıâlinin bu kiralık kalemi en azından Necip Fazıl kadar damgalıydı ve onun işe karışması "bir nefret dalgası yaratacaktı. Nitekim Cephenin organı Havadiste ai taşıran e "Devr-i amın yayınlanması ve Pey. i Safa nın m iltihakının açıklanması “YeniSabah"taki karikatür Yumurta küfesi yok ya! sebepsiz değildi. Yeni Sabah, başına hapislik kılıcı asılan sahibi Safa Kı- lıçlıoğlu korkup Menderese teslim ol- madan eski Millet Partisinin resmi or ganı vaziyetindeydi ve müşterileri a- rasında sınıfı hâlâ muhafaza ediyor- du. Üstelik ne bugünkü iktidardan, ne yarın "Çirkin Politikacı"larından rr halde işbaşına gelirse C. H.P olma- dığında tutunacak bir dal, Mende- res ve Nuri Sait yerine akıl öğrete- cek bir "Gözde Adam" lâzımdı. Mu- hafazakâr oyların kanalizasyonunda Yeni Sabah rol alırsa elbette ki ya- rın bir "misyon" tabibi olacak, böy- lece basit hevesler tatmin edilecekti. -Fakat gençlerin ve idarenin hassa- siyetini görüp te gene yanlış ata oy- oyunun sonunu süratle getirdi. Hem de gericilerin kendilerine bir yeni süpermürşitle bir kaç yayın organı ve bir becerikli opolemikçiden sonra bir da hami buldukları yolunda sure- ti katiyede asılsız, tamamen sahteci- liğe dayanan ve tertemiz bir idealis- tin isminden kendisinden zerrece ha- bersiz faydalanmaya kalkan bir teh- likeli DEP A yaymaya başla- malarına rağmen Uydurulan masallar Hakikaten, sahte milliyetçiler ta- raftarlarına cesaret vermek için başkentte şimdi nüfuz sahibi bir ha- kiki milliyetçinin müzaheretine sa- hip bulunduklarını evvelâ imâ yoluy- , açık, açık yaymaktan çekin- 11